Geçmiş veya gelecekle alakalı levhalar neden rüyada gösteriliyor? Evet, uykuda insan cismaniyet kaydından bir derece kurtulduğu için geçmiş ve gelecekle daha kuvvetli bir bağı olabiliyor. Uyanıkken cismaniyetimiz hüküm sürüyor bizde. Cismaniyetimiz kalb ve ruhun rahat hareketine mani oluyor. Hani ramazanda kalb ön planda oluyor ya, çünkü mide fabrikası durunca ona bağlı olarak çalışan pek çok makinalar da duruyorlar. Kalb daha rahat işliyor. Uykuda da ruh bir derece serbest kalıyor. Cismin tahakkümünden kurtuluyor. Tabi mide tıka basa doldurularak uyunmadıysa. Eğer dolu bir mide ile yatılsa genelde pek güzel levhalar görünmüyor çünkü beden yoğun bir faaliyet içinde olmak zorunda ki hazım gerçekleşsin. Bu da ruhun serbestiyetine mani oluyor.
Uyku ile insanın bu günle ve cisimle olan alakası zayıflayıp, ruh bir derece serbest kaldığından kendi mahiyetine şu şehadet aleminden daha münasip olan misal alemi ile irtibata geçiyor ve o alemde olanlarla irtibat kuruyor. Mesela ölmüş bir yakınımızı rüyada görmemiz demek bir manada onunla misal aleminde buluşmak anlamını taşıyor. Yoksa berzah alemine gidiyor değiliz. Ölen yakınımız ile misal aleminde buluşuyoruz. Rüyalarımız misal eleminden yani.
Uyanıkken neler ile meşgul isek genellikle rüyalarımızda da onunla alakalı levhaları görüyoruz. Güzel bakan güzel gören ve güzel düşünen genelde güzel levhaları seyreder. Elbette bazen rüyaların sureti ile hakikati bir olmaz. Görünüşte çirkin görünen rüyanın hakikati güzel olabilir. Rüya tabiri pek de anladığım bir mesele değil. Oraya girmeyeceğim fakat Barla Lahikasını okurken çok dikkatimi çekti ki saff-ı evvel talebelerin ekserisi ne hizmet yapacaklarını ve Risale-i Nur’un hizmetinde bulunacaklarını rüyalarında görmüşler. Kimi bir fabrikanın idaresinin kendisine verildiğini, kimi Üstadın kendine vazife verdiğini, kimi Efendimiz Aleyhissalatü Vesselamı görüyor ve kendisinin açıkça bir vazife ile tavzif edildiğini anlıyor. Günümüzde de büyük hizmetler yapan kişilerin benzer rüyalarını dinlemiştim. Demek bu ulvi ruhlara misal aleminde vazifelerinin ne olduğu bildiriliyor. Bazen hizmet ehli kişilere çok hayret ederdim bunları yapmaları gerektiğini nereden biliyorlar. Yani mesela hangi yerlere gideceklerine ve hangi hizmetleri yapacaklarına nasıl karar veriyorlar? Evet Üstadın keşfettiği ‘sevk’ ve ‘şevk’ hislerinin de iyi işlemesi söz konusu elbette. Mesela Üstad Hazretleri ne zaman ihtiyacı olsa Süleyman Ağabey’in çıkageldiğinden bahsediyor. Demek bir sevk ile bir şevk ile gönderiliyorlar. Hizmet edenlerin çoğunda bu sevk ve şevk adeta gözle görünüyor. Mesela Ali Uçar Ağabey’in dersini dinlerken onun şevkinden ve heyecanından etkilenmemek mümkün değildir. Şimdi aklıma geldi Ali Uçar’ın Efendimiz Aleyhissalatü Vesselam’ı ve peygamberleri gördüğü bir rüyası var ki dinleyenleri şevke getiriyor. (eğer dinlememişseniz google’a Ali Uçar’ın Peygamber rüyası yazarak ulaşabilirsiniz)
Kimin ne rüya gördüğüne bakınca, herkesin hayallerinin ve hedeflerinin rüyasını gördüğünü fark ediyoruz. Hayallerimizi süsleyenler rüyalarımıza geliyor. Hedeflerimize önce rüyada kavuşuyoruz. Demek güzel rüyalar görmek için güzel hedefler edinmeli ve himmetini yükseltmeli insan. Hizmetlerinin rüyasını gören saff-ı evvel Ağabeyler böyle bir hizmet için yıllarca dua edip gayret göstermiş olduklarını da mektuplarından anlıyoruz. Kimileri otuz yıl boyunca bir kamil mürşit için dua etmişler, kimisi de yıllarca ilim tahsil etmiş Risale-i Nurun hizmeti ile Müşerref olmadan evvel. Yani ne vazife yapacaklarının rüyasını görmeden evvel o vazife için ciddi bir fiili duaları olmuş. Bazıları ilim tahsil etmemiş ama kalb ve ruhunu kirletecek işlerden uzak durmakla bir safiyet kazanmışlar, öyle bir safiyet ki Üstadın ne zaman ihtiyacı olsa çıkıp geliverecek bir safiyet.
Elbette bundan kendimize ‘rüyamda bana ne söylenirse onu yaparım’ sonucunu çıkaramayız. Rüya ile amel edilmeyeceğini, bunun hakikat mesleğine muvafık olmadığını diyor Üstadımız. Anlatmak istediğim rüyalarımızı yönlendirmek için gayret gösterebileceğimiz gerçeği. Rüyalarımızdan memnun değilsek, hayatımızda yapmamız gerekirken yapmadığımız şeyler olup olmadığına bir bakabiliriz. Rüyasını görmek istediklerimizin peşinde gidip gitmediğimizi kontrol edebiliriz.
Yaşamımız içinde birbirinden farklı hatta birbiri ile çelişen bölük pörçük işlerle meşgul olmak bizi dağıtıyor. Tevhid nazarını kendimizde yerleştirebilmek, yaptığımız işlerin mecrasını tek yöne akıtabilecektir. İlmimizi hayatımıza geçirebilirsek, birbiri ile çelişen işlerimiz azalacaktır hayatımızda. Teorik olarak bildiğimiz, hatta insanlara en iyi bilen bizmişiz gibi anlattığımız hakikatleri yaşayabilmek karışık rüyalardan bizi kurtarabilir. Kendimiz için bunu yapabiliriz mesela; umulur ki o zaman işlerimizin ya da yapmak istediklerimizin başı ile sonu birbirine uymuş olur. Bir yazarsak şayet daldan dala atlamayan yazılar yazmış oluruz.