Dünya nüfusunun 2050 yılında 10 milyara ulaşması bekleniyor. Gelecekte kendi tarımını yaparak yerli gıdasını üretemeyen toplumlar aç kalmaya mahkûm olacaklardır. Son yıllarda durduk yerde, hiçbir neden olmadan meydana gelen savaşlar, iklim krizleri, susuzluk ve doğal afetler gibi dünyanın yaşadığı buhranlar karşısında varlıklarını en iyi koruyabilen ülkeler, tarımda dışa bağımlı olmayan, kendi tohumunu kendisi üreten ve çoğaltan ülkeler olacaktır. Günümüzde özellikle gençler arasında masa başı bir iş sahibi olmak, statü elde etmek olarak düşünülmektedir. Ülkemizde son yıllarda tarımsal üretim hangi gencimizin gelecekteki hayallerini süslüyor? Buna olumlu cevap vermek bu zamanda mümkün değildir. Ülkemizdeki tarımsal potansiyelin büyüklüğünü çok iyi bir şekilde gençlerimize anlatmalıyız. Tarımsal üretimden elde edilecek ürünlerin ve kazancın ülkelerin gıda ihtiyacında dışa bağımlılığı ortadan kaldıracağını, kendi kendine yetebilecek bir potansiyele erişebilecekleri bilincini aşılamalıyız.
Tarımla, toprakla uğraşanlar hor görülmemelidir
Gençlerimiz ile toprak, hayvan ve bitki arasındaki mesafeyi kaldırmalıyız. Dünya ülkelerinin gün geçtikçe tarıma olan ihtiyaçları çok daha fazla karşımıza çıkacaktır. Bu nedenle bu konuda bugün attığımız adımlar geleceğimize sahip çıkmak ve çocuklarımızı kimseye muhtaç etmemek anlamına gelmektedir. Hali hazırda küresel gıda sistemlerinin dünya nüfusuna sürdürülebilir bir şekilde gerekli olan yeterli ve besleyici gıdayı sunamadığı bir gerçek olarak önümüzde durmaktadır. Günümüzde yaklaşık 1 milyar insan yetersiz beslenmektedir. Dünyada ve ülkemizde diyabet, yüksek tansiyon, kalp-damar ve kansere kadar birçok hastalığın asıl nedeni yetersiz beslenme ve beslenme alışkanlıklarımızdır.
Dijital Sulama Yönetimi
Teknolojik ve dijital altyapılar ve uygulamalar ile su kayıp oranlarının minimize edilerek, ‘suda sıfır kayıp ile su verimliliği seferberliği’ başlatmalıyız. İklim değişikliği ile meydana gelen verim kayıplarını aza indirgemek için kuraklık risk haritalarına göre ürün deseni oluşturulmalıdır. Tarımda dijitalleşme ile bitkinin ne zaman ve ne kadar sulama suyuna ihtiyaç duyduğunun tahmin edilebilmesi için “Dijital Sulama Yönetimi” projeleri hızla hayata geçirilmelidir. Tarımda su tasarrufu ve verimliliğe yön verecek, kuraklık yönetimine katkı sağlayacak ‘Sulama Yönetimi ve Bitki Su Tüketimi Sistemi TAGEM-SuET’ hızla yaygınlaştırılmalıdır. Kurak ve yarı kurak, suyun kısıtlı olduğu bölgelerde tarımsal üretimin sağlanması için yağmur suyunun yönetimi ve toprakta nemin tutulması amacıyla; bölgelerin yerel, ekonomik olarak önem kazanmış ürünleri dikkate alınarak ‘Su Hasadı Projeleri’ yaygınlaştırılmalıdır. Dijital sulama yönetimine yönelik çalışmalar yürütülerek bitki su tüketimine dayalı sulama, kuraklık ve verim tahmini çerçevesinde değerlendirilmesini sağlayacak “Dijital Sulama Yönetim Sisteminin (DiSU) yaygınlaştırılması gerekmektedir.
Uzaktan algılama sistemleri
Dünyanın Smart Farming (Akıllı Tarım) olarak tanımladığı uygulamalara ülkemizde de başlanmıştır. Ürün verim tahmin ve izleme, çeşitli ürünlere ait ekim alanlarının, üretim miktarı ve verimlerinin zamanında belirlenip tahmin edilmesi tarımsal planlama için çok önemlidir. Ürün tahmini, ürün verimlerini ve üretim miktarlarını hasat gerçekleşmeden genellikle birkaç ay önceden belirlemeyi sağlamaktadır. Bu amaçla; ülkemiz için önem arz eden buğday, ayçiçeği ve mısır gibi bitkilerin ve uzaktan algılama yöntemleri kullanılarak verim tahmin geliştirilmesi ‘Ürün verim Tahmin ve İzleme Sistemi’ sayesinde bahsi geçen ürünlerde yürütülmekte projelerin diğer ürünlerde de başlatılması gerekmektedir. Bu çalışmalar ile hasattan önce verim tahmin öngörüleri ile tarımsal politika ve planlamaların oluşturulması daha kolay bir hale gelmesi mümkündür.
Dijital tarım uygulamalarında fırsat ve hedefler
Bilgi ve iletişim teknolojilerinin tarım sektöründe de kullanımına başlanması ile, gelişen teknoloji sayesinde bürokrasinin azalması ve hızlanması, bilgiye kolay ulaşım imkânı, işgücü, zaman ve maliyetleri azaltması, planlama, denetleme, koruma gibi faaliyetlerde uzaktan algılama teknolojilerinin kullanılması, iklim verilerinden üretimde faydalanılması, siber güvenlik tehditlerinin artması, tarım sektöründe teknoloji transferinin yeterli düzeyde olmaması, bilgi ve iletişim teknolojilerinin maliyeti nedeniyle kullanımlarının az olması, bilişim altyapısının, bilgi sistemlerinin geliştirilmesi, e-Devlet üzerinden verilen hizmet sayısının artırılması, karar destek sistemlerinin geliştirilmesi, Tarım 4.0 uygulamalarının ulaşılabilir hale getirilerek yaygınlaştırılması gerekmektedir. Dijital tarım uygulamalarında coğrafi bilgi sistemleri, uydu görüntülerinin işlenmesi, tarımsal üretim ve kayıt sistemi, tarım bilgi sistemi (TBS) gibi uygulamalar hayata geçirilmiştir. Bu uygulamalardan kamu kurum kuruluşlarının tarım sektörünün ve çiftçilerimizin azami derecede istifade edebilmeleri için yeterli tanıtım ve eğitimlerin verilmesi sağlanmalıdır.
Tarım teknolojiler ve bilgi sistemleri
Tarımda dijital dönüşüm üretimin her aşaması için gerçekleştirilmelidir. Ürün doğrulama, rekolte tahmini, yapay zekâ, coğrafi bilgi sistemleri, algoritma gibi teknolojik gelişmelerin kullanımı ile akıllı tarım uygulamaları yaygınlaştırılacaktır. Yapay zekâ uygulamaları ile üretim planlamasına yönelik çalışmalar daha kısa sürede ve doğru bir şekilde yapılabilecektir. İklim değişikliğiyle uyumlu, modern makine kullanımı özendirilerek ortak makine kullanımı yaygınlaştırılmalıdır. Yapay zekâ ve coğrafi görüntüleme sistemleri sayesinde üretim planlaması yapılmalıdır. Stratejik ürünlerde arz açığını kapatmaya yönelik sözleşmeli üretim vb. modellerde planlama ve kontrol faaliyetlerinde yapay zekâ ve uydu görüntüleme sistemlerinden yararlanılmalıdır. Tarımda bilişim teknolojilerinin kullanımı sayesinde sunulan hizmetlerin etkinliği dahada artacaktır. Ayrıca dijital iklim verilerinden yararlanılarak üretimin her aşamasında faydalanılmalıdır.
Dijital Dönüşüm Projeleri
Türkiye’nin e-Devlet’ten dijital devlete geçişi aşamasında yeni Dijital Devlet Stratejisi çalışmalarına tarım sektörü de bu dönüşüme hızlıca ayak uydurmalıdır. Sektör ile ilgili bilgi sistemlerine yönelik yazılım ve donanımların iyileştirilmesi, geliştirilmesi ve güvenlik zafiyetlerini en aza indirgenerek siber güvenlik faaliyetlerinin de sağlanmasını içeren çalışmalar yürütülmelidir. Planlı, dirençli ve gelişime açık bir tarım sektörü oluşturmak, tarımda yenilikçi uygulamaları yaygınlaştırmak, tarım sanayi entegrasyonu ve tarımda ileri teknoloji uygulamaları yaygınlaştırılmalıdır. Tarım sektöründe ürün doğrulama, rekolte tahmini, yapay zekâ, coğrafi bilgi sistemleri, algoritma gibi teknolojik gelişmelerin kullanımı ile akıllı tarım uygulamaları, insansız hava araçlarının kullanımının teminiyle hastalık tespiti, etkili ve yerinde ilaçlama yapılması çalışmaları yaygın hale getirilmelidir.
Güçlü Tarım, Güçlü Türkiye
Elbette karar almak önemlidir, ama asıl problem, alınan kararların takip edilerek hayata geçirilmesini önemlidir. Uygulamaya yönelik olmayan her bir karar ne kadar güzel ne kadar güçlü ne kadar ufuk açıcı olursa olsun teoride kalmaya mahkûmdur. Bir devletin savunması için yerli silah sanayi ne kadar önemliyse, o devlet için tarımsal üretim de o nispette önemlidir. ‘Güçlü Tarım, Güçlü Türkiye’ ilkesi ile rekabetçi, teknolojik ve sürdürülebilir üretim modelleri ile üretmekle kalmayıp ulaşılabilir, katma değeri yüksek, rekabet edebilir markalar oluşturmak asıl hedefimiz olmalıdır. Mevcut şartların, tarımsal teknolojiye ve yenilikçi faaliyetlere yönelik olarak tekrar gözden geçirilmesi ve okullarımızda ders içeriklerinin bu alanlara uygun şekilde düzenlenmesi unutulmamalıdır. Bilişim/dijital teknolojilerinin kullanımına yönelik yazılımlar geliştirilmeli, üretim bölgelerinin ve yetiştirilmesi planlanan ürünlerin özellikleri dikkate alınarak yüksek teknolojili (Tarım 4.0) üretim sistemleri kullanılmalıdır.
Seri yazımız DİGİTAL TARIM ana teması üzerinde farklı başlıklarla devam edecek…