Bu gün hâlâ görüntüsü henüz dünyaya ulaşamamış yıldızların varlığını dikkate aldığımızda, uzay dediğimiz ummanın muhteşem büyüklüğü akıl ve şuur sahiplerini hayrete düşürmektedir. O büyülük karşısında dünya dediğimiz meskenin bir nokta hükmünde olması, bize kâinat sahibinin yüceliği hakkında bilgi vermekte ve hayret ifadesi olarak da bizlere “Sübhanallah” demek düşmektedir.
Uzay derinliklerinin köşkleri olan yıldızların, Allah’ın yaratmış olduğu şuur ve idrak sahibi nurlu varlıklarla donatılması gerektiğinin bir hikmeti de o mahlûklar, cinler ve insanlar gibi şu kâinat âleminin seyircileri ve tefekkür eden mütalaacıları, kâinat Sultanının Rububiyetinin ilancılarıdır. Onlar külli ve umumi kullukları ve ibadetleriyle bütün varlık âlemi adına Allah’ı zikrediyorlar, tespih ediyorlar.
Hem yüce yaratıcı olan Halık’ı Zülcelâl, hem de kâinatın kendisi dahi böyle nurani varlıklarla süslenilmek ister. Âlemdeki böyle bir güzellik gökleri şenlendirir, anlamlı hale getirir. Yoksa bu sonsuz uzayın bir önemi kalmazdı. Yıldızlar dahi üzerlerindeki sonsuz süsleme ve güzelliklerin tefekkür edilerek takdir edilmesini istediklerinden, bu çeşit nurani varlıkları talep ederler.
Güzellik elbette bir âşık ister. Ekmek aç olana, su ise hararet olana verilir. Öyleyse bu sonsuz güzellikte yaratılan kâinatın, kendisine hayran olup, onun üzerindeki harika sanatları tefekkürle takdir edecek nurani ve ruhani varlıklar istemesi gereklidir ve de istiyorlar.
Bununla birlikte kâinat üzerindeki şu nihayetsiz süslü ziynetler, kendilerine hayran nihayetsiz tefekkür eden varlıklar isterler. Bu sonsuz güzellik sahibi mevcudatın takdirini sınırlı sayıdaki cinler ve insanların ancak milyarda birini karşılayabilecekleri düşünüldüğünde, daha çok çeşitli görev ve ibadetleri yapacak, değişik hayat tabakalarında yaşayabilen meleklerin ve ruhani varlıkların olmasına gerek vardır. Ancak bu şekilde şu sonsuz kâinat şenlenebilir. Yoksa koca kâinat anlamsız ve sönük kalır. Kâinatın boş kalması yaradılışın esas gayesine de uygun düşmez.
Netice olarak, güzeli yaratan, o güzellikleri takdir edecek ve ona âşık olacak varlıkları da yaratması gerekir ve de yaratmıştır.