Göz Sağlığı İçin Doğru Aydınlatma

Evin odalarını, birkaç küçük ipucuyla gözleri yormayacak şekilde aydınlatmak mümkündür.

Daha net bir şekilde görmemize yardımcı olmak, iyi bir aydınlatmanın en önemli işlevlerinden birisidir. Ancak bazen ışığın parlaklığı, görmeyi zorlaştırabilir. Başka lambalar açık olsa da daha iyi görmemize yardımcı olmaz. O zaman gözlerimizi yormayacak şekilde ev ve iş yerlerimizi işlevsel bir şekilde nasıl aydınlatabiliriz?

Yemek yemek, okumak ve çalışmak için bir yer düşündüğünüz zaman, yemek masalarına aslında “faaliyet masaları” denebilir. Ne de olsa yemek için toplanmanın yanı sıra okul ödevlerini ve hobileri de burada yaparız, mektuplarımızı burada yazar ve okuruz. Bu da ışık kalitesinin çok yüksek olmasını gerektirir.

Metal veya koyu renk abajur şapkalı bir lamba, ışığı masanın yüzeyine doğru odaklar. Genel bir kural olarak lamba, masanın üzerinden 55-60 cm yukarıda asılı olmalıdır.  Bu şekilde masanın çevresinde oturan herkes, ışık gözünü kamaştırmadan görebilir. Büyük, uzun masalar, sadece bir büyük yerine birkaç tane lamba ile daha iyi aydınlatılır. Yükselen ve alçalan sarkıt lambalar ise ışık kümesinin boyutunu değiştirmenizi sağladığı için daha pratiktir. Işığın kuvvetini ve yoğunluğunu kontrol etmenizi sağladıkları için reostalar da kullanışlıdır.

Televizyon arkasındaki ışık gözler için daha az yorucudur. Televizyon izlerken, televizyonunuzun arkasındaki duvara hafif bir ışık yansıtan bir lambanın olması gözler için iyidir. Bu televizyon ekranının parlaklığı ve çevresindeki daha koyu alanlar arasındaki keskin kontrastı yumuşatır.

Okuma lambalarını çift kişilik bir yatağın merkezine akın yerleştirmek ve ışığı dışarı doğru yönlendirmek, kitabınızın sayfalarının parlamasını önler, eşinizi de rahatsız etmez. En iyi etki için ışığı geçirmeyen ama sınırlı bir alana konsantre ışık huzmesi veren abajur şapkalı lambalar seçin. Keskin kontrastları azaltmak için başucu masa lambası, odanın geri kalanına hafif bir ışık verir.

İyi okuyabilmek için rahat bir kanepeden fazlasına ihtiyacınız vardır. Okurken veya yarıntılı bir iş yaparken, gözlerinizdeki zorlanmayı azaltmak için iyi bir aydınlatma şarttır. Sınırlı bir alana konsantre ışık huzmesi veren bir okuma lambası (tercihen ışık geçirmeyen bir abajur şapkasıyla beraber) iyi bir başlangıçtır. İdeal olarak lambayı yükseltip alçaltabilmeniz gerekir, lamba da ışığı ihtiyacınız olan yere odaklayan bri abajur şapkasına sahip olmalıdır. Örneğin, ışığı geniş bir alana yayan yarı saydam abajurlu bir masa lambası kullanarak aydınlık ve karanlık arasındaki kontrastı en aza indirmek de göz yorgunluğunu azaltır.

40’lı ve 50’li yaşlarımıza eriştiğimizde gözlerimiz zayıflamaya başlar. Genellikle daha iyi görmek ve daha iyi hissetmek için daha fazla ışığa ihtiyaç duyarız. En basit çözüm, daha güçlü ışık kaynakları kullanmak veya odadaki lamba sayısını arttırmaktır. Ama aynı zamanda kullandığınız lambanın ışığının göz alacak kadar parlamaması da önemlidir. Çünkü yaşlandıkça gözlerinizin karanlık ve aydınlık arasındaki değişime adapte olması da o kadar uzun sürer.

Keskin kontrast gözleri yorar. Karanlık ve aydınlık arasındaki değişime adapte olmak için gerekli zaman olmadığı takdirde gözleriniz kamaşır. Örneğin, bir okuma lambasından ya da spot lambadan gelen dar, konsantre ve güçlü ışık huzmesinin, tavan lambası, aplik, yer lambası veya yarı saydam abajur şapkalı bir masa lambası gibi genellikle ışığını geniş alana yayan bir lamba tarafından yumuşatılması gerekir.

Dünya Bülteni

Toplum Haberleri