İki hafta once “Çare" Derneği başkanı Mehmet Südlü bey ile birlikte batı afrikaya, Burkina Faso'ya gittik.
Geçen sene kurban bayramından bazı dostlar hatırlayacaklardır. Ben oraya gidip kurban kesmiş ve bir cami projesi ile geri dönmüştüm. Bir hayli mesafe katedildi tabi o projede. Bu sene hem gelecek kurban organizasyonunu görüşmek hem de projenin detaylarını konuşup tamamlamak için Mehmet Südlü beyle birlikte gittik. Biz dört günlüğüne gitmiştik fakat Cenab-ı hak işlerimizi rast getirdi ve bir gün erken geldik.
Sevgili dostlar geçen sene yine burada, bu köşede sizlere kurban ile ilgili bir yazı yazmış ve nur talebelerinin kurbanlarını Çare Derneği'ne vermelerini tavsiye etmiştim. Geçen hafta İstanbul'dan bir kardeşim bana bir mesaj göndererek Çare Derneği hakkında bilgi soruyor. 6-7 senedir kurulmuş, dünyanın 15 ülkesinde kurban ve yardım faaliyetlerinde bulunan, oralarda yetimhane, su kuyusu, okul, medrese açıp Risale-i Nur’un okunup yayılmasına vesile olan Çare Derneğinin henüz ne olduğunu, kimin olduğunu bilmeyen kardeşlerimiz var. Evet bir kusur varsa öyle zan ediyorum ki Çare yetkililerine aittir. Yani kendini iyi tanıtamadığındandır.
Sevgili dorstlar açıkçası ben dahi 3 sene öncesine kadar Çare derneği hakkında hiç bir bilgim yoktu. Ne zaman ki nasip oldu ve Filipinler'e gittim, o zaman orada Çare derneğinin yaptıklarını ve projelerini gördüm. Tabi Türkiye'de pek fazla görünmüyor, fakat Afrikada uzak doğu asyada ve Güney Amerika gibi fakir kalmış yerlerde Çare derneğinin ciddi faaliyetlerini görürsünüz.
Sevgili dostlar her sene faaliyet sahasını ve faaliyetini artıran Çare derneği, Filipinler'den Ruanda'ya, Burkina Faso’dan Filistin'e, Suriye'den Arakan'a, Kenya ve Somali'den Tanzanya ve Malavi'ye kadar şimdilik dünyanın 15 ülkesinde faaliyet göstermektedir. Bu ülkelerde fakir ailelere yapılan yardımın yanında, ciddi eğitim yatırımları yapılmakta ve fakir aile çocuklarının, misyoner hırıstiyanların tuzağına düşmelerinin önüne set çekilmektedir.
Afrika'da bizzat gördüm. Batılılar oralarda, kurak susuz çöllerde büyük lüks okullar açarak, ve o okulların içlerinde kuyular açarak, susuzluktan kavrulan insanların cazibe merkezi olmakta ve 5 litre su almaya giden insanlar maalesef misyonerlerin onlara hazırladığı tuzaklara düşmektedirler. Netice olarak bir çok Müslüman maalesef Hıristiyan olmaktadırlar. Şimdi müslümanlar çok şükür bu işi farkettiler de aynı taktiği uygulamaktadırlar. (Müslüman dediysem Türkiye'den başka ülke aklınıza gelmesin.)
Dostlar, geçen seneye kadar şöyle düşünüyordum; Türkiye'de bir kurban 700- 800 lira, peki bunlar 220 lira alıyor nasıl oluyor? Ayrıca o kadar kişi gidiyorlar bu işin bir de masrafı var? Evet ben gidince ve hakkel yakin yaşayınca rahatladım. Anlatayım. Afrikada hayvanlar Türkiye ile kıyaslanamayacak kadar ucuz. 3-4 kişiden alınan hisse bedeline büyük bir dana alıyoruz. 7 hisseye kestiğimiz zaman yaklaşık 3 bazan 4 hisse bedeli elde kalıyor. Hem masraflar çıkıyor hem de o ülkelerde yatırımlar yapılıyor. Borkina Faso devleti yatırım için 19 dönüm arazi bilabedel tahsis etti. Şimdi projelendiriliyor. Üzerine büyük bir cami, bir ilk okul, bir yetimhane ve bir de nur medresesi yapacağız. Bunun gibi bir çok ülkede yatırımlar yapılmakta ve İslamın temiz, güzel, sıcak yüzü ile o fakir insanlar tanıştırılmaktadır.
Gelelim HAC konusuna, HAC’a giden her müslüman orada Arafattan indikten sonra vacip kurbanını keser ancak sonra ihramdan çıkabilir. Eskiden çok israflar olur, kesilen kurbanlar belli kişilerin eline ulaşırdı. Sonra Suudi yetkililer intibaha geldiler ve kesilen kurbanlar şimdi fakir ülkelere dağıtılmaktadır. Fakat bizim orada medresemiz ve hizmetimiz var. Hatta şimdi büyük bir merkez medrese inşaatımız var. Hacı kardeşlerimiz, bir telefon açarlarsa medreseden görevli kardeşler, hacının bulunduğu otele gelir, kurban parasını alır vekaletini alır ve inşaallah bayram sabahı kurbanını keser onu da haberdar ederler. Hiç kimse kurbanını bir başkasının istediği yerde -isterse bu resmi kurum olsun- kestirmek mecburiyetinde değil. Herkes kendi hür iradesi ile kurbanını istediği yere verir vekaletle kestirir. Buna kimse karışamaz. Diyanet yetkilileri ve diğer şirket yetkilileri dahil.
Aşağıda Mekke-i Mükerreme'de nur medresesinden iki kardeşimin telefonunu veriyorum. Hacca gidecek akraba ve yakınlarımıza bu numaraları verip onlara yönlendirirsek, oradaki nur hizmeti çorbasına bizim de tuzumuz karışmış olur.
SAADET VE MUHABBETLE KALINIZ.
Said AYKUT : 00966506841917 Türkiye'den arandığında
0506 841917 Mekkeden arandığında
Muhammed EMİN : 00966532610057 türkiyeden arandığında
0532610057 Mekkeden arandığında