"Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır.’’
Güzel kâinatta yaratılan her şeydir. Güzel düşünmek ise bunun akabinde gelen olgudur. Yani hayatın içindeki tüm şeylere güzel bakmaktır.
Allah (c.c.) lütufkârdır. Hiçbir şeyi kulundan esirgemez. Bunu görebilmek çok zor değildir. İşte dünya işte içinde var olan bizler ve bizleri tamamlayan tabiatın güzellikleri. Bir insana bir hayvana yani varlığa güzel bakabilmek, insanın kendisini güzellikler içinde olduğunu hissetmesi için yeterlidir.
Günümüz insanına baktığımız zaman teknolojinin getirdiği yeniliklere kapılıp giden bir’’sürü’’ görmekteyiz. Teknolojik şeyler insandaki haz etme duygusunu tamamen öldürmektedir. İnsanoğlu bugün hiçbir şeyle yetinmemekte en önemlisi hamd etmesini bilmemektedir. Böyle bir kargaşa ve düzensizlik kâinat içinde sürüp gitmekte. Güzeli görememek insan hayatının en önemli kaybıdır. Peki, güzel görmeyince insan güzel düşünebilir mi?
Bize hep derler ya ‘’bardağın dolu tarafından bakmak’’. Ne kadar basit söylemişiz. Peki, neden biz bu kadar basit bir sözü uygulayamıyoruz? Oysaki bunu söyleyen birçok insanın hayatında o kadar az doluluk var ki bunun nedeni ise kendi dediklerine tezat düşmeleri. Biz içi boşaltılmış sözlerle hayatımızı devam ettiriyoruz. Ondandır ki bir türlü doğruyu bulamıyoruz. Biz gözümüzün önünde olan ve her an mesaj veren gece ve gündüzü anlamlandıramıyoruz. Biz gece ve gündüzü bu kadar basitleştirip hafife alırsak işte sonuç: sadece yaşamak.
Hayatın en dar noktasından en geniş noktasına kadar her şeyi bir güzellik ve mükemmellik içinde görebilmek gerekir. Bu güzelliği ve mükemmelliği göremezsek hayatın en basit noktasında bile güzel düşünemeyiz.