Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı borç yapılandırması olarak öngörülen yasa teklifi bugünlerde meclise sunuldu. Kanun teklifi yasalaştıktan sonra Hazine ve Maliye Bakanlığına, Sosyal Güvenlik Kurumuna ve Belediyelere borcu olan kurum ve vatandaşlar 30 Nisan’a kadar başvurup borçlarını yapılandırarak taksitle ödemeye başlayacaklar. Hükümetler birkaç yılda bir aralıklarla uygun gördüğü zamanlarda seçim öncesi ve sonrası bu gibi programları uygulamaktadırlar. Burada esas amaç vergisini, sigorta primini ve cezasını zamanında ödemekte zorluk çekenlere ödeme kolaylığı sağlayarak hem vatandaşı borç ve faiz batağından kurtarmak hem de hazinenin gelirlerini artırmaktır. Reel sektörün ihtiyaç duyduğu bu tarz zorunlu düzenlemeler olumlu karşılanmakta ve gelecekte ekonomiye ivme kazandıracağı hesap edilmektedir.
Kasıtlı olarak borçlarını ödemeyenler bugünü mü bekliyorlar?
Aslında vergisini, primini ve kesilen cezalarını zamanında ödeyenlerin ödüllendirilmesi, zamanında ödemeyenlerin de cezalandırılması gerekirken maalesef uygulanan programlar art niyetli kişi ve kuruluşlar tarafından suistimal edilebilmektedir. Bazı uyanık kişilerin yıllarca maliyeye olan vergi borçlarını, belediyelere olan borçlarını ve hatta içtikleri su, tükettikleri doğalgaz ve elektrik borçlarını ellerinde imkânları varken bile ödemediklerini görmekte ve duymaktayız. Art niyetli bazı kişiler bunu suistimal ederek cezasını ödemiyor bir gün nasıl olsa af çıkar diyerek ya borcu tamamen siliniyor veya anaparanın reel değeri kaybolduktan sonra hazineye gelir kaydediliyor. Durumu zayıf olup da ödemekte zorluk çekenler için bu programlar bir can simidi gibidir, bunu göz ardı edemeyiz.
Trafik cezaları
Eylül ayı içinde sadece kendi araç plakama bir ayda üç adet trafik cezası yazıldı. Yanlış veya doğru bilemiyorum, yüzümüze söylenmeden, hatta kendi aracımda sürücü olmadığım halde kesilen cezalar arkamızdan tanzim edilerek adresime postalanmıştır. Eskiden cezalar yüz yüze kesilirdi, sebebini rahatlıkla anlayarak kesilen cezayı kendinize layık görün görmeyin fişinizi alarak maliyeye öderdiniz. Şimdilerde ise, radar olsun, FTM olsun, trafik polisi olsun, istediği zaman derhal trafik cezasını tanzim ederek adrese göndermektedirler. Cezanızı zamanında ödedikten sonra sebebini ve hikmetini öğrenmek için itiraz ettiğinizde, eğer haklı değilseniz sulh mahkemesine ayrıca itiraz giderlerini ödemek zorunda kalabiliyorsunuz. Genellikle halk arasında senenin son dört ayında trafik cezalarının çok sık kesildiğini söyleyenler olmaktadır, plakama kesilen cezalar da bunu doğrular niteliktedir. Trafik cezalarının nedenlerini burada eleştirmek istemiyorum. Tabi ki trafikte kabahat işleyenlere hak ettiği para cezası verilmeli ve ondan mutlaka tahsil edilmelidir. Trafik cezası günümüze kadar ancak aracını satacağınız zaman önünüze çıkmakta ve ödemek zorunda olmaktasınız. Bunun dışında ödemeyenler rahatlıkla trafikte araçlarını kullanmaktadırlar.
İmar barışı, vergi ve prim borçları, adli ve idari para cezaları ile otoyol geçiş ücretleri
Son öngörülen borç yapılandırmasına göre; vergi ve prim borçları, adli ve idari para cezaları ile otoyol geçiş ücretlerini zamanında ödemeyenler için borcu 2000 TL’ye kadar olanların borçlarının silinmesi öngörülmektedir. Böylece devlet hazinenin alacağından bir kereye mahsus bu şekilde vazgeçmiş oluyor. Bu borçlar kapsamında vergi borçları ile adli ve idari para cezaları, trafik cezalarının sadece faizleri silinse daha iyi olur, anaparanın miktarı ne olursa olsun ödenmesi gerekir düşüncesindeyim. Burada hem borcunu zamanında ödeyen vatandaş rencide edilmiş olmayacak hem de üzerinde umumun hakkı olan maliye gelirleri kaybedilmemiş olacaktır. Burada tüm vatandaşlarımızın, borçlarını hazineye kasten ödemeyen kişiler üzerinde hakları vardır. İnancımıza göre, kul hakkı ise ancak o kulun rızası oldukça affedilen haklardan birisidir. Bu nedenle kul hakkına girmekten kaçınmamız gerekir. İmar barışı ise devletin tasarrufundadır, bundan isterse vatandaşın lehine vazgeçebilir. Adli ve idari para cezaları da bekli bu kapsamda düşünülebilir.
Borçların taksitlendirilmesi ve faizlerin silinmesi
Burada yapılan kolaylık takdir edilecek bir durumdur, uygulamada ödemede zorluk çeken esnaf ve vatandaşa kolaylık olsun diye taksitlendirme yapılması, borç faizlerinin silinmesi yerinde bir uygulamadır. Ülkemizde genellikle enflasyon yüksek olduğu dönemlerde faizler de yüksek olduğu için borcunu ödemeyenlerin borç faizleri katlanarak yükselmektedir. Anaparanın mutlaka ödenmesi, ödenecek paranın ise reel değerinin zamanla değer kaybetmemesini düşünmek gerekir. Bu amaçla borcunu ödemeyenlere faiz cezası yerine başka türlü caydırıcı yaptırımlar ve kolaylıklar sağlanmalıdır. Aksi takdirde her dört beş yılda bir seçim arifesinde bu tarz yapılandırmalar kaçınılmaz olacak ve art niyetli kişilerin iştahını ve beklentisini artıracaktır.
Yazımızı noktalamadan evvel tüm vatandaşlarımızın vergi, sigorta primleri gibi maliyeye olan borçları ile su, elektrik, doğalgaz gibi belediyelere olan borçlarını ellerinde varken zamanında ödemeleri, imkânları yoksa yapılandırma kapsamında taksitlendirmeleri yerinde bir vatandaşlık görevi olacaktır. Hazineye olan borçlarımızı zamanında ödemeliyiz, zira bu alacaklarda kul hakkının da olduğunu unutmamamız gerekir. Bu duygu ve düşüncelerle siz değerli okuyucularımızı Allah’a emanet ediyorum.