Abdülkadir Süphandağı'nın haberi
Günah işleyene nasıl bir tavır sergilenmeli? Ebü'd-Derda Hazretleri bu konuda bize güzel bir örnek sunar. Ebü'd-Derda Hazretleri bir gün günah işleyen birisine, söven bir topluluğun yanından geçerken, onlara, "Eğer siz bu adamın bir kuyuya düştüğünü görseydiniz, onu oradan çıkarmaz mıydınız?" diye sordu. Sonra da "Ben onun ameline buğzediyorum." dedi.
Bazı Allah dostları günahı, insanı Allah'tan uzaklaştıran her şey olarak tarif ediyorlar. Yapılan bu tarif sıradan müminler için zor olsa da Allah dostlarının iç âlemini bize anlatması bakımından çok önemlidir. Günahı biz kısaca dinde yapılması yasak olan şeyler olarak adlandırıyoruz. Günah bu anlamıyla hayat sahiplerine ait bir şey. Yani Allah'ın hayat nimetiyle nimetlendirdiği insanlar Allah'ın emir ve yasaklarına uygun bir hayat yaşıyorlarsa bu sevap, hayır, hasenat ve ibadet odaklı bir hayattır. Tam tersi bir durum söz konusu ise bu sefer de günah ve isyan odaklı bir hayat söz konusudur.
Allahü Teâlâ Kur'ân-ı Kerîm'de şöyle buyurur: "Biri günâh işler veya kendine zulmeder, sonra pişmân olup, Allahü Teâlâ'ya tövbe istiğfâr ederse, Allahü Teâlâ'yı afv ve mağfiret edici, çok merhametli bulur." (Nisâ Sûresi: 110)
Şimdi yapılan bütün günahlara karşı bu kadar affedici, müsamahakâr ve tövbe kapısını sürekli açık tutarak, ümitsizliği büyük günah sayan sonsuz merhamet sahibi Rabbimiz dururken, insanı günahından, kusurundan dolayı kâfir, dinsiz gibi sıfatlarla yad etmek acaba doğru mu?
Ebü'd-Derda günah işleyen birisine söven bir topluluğun yanından geçerken, onlara: "Eğer siz bu adamın bir kuyuya düştüğünü görseydiniz, onu oradan çıkarmaz mıydınız?" diye sordu. "Evet" cevabını alınca;
-"Kardeşinize sövmeyin, sizi onun durumuna düşürmekten koruyan Allah'a hamd edin." dedi. Onlar, "Demek sen ona buğzetmiyorsun..." dediklerinde:
-"Ben ameline buğzediyorum. O, ameli bıraktığında benim kardeşimdir." dedi.
Bu büyük insanın nahoş bir tavır karşısında bize büyük bir yol göstermesidir. Haddizatında insanları bir çırpıda silmek, atmak, yok saymak çok kolaydır. Ve nedense biz her zaman olduğu gibi yine işin kolayına kaçarak bu yolu tercih ediyoruz. Kişinin kendisine buğzetmek ayrı, onun o nahoş, günah sayılan ameline buğzetmek ise ayrı şeylerdir.
Şeytana yardımcı olmayın
Bir başkasını kınadığımız günahla yarın kendimiz ya da çocuklarımız karşı karşıya kalabilir. Bu konuya işaret buyuran Allah Resulü (sas) "Bir mümini bir günahından dolayı kınayan insan, o günahı işlemeyinceye kadar Allah canını almaz." buyuruyor. Bu durumlara düşmemek için bize Allah Resulü ve O'nun aziz dostlarından muhteşem tavsiyelerde bulunulmuştur. İşte onlardan biri:
İbn-i Mes'ud şöyle der: Bir kardeşinizi günah işlerken gördüğünüzde, 'Allah'ım onu rezil et, ona lanet et.' diyerek şeytana yardımcı olmayınız. Allah'tan onun durumuna düşmemeyi dileyiniz. Biz Resulullah'ın ashabı, herhangi bir kimse hakkında, nasıl öldüğünü bilmeden bir şey söylemezdik. Eğer ömrü hayırla bittiyse, hayır isabet ettiğini anlardık, kötü bittiğinde ise korkardık."
Zaman