Tebessüm sözlere kanat takar (Jacques Gauthier)
Toplantıda çok ciddi konular konuşuluyordu. Ortam gerilmeye başlamıştı. Herkeste surat bir karış, kaşlar çatıktı. Konuşulan her kelime orada bulunanlara bıçak gibi saplanıyordu. Bu iklimdeki konuşmalar rencide edici ve grubun amacına zarar verici olmaya başlamıştı. Toplantı bu şekilde devam edemezdi. Herkes grup liderinin ağzından çıkacak kelimeyi bekliyordu. Grup lideri o kelimeyi kullanmadı. Onun gülümsemesi ortamı tamamen değiştirmeye yetmişti. Toplantıdakilerde de bir tebessüm, bir homurdanma başlamıştı. Gergin hava tamamen değişmiş, yerini rahat bir havaya bırakmıştır.
Gülmek yüzün baharı
İş hayatı olunca, herkes bu manzara ile karşılaşır. Ben de işim gereği gözlem yapmayı severim. İnsanlar yüzü asık, somurtkan kişilerin yanında bulunmak istemiyor. Olumsuz bir hava oluşuyor. Soğuk bir ortamı kim sever? Gülmek yüzün baharıdır ya, bulunulan ortamın da güneşidir. Her birey güler yüzlü insanların yanına gitmekten ve onlarla konuşmaktan mutluluk duyar. Gülümseme, sosyal ve psikolojik sağlığın en önemli belirtisidir. Gülümseme, hem kişinin vücut kimyasına hem de ilişkilerinin yapısına nüfuz eden bir şifa kaynağıdır. Gülümseyen kişinin üzerindeki stres azalır. Hem gülümseyen hem de gülümsenen kişiler, bulunulan ortamların, bu süreçlerin güneşidirler. İnsan gülümsediğinde yüzdeki kasların 17si faal durumdadır. Surat asmak için ise 43 kası çalıştırmanız gerekmektedir. Sadece yüzdeki 17 kası kullanarak sevecen bir yüz ifadesi takınan insan, her insan imajına katkı sağlar, sosyal çevrede sevilen ve aranan bir kişi olur.
Gülümseme, karşınızdaki kişiyi fark ettiğinizin, onu önemsediğinizin, ona karşı sevgi ve saygı duyguları beslediğinizin göstergesidir. Gülümsediğiniz insan da size gülümseyerek karşılık verir, böylece size uyum sağlar. İlişki ve iletişimde gülümseme karşılıklı olarak atılan bir imza gibi iletişim ve ilişkilerimizi garanti altına alır. İçten ve iyi niyetli, sıcak bir gülümseme, sadece muhatap olduğumuz kişide değil, çevredeki diğer insanlarda da olumlu duygular uyandıran bir davranıştır.
Suratı ekşi olanın balı da ekşi olur
Gülmek günlük hayatta karşımıza çıkan bütün zorluklara, stres ve sinir bozukluklarına karşı en büyük silahımızdır. Yapılan araştırmalara göre, gülmenin insanı rahatlattığı kadar psikolojik ve fiziksel yönden de büyük faydaları olduğu, hatta tansiyonu düşürücü etkisi olduğu tespit edilmiştir. Bir araştırmaya göre, insanların yeni tanıştıkları kişilerde dikkatlerini ilk çeken şeyin gülümsemesi olduğu; boy, saç stili, göz renginin gülümsemeye göre daha az dikkat çektiği ortaya çıkmıştır.
Sadi, bal satan güler yüzlü bir gencin hikâyesini anlatır. Bu bal satıcısı gencin güler yüzü sayesinde çok fazla müşterisi varmış. Genç adamın sattığı zehir bile olsa herkes onu alır içermiş. Bir gün asık suratlı, kaba saba bir adam bu gencin satışının fazlalığını görmüş ve kazancını kıskanmış. Ertesi gün kendisi de asık ve ekşi suratıyla bağıra çağıra bal satmaya çalışmış; ancak günün sonunda tek dirhem bal dahi satamamış. O gün para kazanamamış olan adam asık suratla eve döndüğünde eşi Suratı ekşi olanın balı da ekşi olur demiş.
Girdiğiniz bir restorantta asık suratlı birine bahşiş vermek içinizden gelir mi? Turizm sektörü bu konuda çok hassas davranıyor. Turizm sektörünü çok iyi bilen Ahmet Beyle konumuz hakkında sohbet ediyoruz. Bazı firmalarda müşteri eğer hizmet edenin yüzü asık olduğu için şikâyet ediyorsa, çalışanın maaşını düşürürüz veya garsonluktan komiliğe düşürülür, diyor.
Yine bir şirket sahibi evinin yakınında olduğu için gittiği alışveriş merkezindeki güvenlik görevlilerinin asık suratından muzdarip. Bir tebessüm bile göstermediklerinden şikayetçi.
Belki inanmayacaksınız ama gülmeyi bilmeyen birkaç kişi ile karşılaştım. Yüz kasları aşırı katılıktan, gülümseme moduna geçemiyor.
Yalnız bir gülümseme
Küçük kız, hüzünlü bir yabancıya gülümsedi. Bu gülümseme adamın kendisini daha iyi hissetmesine sebep oldu. Bu hava içinde yakın geçmişte kendisine yardım eden bir dosta teşekkür etmediğini hatırladı...
Hemen bir not yazdı, yolladı. Arkadaşı bu teşekkürden o kadar keyiflendi ki, her öğlen yemek yediği lokantada garson kıza yüklü bir bahşiş bıraktı. Garson kız ilk defa böyle bir bahşiş alıyordu. Akşam eve giderken, kazandığı paranın bir parçasını her zaman köşe başında oturan fakir adamın şapkasına bıraktı. Adam öyle ama öyle minnettar oldu ki. İki gündür boğazından aşağı lokma geçmemişti. Karnını uzun bir süre sonra ilk defa tamamen doyurduktan sonra, bir apartman bodrumundaki tek odasının yolunu ıslık çalarak tuttu. Öyle neşeliydi ki, saçak altında titreşen köpek yavrusunu görünce, kucağına alıverdi. Küçük köpek gecenin soğuğundan kurtulduğu için mutluydu. Sıcak odada sabaha kadar koşuşturdu.
Gece yarısından sonra apartmanı dumanlar sardı. Bir yangın başlıyordu. Dumanı koklayan köpek öyle bir havlamaya başladı ki, önce fakir adam uyandı, sonra bütün apartman halkı. Anneler, babalar dumandan boğulmak üzere olan yavrularını kucaklayıp, ölümden kurtardılar.
Piyasada rahatlamak için kahkaha, gülme eğitimleri bile veriliyor. Çünkü gülmek insanı rahatlatıyor, insana mutluluk veriyor.
Gülerseniz hayat da size güler
Gülümsedikçe hayatın da size gülümsediğini göreceksiniz. Ayna misali siz güldükçe karşıdaki de size gülecektir. Şarkı sözleri ne de güzel terennüm eder:
Gülümse hadi gülümse bulutlar gitsin
Yoksa ben nasıl yenilenirim hadi gülümse
Belki şehre bir film gelir
Bir güzel orman olur yazılarda
İklim değişir Akdeniz olur gülümse...
Faruk Akçe