Gül cemalin, gül-şenime; doğdu nurlu gün gibi,
Yaydı o hoş kokusunu, taze açmış gül gibi.
Sen Güllere Gül-bağsın, Gül-endâmsın Efendim,
Sen Nebîler son halkası, Hâtemisin Efendim.
Sen olmasan, ben olmazdım, olamazdık Efendim,
Sen Hilkate bir sebep, Muhammedsin Efendim.
Allah’a bir muhatap, en yakın bir Sevgili,
Miracında hicâbsız; Vasıl olan Serveri.
Dağlar, taşlar konuştu, selâm verdi mevcudat,
Talep eyler her bir kul, ol katından şefaat.
Nazar kıl sen bizlere; al Sancağın altına,
Kavuşalım Efendim; Şefaat muradına.
Kavuşalım Efendim, Şefaat Muradına…