Gurur ve Kibir

Ahmet AKCAN

Nefis, sahibi olduğunu vehmettiği mehasin ile iftihara, maliki zannettiği sıfatları ile gurura, zatına istinad ile kibre meyilli bir fıtrattadır. Kibir zata, gurur sıfata, fahir ve ucub amele ve ef’ale nispet olunmaktadır. Gururun arkasında kendine emaneten verilen varlık tabakalarına haksız temellük iddiası bulunmaktadır. Kesret-i servet, hüsn-ü siret ve ifrat-ı zekâvet gibi hususiyetler gurura dayanak olmaktadır...

Gurur için servet, kuvvet ve zekâvet gibi varlık tabakaları lazım iken, kibir için herhangi bir varlığın varlığına ihtiyaç bulunmamaktadır. Evet, enaniyetin eşgal-i habisesinden bir cüz olan ve nefsin küçüklüğünü gösteren kibir, kıymet-i zatiyesinden ziyade kendini büyük görmek veya büyük görünmeye çalışmaktır...

Bu itibarla kibir, nefsin yücelik iddialarına kanmak; gurur, varlığının farkına varmak, onların emanet değil ganimet olduklarına inanmak, O’na dayanmak yerine onlara yaslanmaktır...

Gurur, bütün envaı ile varlığa istinattan kabarmaktadır. Yani zaaf-ı itikada, kesret-i malumata, maddi saltanata, fart-ı zekâvete, cemal-i surete, kuvvet-i cesede ve ziyade servete dayanan gurur; insanı helakete yuvarlamaktadır...

Gururun âlimdeki tezahürü ilmi istibdat; abiddeki tezahürü ibadetine istinad, ehl-i servet için servetine itimad, ehl-i zekâvet için zekâvetinden istimdat etmek ile zahir olmaktadır...

Hikmet-i hilkatine ve mahiyetindeki acz ve fakrına vakıf olamayan insanlar, gurur girdabına kapılmaktadır. Gurur ve kibirden arınamamak, ebedi bir hayatı kazanmak için verilen ömrü boşu boşuna harcamaktır. Maddeye ve surete mahkûm olmak, eşya ve mahlûkatın siret ve hikmetlerinden habersiz yaşamaktır...

Marifetullah ve muhabbetullah nimetlerinden mahrum kalmanın arkasında mehasini ile mağrur olma gerçeği yatmaktadır. Bir insan kibrinden arınmadan, gururundan uzak durmadan Kur’ani hakikatlerden istifade gayreti, büyük ve serin bir gölde ağzı kapalı bir testinin dışının ıslanması içinin kuru kalması misali hakikatin siretine nüfuzdan mahrum bırakmaktadır...

Gurur ile hakiki sürura, kibir ile manevi huzura vuslat imkânı bulunmamaktadır. Enaniyetine sımsıkı yapışan, kibir ve gururuyla dağlarla yarışan, tevazuun yüceliğinden habersiz yaşayanların kalbi ve ruhi huzurdan nasipleri bulunmamaktadır...

Bir müminin öncelikle gurur ve kibirden, nefis ve enaniyetten kurtulma gayreti olmalıdır. İnsan gurur ve kibirden uzak durunca imanın keyfiyeti artmaktadır. İmanın keyfiyeti artınca insan Rahman’a yakınlaşmaktadır. İnsan kendini kendine yeter zannettikçe Rahman’dan uzaklaşmaktadır...

Gurur bazen dine hizmet ediyor görünen adamlarda da bulunmaktadır. Dine hizmet ettiği için müftehirane bir halet-i ruhiye gururu doğurmaktadır. Dine hizmeti, Rahman’ın en büyük nimetlerden bilmeyenler, hizmet ettirildiği için minnettarane bir hissiyat taşımayanlar gurura kapılmaktadır...

Büyüğü tanıma yoksa büyüklenme, büyüğü tanıyınca küçüklenme (tevazu) hâsıl olmaktadır. Allah’a ve ahirete iman etmek, tevazu ve mahviyeti ahlak edinmeyi mecbur kılmaktadır...

Kibir ve gururundan taviz vermeyenlerin, enelerini merkeze yerleştirenlerin hizmet zannıyla hezimet ettiklerine şahit olunmaktadır. Böyle insanların olduğu yerde ne hürriyet, ne de emniyet, ne huzur ne de hakiki nur bulunmaktadır...

Hakiki müminler varlık tabakalarına değil, varlığı yoktan var eden Rahman’a güven duymaktadır. Kibir ve gurura isnad eden insan kemalat arşına ulaşamamaktadır. Köle, efendisine ait malı sahiplenmeye kalkışmayacaktır. İnsan emanete hıyanetten uzak durmazsa manen felakete uğrayacaktır...

Elhasıl; gurur ve kibir insanı kemalat arşına çıkmaktan alıkoymakta veya çıkılan mertebelerden sukuta çalışmaktadır. Hakikat arşına ulaşmak isteyenler, Hakk’ın rızasını talep edenler, öncelikle gurur ve kibir gibi kirlerden uzak durmalıdır...

Ve insan acz, fakr ve kusurdan mürekkep mahiyetini anlamalı, selim fıtratın alameti olan tevazu ve mahviyete sarılmalı, tevazu ve mahviyetin kendini yücelteceğine inanmalıdır...

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (4)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.