İslam âlemi, 'kurban' iklimine girdi. İlk hacı kafileleri kutsal topraklara yolculuğa başladı. İnananlar şimdi kurban ibadetini nerede yapacağı ve kimlerle paylaşılacağının telaşında. Fethullah Gülen Hocaefendi de yaklaşan Kurban Bayramı öncesinde önemli tavsiyelerde bulundu. Kurban'ın muhtaçlara yardım ve kardeşliğin tesisi için iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirten Hocaefendi, bu kutsal ibadetin gönülleri birbirine yaklaştırmada önemli bir vesile olduğunu vurguladı.
Haftalık sohbetlerinin yayınlandığı Herkul.org internet sitesinde kendisine yöneltilen soruları cevaplayan Gülen, "Kurban Bayramı bir taraftan muhtaçlara yardım açısından çok iyi değerlendirilmeli, diğer yandan bu mübarek ibadet herkese sevdirilmeli, herkes ona özendirilmeli." dedi. Afrika'da yaşanan açlık ve kıtlığa değinen Hocaefendi, "Kanaatimce, bugüne kadar bir tane kurban kesenler, mümkünse bu sene iki tane kessin. Gücü yeten, üç tane kessin. Onlardan bir tanesini oralara göndersin. Fakat imkânı olan herkes Güneydoğu ve varoşlarda yardım bekleyen insanlara da bayram neşvesi yaşatılmasına mutlaka iştirak etsin." diye konuştu. Bölgede yaşanan terör olaylarına da işaret eden Gülen, "Hasbî ruhlar, kendilerinden ziyade o bölgelerdeki kardeşleri için tir tir titremelidir. Zira, bugün birileri tarafından bir kısım çatlama, kırılma ve kopmalar hasıl etmek için gösterilen korkunç gayrete karşı mutlaka muhteşem surlar oluşturulmalı ve o türlü çözülmelere asla meydan verilmemelidir." ifadelerini kullandı.
'Kurban ve kurbet' konusu hakkında değerlendirmelerde bulunan Fethullah Gülen Hocaefendi, kurban ibadetinin önemine değindi. "İnfak sadece mala ve paraya münhasır değildir. İlim, fikir, kuvvet ve amel gibi şeylerinde de muhtaç olanlara infakta bulunulması gerekmektedir. Bu açıdan kurban kesmek de bir infaktır." diyen Gülen, Hz. Peygamber'in (sas) bu ibadete çok önem verdiğini söyledi. Somali, Habeşistan ve Kenya gibi açlığın pençesindeki ülkelerde yaşanan kıtlık haberlerini duyunca gözlerinin dolduğunu ifade eden Hocaefendi şöyle devem etti: "Oralarda yağmur yağdığı müjdelerini aldığımda da sevinçten gözyaşı döktüm. Zannediyorum, her tarafa yetişmeye çalışan Anadolu'nun hassas insanları da aynı hislerle dolup taşıyorlardır. Bu itibarla o ülkelerdeki muhtaç insanları kıvrandıran bir fakr ü zaruret içinde görünce, 'Türkiye'dekiler iyi kötü geçiniyorlar, biraz da Etiyopya, Somali, Kenya, Uganda ya da Tanzanya'ya yönelelim' diyebilirler."
TEHDİT ETSELER DE İYİLİĞE DEVAM
Gülen, iyilik yaparken de dikkat edilmesi gereken hususları şöyle sıraladı: "İnsanların yüzde 99'unun kalbi kalbimizle beraber atıp dururken şirazeden çıkmış bir avuç insana takılıp kalmayalım. Tehdit etseler de, önümüzü kesseler de onları görmeyelim. Şu kadar var ki iyilikler yapılırken, ne o iyiliği yapan ne de başkası zarar görmeli. Bu itibarla esbaba riayet edilmeli. Güzergâh güvenliği sağlanmalı, yardımlar devletle ortak yapılmalı. Mülkî amirlerle görüşülerek yapılacak iyilikler muhtaçlara kimse zarar görmeyecek şekilde ulaştırılmalı. "Bir iyiliğe öncülük eden kimseye o iyiliği yapanın ecri gibi sevap vardır." hadisinde buyrulduğu gibi diğer insanlar ve kurumlar hayır seferberliğine teşvik edilmeli."
Zaman