Gözünü, cildini, ayağını koru!

Yaz geldi, hastane koridorlarında uzun kuyruklar oluşmaya başladı. Hastalıklar 'ayak'lanırken, mikropların 'göz'ü açıldı.

Ayhan Hülagü'nün haberi

'Cilt' ise sessizliğini halen koruyor. Uzmanlar konuyla ilgili konuşurken, vücudumuzun en önemli üç uzvu "göz, cilt ve ayak" bir araya geldi. Hayatımızı kolaylaştıracak, bizi hastalıklardan koruyacak pratik önerileri açıkladı.

Yaz sıcakları artık kendini iyiden iyiye hissettiriyor. Ayaklarda mantarlar oluşmaya, gözler sulanmaya, cildimiz kurumaya başladı. Vücudumuzun en önemli üç uzvu için (göz, ayak, cilt) hastane koridorlarında uzun kuyruklar oluşuyor. İşin uzmanlarına sorulan sorular aynı: "Yaz sıcağından en çok etkilenen bu üç uzvu korumanın püf noktaları var mı?"

Şişli Memorial Hastanesi Dermatoloji bölümünden Uz. Dr. Tuğba Yüzüak Türe, ayakkabı seçiminde mevsim özelliklerinin göz önünde bulundurulması gerektiğine dikkat çekiyor. Sıcak havalarda kapalı ayakkabıların mantar enfeksiyonu gelişimini kolaylaştıracağını anlatan Türe, topuklu ayakkabı giyenleri uyarıyor: "Yüksek ince topuklu ayakkabılar giymekten kaçının. Giyenler ise geniş tabanlı olanlarını tercih etsin."

Opr. Dr. Mustafa Temel, bu dönemde kapısını en çok göz enfeksiyonundan şikayetçi olanların çaldığını söylüyor. "Güneş ışınlarının dik geldiği 11.00-16.00 saatleri arasında dışarıya çıkılmamalı." diyor. Uz. Dr. Zerrin Baysal ise cilt sağlığıyla ilgili önemli değerlendirmelerde bulunuyor. Cerrahi işlem geçirmiş kişilerin güneşten korunması gerektiğini dile getiren Baysal, hastalıkları bertaraf etmenin yollarını açıklıyor.

Mikroplar 'ayak'lanıyor

Ortak kullanılan terlik ve iyi dezenfekte edilmemiş havlular risk unsurudur. Denize ve havuza girdikten sonra ayaklarınızı temiz bir havlu ile kurulayın.

Manikür ve pedikürün steril ortamlarda uzman kişilerce yapılması, kişiye özel bakım setlerinin kullanılması gerekir.

Kuru ciltli kişilerde ağırlıklı olarak görülen topuk çatlakları hem estetik hem de fiziksel açıdan önemlidir. Bu kişiler yalınayak gezmemeye ve düzenli nemlendirici kullanmaya dikkat etmeli.

Yüksek ince topuklu ayakkabılar giymekten kaçının. Seçilen topuklu ayakkabılar ise mümkün olduğunca geniş tabanlı olmalı.

Sıcak havalarda kapalı ayakkabılar giymek, ayakları rahatsız eder ve mantar enfeksiyonu gelişimini kolaylaştırır. Rahat ve açık ayakkabılar seçmek en doğrusudur.

Islak ayakkabılarınızı dolaba koymadan önce iyice kuruyup kurumadığına bakın. Şayet ıslak ayakkabıları dolaba koyarsanız, çürümeye başlar ve çok kötü kokar.

Hastalıkların 'göz'ü çıksın

Toz ve polenlerden sakınmak için güneş ışınlarının dik geldiği 11.00-16.00 saatleri arasında dışarıya çıkmayın. İlla dışarı çıkmanız gerekiyorsa şapka veya güneş gözlüğü kullanın.

Kontak lens kullanıcıları temiz sularda lensleri ile suya girebilir. Ancak tatlı sularda lensler kolayca gözden çıkıp, suda kaybolabilir. Hangi su olursa olsun lenslerinizi çıkarıp suya girin ya da deniz gözlüğü kullanın.

Havuzlarda kullanılan kireç fazla olduğunda gözde tahriş yapıp, enfeksiyon için zemin oluşturur. Bu nedenle durgun, rengi bozulmuş, kirli olabilecek sulara girmeyin. Deniz gözlükleri ya da maskeleri kullanın.

Güneş gözlükleri sadece önden değil yanlardan gelen ışınlardan da koruyacak şekilde olmalı. İşporta tezgâhlarındaki gözlükleri satın almayın.

Televizyonların karanlıkta izlenmemesi gerekir. TV ekranı çok ışıklı, çevre karanlık olduğu zaman göz yorulur. Özellikle ışığın dengelenmesi açısından televizyonun bulunduğu bölümün aydınlatmasının iyi olması gerekli.

Yüzümüzü sık sık yıkayarak gözyaşınızın kurumasına engel olun.

Güneş gözlüklerinizin ultraviyole ışınlarını engelleyici özellikte olduğundan emin olun.

Cildimizi korumanın yolları

Dışarı çıkmadan 20 dk önce koruyucu sürün. Her ne kadar 12 saat korudukları söylenerek satılsa da, 4 saat ara ile kullanın. Terleme, havuz, yıkanma sonrasında tekrar güneş koruyucu sürün.

Güneşe çıkmadan önce uygulanan kese, peeling ya da başka soyma işlemleri derinin koruyucu tabakasını azaltır. Bu uygulamalara maruz kalan kişiler güneşten korunmalı.

Açık tenli kişiler güneşten daha fazla etkilenir. Özellikle sarışın, mavi gözlü olanlarda melanozom sayısı az olduğu için güneş ışınları deri tarafından filtrelenemez. Bu kişilerin 30 ve üzeri bir koruma kremi ile öncelikle sabah güneşine maruz kalarak kısa süreli güneşlenmesi doğru olacaktır.

Ülkemizde yaşayan insanların çoğu buğday tenli, esmer olan tip 3-4 arası olan deri yapısına sahiptir. Bu kişilerin 15-20 SPF korumasıyla çıkması uygundur.

Bronzlaşmaya ait zararları en aza indirmek için koruma kreminizi yanınızda para gibi taşıyın, bol sebze ve meyve tüketip, güneş sonrası rahatlatıcı yağ kullanın.

Açık renkli kıyafetler giyin, gölgede durmaya özen gösterin.
Zaman
 

Aile Haberleri