Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Bakır, antibiyotiğin, hem soğuk algınlığında, hem de gripte herhangi bir yararının olmadığını belirterek, ''Üstelik hem ekonomik kayıp, hem de ileride dirençli bakterilerin oluşmasına sebep olduğu için bunu önermiyoruz'' dedi.
Prof. Dr. Bakır, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kış aylarının gelmesiyle grip ve üst solunum yolu enfeksiyonlarında artış görüldüğünü belirterek, bu hastalıkların kış aylarında kalabalık yaşam şartları ve yakın temas nedeniyle solunum yoluyla bulaşarak salgınlar şeklinde karşılarına çıktığını ifade etti.
Grip ile solunum yoluyla bulaşan soğuk algınlığının karıştırılmaması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Bakır, şöyle konuştu:
''İkisi de çok farklı, grip çok daha ağır seyirli bir hastalık. Zaman zaman da öldürücü olabilen bir hastalık. Mevsimsel grip dediğimizhastalıkgenellikle yılın soğuk aylarında karşılaşılan bir hastalıktır. Geçen sene karşılaştığımız grip pandemisi virüsünün oluşturduğu pandemiden farklı. Daha dar anlamda salgınlar oluşturan şekilde karşımıza çıkıyor. Bu gripten korunmak için belirli risk grubu dediğimiz hastaların aşılanması gerekiyor. Bunlar hekimlere vesağlıkkuruluşlarına başvurarak bu virüse karşı koruyucu önlemleri de aşılamayla sağlamalı. Bunun dışında risk grubuna girmeyen kişilerde düzenli ve sağlıklı beslenme, kişisel hijyen, özellikle el yıkamak son derece önemli. Düzenli beslenmeyi sağlayarak,sporyaparak, düzenli uyuyarak, düzenli bir yaşam sürerek kendini koruyabilir. Griple soğuk algınlığını karıştırmamak gerekir.''
Tedavide antibiyotik kullanılmamasını öneren Prof. Dr. Bakır, ''Tabii ki antibiyotik almamak gerekir. Çünkü antibiyotiğin hem soğuk algınlığında, hem de gripte herhangi bir yararı yoktur. Üstelik hem ekonomik kayıp, hem de ileride dirençli bakterilerin oluşmasına sebep olduğu için bunu önermiyoruz. Kesinlikle antibiyotiklerden de uzak durmaları gerekir. Tabii ki eğer hastalık ağır seyrediyorsa mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurarak bir hekim desteği almaları gerekir'' diye konuştu.
Vatandaşların kış aylarının gelmesiyle birlikte sağlık kuruluşları yerine bitkisel ürünlere yönelmelerinin doğru olmadığını da belirten Prof. Dr. Mehmet Bakır, soğuk havalarda tüketilen bitkisel ürünlerinilaçolarak değil, bir içecek olarak tüketilmesini, tedavi için ise sağlık kuruluşlarını tercih etmek gerektiğini söyledi.
-Bilinçsiz bitkisel ürün kullanımı-
Grip ya da soğuk algınlığı açısından olaya baktıkları zaman kendilerinin önerebilecekleri şeyin düzenli beslenme ve sağlıklı gıdaların tüketilmesi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Bakır, ''O mevsimde hangi gıda bol ise kış mevsiminde en bol olan narenciye türleridir, portakal, limon gibi yiyecekleri bol miktarda tüketerek kendisini sağlıklı tutabilir. Bunun dışında herhangi bir şey önermeye de gerek yok. Başka bir şey almasına da gerek yok. Sağlıklı olan o mevsimde hangi sebze veya meyve bol ise kendini korumayı sağlaması lazım'' diye konuştu.
Son günlerde bilinçsizce tüketilen bazı bitkisel ürünlerin kullanımının ölümle sonuçlandığını hatırlan Prof. Dr. Bakır, şunları kaydetti:
''Bununla ilgili herhangi bir öneride bulunmamak lazım. Çünkü sağlıklı bir yaşam için doğal olan besin ve yiyecekleri tüketmesini öneririz. Bunun dışında herhangi bir bitkisel şeye başvurmanın bu hastalıklardan ne korumada, ne de bunların tedavisinde önermemek gerekir, yanlışlara sebebiyet vermemek açısından. Tabii ki bilinçsiz şey tüketimleri bu tür maalesef sonuçlar doğurabiliyor. Kesinlikle doktor tavsiyesi olmadan herhangi bir ilacın ya da ürünün sağlık amacıyla tüketilmemesi gerekiyor. Bunun dışın da bizim de bildiğimiz, herkesin bildiği doğal olan yiyecek ve içeceklerin tüketilmesi.''
Samanyoluhaber