Güney Afrika Müslümanları: Ticaretin yüzde 40’ı onlarda

Afrika kıtasının en güney ucundaki Güney Afrika Cumhuriyeti, son derece dinamik ve etkili bir Müslüman nüfusa ev sahipliği yapıyor. Nüfusun sadece yüzde 3’ünü oluşturan Müslümanlar, ticaretin yüzde 40’ını ellerinde tutuyor

Bugünkü Endonezya, Malezya ve civarını erken dönemlerden itibaren sömürgeleştiren Hollanda Krallığı, Afrika’nın güney ucundaki Kap Yarımadası’nı (günümüzde Cape Town ve çevresi) hem tarım kolonisi olarak hem de politik sürgünleri yerleştirdiği bir hapishane şeklinde kullanıyordu. 1658’de Endonezya, Malezya ve Madagaskar’dan binlerce Müslüman esir ve işçinin Cape Town’a nakledilmesiyle, bölgedeki Müslüman varlığının da temelleri atılmış oldu.

Endonezyalı bir prens olan Şeyh Yusuf’un 1694’te Cape Town’a sürgün edilmesi ise, İslâm’ın Güney Afrika’daki varlığına siyasî ve ilmî bir altyapı kazandırdı. Şeyh Yusuf’un etkisiyle İslâm’ın pratikleri Müslüman nüfus arasında yayılmaya başladı. 1794’te Cape Town’ın ilk müstakil camisi ibadete açıldı.

İKİNCİ DALGA

Güney Afrika’ya ilk Müslüman akınından 200 yıl sonra, bu kez Britanya Krallığı, Hindistan’dan Müslüman işçileri bölgeye taşımaya karar verdi. Güney Afrika’nın doğu kesimlerinde böylece nüfusu Hint Müslümanlarından oluşan kalabalık şehirler oluştu.

Hollanda ve İngiltere’nin iki ayrı dalga halinde organize ettiği bu yerleştirme faaliyetleri neticesinde, Cape Town ve çevresinde Şâfii mezhebi ağırlık kazanırken, Johannesburg-Durban hattında Hanefi Müslümanlar yoğunlaşmış oldu. Bu denge, günümüzde de bu şekilde devam etmektedir.

DİRİ VE CANLI

Bugün Güney Afrika’nın toplam 60 milyonluk nüfusunun yaklaşık yüzde 3’ünü Müslümanlar oluşturuyor. Bu küçük orana rağmen, Müslümanların ülkedeki ticaretin yüzde 40’ını ellerinde bulundurmaları sebebiyle, İslâm, ülke kimliğinin ayrılmaz bir parçası durumunda. Müslümanlar kendi dinî hayatlarını özgürce yaşarken, yeme-içme ve eğitim gibi alanlarda da İslâmî kurallara uygun düzenlemelerden faydalanıyorlar. Müslümanlar ayrıca turizm, medya ve siyaset sahasında da ciddi şekilde faaliyet göstermeye devam ediyor.

Cape Town’da bir Osmanlı âlimi

İngiltere Kraliçesi Victoria’nın talebiyle, Osmanlı Sultanı Abdülaziz tarafından 1862’de Cape Town’a gönderilen Osmanlı âlimi Ebubekir Efendi’nin kabri, şehrin hâkim tepelerinden birinin üzerindeki Tana Baru Mezarlığı’nda yer alıyor. 1880’deki vefatına kadar şehirden hiç ayrılmayan Ebubekir Efendi, Müslümanlara hem dinlerini öğretmiş hem de aralarındaki anlaşmazlıkları çözümlemiş. Bölgenin dilini hızlıca öğrenerek çeşitli kitaplar kaleme alan Ebubekir Efendi’nin varlığı, Osmanlı’nın Güney Afrika’ya ilgisinin de en önemli işaretlerinden biri.

Yeni Şafak

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

İslam Haberleri