"Ya Musa! Allah'ı apaçık görmedikçe sana inanmayacağız.' demiştiniz de gözleriniz göre göre sizi yıldırım çarpmıştı. Ölümünüzden sonra, şükredersiniz diye sizi tekrar diriltmiştik. Bulutla sizi gölgelendirdik, kudret helvası ve bıldırcın indirdik, 'Verdiğimiz rızıkların iyi ve güzel olanlarından yiyin.' dedik. Onlar bize değil, fakat kendilerine yazık ediyorlardı." (Bakara, 2/55-57)
Peygamberleri katleden İsrailoğullarına, Allah'ın gökyüzünden indirdiği "Kudret Helvası" (Menn), Kur'an-ı Kerim'de böyle anlatılıyor.
Allah, İsrailoğullarını, çölün kızgın sıcağından korumak için üzerlerine bulut göndermişti. Yağmursuz ve bulutsuz çöl; ateş fışkıran ve yalım saçan bir "cehennem" gibiydi. Allah onları serinletmek için bulut göndermiş, yiyecek ve içecek stokları tamamen tükenince de gökyüzünden, Kudret Helvası ile bıldırcın indirmişti. Böylelikle, daha önce bir cehennemden farksız olan çöl, onlar için rahatlığın yaşandığı cennet bahçelerine dönüşmüştü. Ancak İsrailoğulları, Allah'ın bunca nimetine karşılık, bir kerecik olsun şükretmeyi, onurlarına yakıştıramamışlardı.
Müfessirler, "Kudret Helvası"nın (Menn) ne anlama geldiği konusunda değişik görüşler ileri sürüyorlar.
Ali bin Ebu Talha, İbn Abbas'tan naklederek, "Kudret Helvası, onların üzerine ağaçlara iniyordu ve onlar bu helvadan istedikleri şekilde yiyip besleniyorlardı." diyor. Mücahit ise, Kudret Helvası'nın yapışkan bir şey olduğunu belirtiyor. Süddi, "Onlar, (Ey Musa, burada bu şekilde nasıl olacak, bizim için yiyecek nerede?) dediler. Bunun üzerine Allah Kudret Helvası'nı indirdi. O zencefil ağacının üzerine düşüyordu." derken, Katade ise, Kudret Helvası'nın onların bulunduğu yere kar iner gibi indiğini, sütten daha beyaz, baldan daha tatlı olduğunu söylüyor. Katade ayrıca fecrin doğuşundan güneşin doğuşuna kadar olan sürede helvanın yağdığını kaydediyor.
Bugün günümüzde Kur'an ayetlerinin ifade ettiği ve müfessirlerinde asırlar boyunca yorumladığı şekilde, bazı yörelerde ağaçlık bölgelere yağan "gezo", "şıra" veya doğrudan "kudret helvası" adıyla adlandırılan, tatlı, şifalı bir madde bulunmaktadır. Her ilkbahar-yaz döneminde Mardin/Cizre' de bu şıradan bolca yağdığı yöre halkı tarafından ifade edilmektedir. Önce gökyüzünde mütevazi şimşeklerin çaktığını belirten Cizreli Şeyh, Mehmet Bahir Haşimi, gökyüzünden kar yağar gibi helva yağmaya başladığını, ancak helvanın Cizre'nin sadece ağaçlık bölgelerine yağdığını söylüyor. Baldan ve şekerden daha tatlı olduğu belirtilen helva, sadece meşe ağaçlarının yapraklarının üzerine yapışıyor. Helva, özüne zarar verecek yapraklara yapışmıyor. Helvanın, piyasadaki şeker ve tatlılara oranla içerdiği asit, oldukça az.
TEVRAT VE İNCİL NE DİYOR?
Kudret Helvası, Kitab-ı Mukaddes'te de geçiyor. Hristiyanlar Kur'an'ın "Menn" dediği Kudret Helvası'na, "Tomana" diyorlar. Tevrat'ın (Eski Ahit) Sayılar Bölümü, 11. Babındaki ayette şöyle deniliyor:
"Ve mann, kişniş tohumu gibi idi ve görünüşü ak günlük görünüşü gibi idi. Kavm dolaşır ve onu devşirirlerdi ve yerlerdi ve tencerelerde haşlar ve ondan pideler yaparlardı ve tadı taze yağ tadı gibi idi. Ve geceleyin ordugâh üzerine çiğ indiği zaman üzerine mann inerdi."
Yine Kitab-ı Mukaddes'in Çıkış bölümünde yeralan ayetler de Mann'ın varlığına işaret ediyor:
"Ve vaki oldu ki, akşamleyin bıldırcınlar çıkıp ordugâhı kapladılar ve sabahleyin ordugâhın etrafında çiğ düşmüştü. Ve düşmüş olan çiğ kalkınca, işte, çölün yüzünde, toprağın üzerinde, kırağı gibi küçük, yuvarlak bir şey vardı. Ve İsrailoğulları görüp birbirine dediler: Bu nedir? Çünkü o nedir bilmediler. Ve Musa, onlara dedi: Bu Rabbin yemek için size verdiği ekmektir."
Kudret Helvası'na Hristiyanlar ve Museviler en az bizim kadar inanıyorlar. Ancak Kitab-ı Mukaddes'e tabi olduklarını söyleyen Yehova Şahitleri, Mann'ın hâlâ yağdığına inanmıyorlar. Ek olarak "İngiliz Bilim Dergisi Nature Ocak 1981" sayılı nüshasında konuyu işlemiştir.
Netice olarak; mahiyeti ne olursa olsun Yüce Rabbimizin yeryüzünde yarattığı hadsiz nimetleri yedikleri halde onu inkar edenler, bugün hayatsız, tatsız, renksiz, kokusuz toprakdan, hayatlı, tatlı, mükemmel renklerle donatılmış, enfes kokulu nimetlerin geldiğini görüp de inkar ediyorlarsa, gökden inen bir kudret helvasını da elbette inkar edeceklerdir. İman imtihandan ibarettir.
Sorularla İslamiyet