Görmez, TV5'te Hasan Basri Akdemir'in hazırlayıp sunduğu "Konuşmadan Olmaz" programına katıldı.
Mülteciler ile ilgili soruları cevaplayan Görmez, İslam aleminden yüzlerce alimin Türkiye'ye sığındığına dikkat çekti.
Gelen mültecilerin arasında donanımlı kişilerin olduğunu kaydeden Görmez, mülteciler arasında yer alan bu alimlere yönelik projelerin geliştirilmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye, tarihinde ikinci defa yaşanan olay
Görmez'in söleri şöyle:
"İnşallah beni bütün yetkililer dinliyorlardır. Bu önemli bir konu. Türkiye, tarihinde ikinci defa İslam coğrafyalarındaki en büyük alimlerin, düşünürlerin, sanat adamlarının sığındığı bir coğrafya.
Birincisi İstanbul'un fethinden sonradır. İstanbul fethedildikten sonra dünyanın muhtelif yerlerinde yaşayan büyük alimler, Peygamber müjdesine nail olmuş mübarek beldeyi görmek için bu coğrafyaya akın etti. Eski alimlerin biyografisine baktığımız zaman, İstanbul'un fethinden sonra uzun bir süre hemen hemen her alimin sevdası olmuştur; bu coğrafyaya gelmek, Fatih medresesinde ders vermek.
İkinci defa bu topraklar Mısır'dan, Suriye'den, Irak'tan, Libya'dan Moritanya'dan, Afrika'dan, Asya'dan; dünyanın her tarafından, bütün İslam dünyasının kendisinden çok istifade ettiği, her birinin onlarca telifli eseri olan, yüzlerce talebe yetiştiren büyük alimlerin sığındığı bir ülke oldu. Ben Diyanet görevim esnasında özellikle bütün İslam dünyasında şöhret bulan 300 isim belirlemiştim o zaman.
Bir mütefekkirin Beykoz'da bir bodrum katında yaşadığını duydum
Şu anda isim vermeyeceğim. Bizim neslin kitaplarını okuyarak yetiştiği bir mütefekkirin Beykoz'da bir bodrum katında, bir odalı bir yerde yaşadığını duyduğumda ziyarete gittim. Oradan çıkması için de çaba sarf ettim. Onun gibi yüzlerce var. Hatta binleri buldu.
Bu alimlerin ilminden istifade etmek için bir projemiz yok
Görmez "Devletin bundan haberi var mı?" sorusu üzerine "Elbette var. İstanbul'da, Konya'da, Ankara'da, Gaziantep'te, Hatay'da, Urfa'da, Maraş'ta, Adana'da bize sığınmış gerçekten yüzlerce ilim adamı var ve üzülerek belirteyim bizim de devlet olarak, millet olarak bu alimlerin ilminden, hikmetinden, tecrübesinden istifade etmek için bir projemiz, programımız yok. ifadelerini kullandı."
Belki ne kadar doktor var, ne kadar mühendis var
Görmez, mülteciler için Türkiye'de İslam enstitüsü benzeri bir yapı kurulabileceğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'de 100'ü aşkın ilahiyat fakültesi var. Bu fakültelerin bir araya gelerek bu büyük birikimden nasıl istifade edeceğine dair stratejiye sahip olması gerekiyor. Üniversitelerimizin, STK'larımızın programı olması gerekiyor.
Batı dünyasından da Türkiye'ye göçler başladı. Batı'da yükselen İslamofobik nefret hareketlerinden, aşırı yabancı düşmanlığı ve ırkçılıktan dolayı Londra'da, Almanya'da hatta Amerika'da yaşayan sonradan Müslüman olmuş birtakım önemli figürler var. Onların bazıları şu an Bursa'da, İstanbul'da ev sahibi oldular, Türkiye'de yaşamaya başladılar.
Ben sadece kendi sahamdan bakıyorum. Belki bir tabip bunların arasında ne kadar doktor var, bir mühendis bunların arasında ne kadar mühendis var... Bir de o gözle bakılacak aslında.
Sayın Cumhurbaşkanı çok açık demişti ama
Görmez Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu konudaki sözlerine dikkat çekerek, "Sayın Cumhurbaşkanı çok açıkça, "Bu topraklara gelen her alim hiçbir göç idaresi önünde bir saniye beklemeden, eğer vatandaş olmak istiyorsa elbette biz yardımcı oluruz" demiştir.
Ama buna rağmen, yakinen çok iyi biliyorum ki bu alimlerin büyük bir kısmı göç idaresinin önünde saatlerce bekleyerek zaman geçiriyor. Sadece bir ikamet alabilmek için.
Bu iş için müstakil bir yapı kurulması gerekiyor göçmenler dairesinde. Bu topraklara sığınan ve evrensel anlamda değer ifade eden ilim sahiplerine yönelik bir çalışma yapılması gerekiyor." dedi.