5 Ekim’de görev süresi dolacak Din İşleri Yüksek Kurulu Üyelerinin yerine görev alacak üyeler, Aday Tespit Kurulu tarafından seçildi.
Ankara’da gerçekleştirilen Aday Tespit Kurulu Seçim Toplantısı’nda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, dün Bingöl’de meydana gelen depremden etkilenenlere geçmiş olsun dileklerinde bulundu, vefat eden güvenlik korucusuna da Allah’tan rahmet diledi.
Din İşleri Yüksek Kurulu’nun Diyanet İşleri Başkanlığının dinî konulardaki en yüksek karar ve danışma organı olduğunu ifade eden Erbaş, “Din İşleri Yüksek Kurulu; Kitap ve sünnetin rehberliğinde ve İslam kültür ve medeniyetinin engin ilmi mirası ışığında günümüz insanının ihtiyaç ve beklentilerine yönelik hizmet üretmekle sorumludur.” ifadelerini kullandı.
Din İşleri Yüksek Kurulu görevlerini hatırlatan Erbaş, “Dini konularda karar ve fetva vermekten toplumun ve çağın tüm meselelerini İslamî açıdan ele alıp görüş belirtmeye, Kur’an meallerini incelemekten her türlü dini nitelikli çalışmayı takip etmeye, Başkanlığımız özelindeki yayınlardan din hizmetlerine, eğitimlerden materyal geliştirmeye varıncaya kadar tüm faaliyetlerimize rehberlik etmektedir. Ülkemizdeki dini meseleleri araştırmaktan dünyanın her yerindeki dini konuları gündemine almaya kadar, çok geniş ve önemli bir alanda yetki ve sorumluluklar üstlendiğini hepimiz biliyoruz.” diye konuştu
“Din İşleri Yüksek Kurulumuz, zamanın ve olayların gerisinde kalmadan milletimize rehberlik etmek durumundadır.” diyen Erbaş, şunları kaydetti:
“Elbette bütün bu yapılanlar yeterli değildir. Çünkü ulaşım ve iletişim imkânlarının hızla gelişmesiyle birlikte bireysel ve toplumsal ilgi ve algılar sürekli değişmektedir. Üretimden tüketime, gıdadan sağlığa, ekonomiden ticarete, eğitimden teknolojiye kadar birçok alanda her gün yeni meseleler gündeme gelmektedir. Yerleşik düşünce ve yaklaşımların birçoğunda, sebep, etken ve sonuçlar değiştiğinden yeniden yorumlanmaya ihtiyaç duyulmaktadır. Dolayısıyla bugün Din İşleri Yüksek Kurulumuzun işi daha zor, yükü daha ağır ve sorumluluğu daha büyüktür. Çünkü kurul, ülkemizde ve bölgemizdeki dini meseleleri kapsamlı çalışmalarla tüm boyutlarıyla ele alıp zamanın ve olayların gerisinde kalmadan milletimize rehberlik etmek durumundadır.”
“Din İşleri Yüksek Kurulu, İslam coğrafyasının temel meseleleriyle ilgili de çözüm üretmelidir”
Din İşleri Yüksek Kurulu’nun inançla ilgili hususlardan gündelik hayata kadar özellikle gençlerin gündemini takip ederek onlara yol göstermesi gerektiğine dikkat çeken Erbaş, Dünyadaki tüm Müslüman ülke ve topluluklara da rehberlik etmek, İslam coğrafyasının temel meseleleri ile ilgili çözüm üretmek durumunda olduğunun altını çizdi.
“Yaşanan küresel krizlerin bize gösterdiği en açık gerçeklik şudur ki; günümüz insanı, vahim bir anlam ve derin bir ahlak krizi yaşamaktadır.” diyen Erbaş, “İster zengin ülkelerde ister yoksul coğrafyalarda olsun, bugün başta gençler olmak üzere toplumun tüm katmanları ciddi bir arayış içerisindedir. Bu arayış, esasında hakikatin keşfedilmesi ve benimsenmesi adına büyük bir imkândır. Dolayısıyla bugün İslam’ın ideal ve evrensel ilkelerinin farkında olarak toplumsal değişimin yasalarını doğru okumaya, yaşanan hayatı doğru tahlil ederek bugünü ve yarını doğru inşa edecek bir gaye ve gayretin içinde olmaya mecburuz. Bu durum öncelikle, Kur’an ve Sünnet çerçevesinde doğru güncel bilgilerin üretilmesini, üretilen bu bilgilerin anlaşılır bir dil ve üslûpla topluma sunulmasını ve yaşanılabilir bir model olarak hayata aktarılmasını zorunlu kılmaktadır.” ifadesini kullandı.
“Kendi eksenine hapsolmuş bir yaklaşımın, topluma ve hayata yön vermesi imkansızdır”
Erbaş, çağın farkında olmayan, sosyal gerçekliklerden uzak ve kendi eksenine hapsolmuş bir yaklaşımın, topluma ve hayata yön vermesinin imkânsız olduğuna dikkat çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Her alanda krizlerle kuşatılmış dünyanın ve geleceğe dair umudunu yitirmek üzere olan insanlığın dirilişine dair çalışma ve hizmetlerin iki boyutu olmak zorundadır. Birincisi; hayatın pratikleri noktasında, sosyo-kültürel gerçeklikler göz ardı edilmeden kapsamlı bir eğitim, makul bir yaklaşım ve doğru bir iletişim zemininde sahih bilgi, sağlam inanç ve ahlaki değerlerle hayata rehberlik etmektir. İkincisi ise; insanlığı, maruz kaldığı sosyal, siyasal, kültürel ve iktisadi kuşatmalardan kurtaracak yeni bir dünyanın inşası için çalışmaktır.”
“İlahiyat, İslami ilimler fakülteler gibi kurumlarla işbirliği hayati öneme sahiptir”
Hızla değişen dünyada zamanın ve olayların gerisinde kalmadan, doğru bilgi, uygun yöntem, anlaşılır bir dil ile milletimize ve insanlığa rehberlik etmek her geçen gün daha önemli hale geldiğine vurgu yapan Erbaş, “Bu noktada İlahiyat/İslami ilimler fakülteleri ve Din Öğretimi Genel Müdürlüğü gibi kurumlarla işbirliği de hayati öneme sahiptir. Nitekim son zamanlarda söz konusu kurumlarımızla ortak toplantılarımız ve komisyon çalışmalarımız daha da ivme kazanmıştır. Bundan sonrada bu hızı daha da arttıracağız, inşallah.” dedi.
Erbaş’ın konuşmasının ardından seçime geçildi. Aday Tespit Kurulu, Din İşleri Yüksek Kurulu Aday Üyeliği için başvuru yapanlardan 24 aday üyeyi seçti. Seçilen aday üyelerden 12’si 5 yıl süreyle Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi olarak görev alacak.
Aday Tespit Kurulu; Diyanet İşleri Başkanlığı üst düzey yöneticileri, ilahiyat ve İslami İlimler fakültelerinden akademisyenler, 81 il müftüsü, Dini Yüksek İhtisas Merkezleri müdürleri ve eğitim merkezlerinden eğitim görevlileri ile her bir bölgeden temsilen ilçe müftüleri, baş vaizler, baş imam hatipler ve Kur’an kursu baş öğreticisinden oluşuyor.
İLKHA