Cemalettin Söğüt
cemalettin.sogut06@gmail.com
3) HAC ÖNCESİ UMRE
Bilindiği üzere hem ülkemiz hem de bütün dünya İslam ülkelerinin genelinde Müslümanların hac için yoğun başvurusu nedeniyle kota uygulamasına geçilmiş.
Lakin umre için böyle bir kota kısıtlaması olmadığından her isteyen umreye gidebiliyor.
Burada tavsiyemiz hacca yazılıp kura sırası gelmeyen hacı adaylarının muhakkak bir umre ziyareti yapmalarıdır. Çünkü mukaddes beldede hac sembollerini tanımaları umre yaparak bir nevi görerek yaşayarak hazırlık yapma imkânı oluyordu.
Gerçekten de hac öncesi umreye gelmiş hacı adayları hiç gelmemişlere göre çok daha farklılığını gösterip öz güvenle ibadetlerini yapabiliyor.
Kabe İç ve Dış Avlu Resimleri
4) KURAN, CEVŞEN VE TESBİHAT BİLMENİN ÖNEMİ
Kâbe’nin etrafında dönerek yapılan tavaf ibadeti dünyanın başka hiçbir yerinde yapma imkânı yoktu. Zira namaz, oruç, zekât gibi ibadetler her yer de yapıldığı halde hac görevi yalnızca bu mukaddes topraklarda yapılabiliyordu.
Bunun için Diyanet İşleri Başkanlığının dağıttığı kitapçıklarda her şavt’ta okunacak dualar vardı. Lakin bu duaları bitirince Rabbimize niyaz ve duaların azamı cevşen ve tesbihat okuyarak daha da ayrı bir lezzet katıyordu. Zira 1 tavaf için 7 şavt yapmanız gerekiyor.
Yani hacerül esvedi selamlayarak başlayıp yine aynı yerde 7 defa selamlayarak bitirmeniz gerekiyordu.
En sonunda, tavaf namazı kılarak dua edip tamamlamanız gerekiyor.
5) KABE / MESCİDİ HARAM
Kuran-ı Kerim Yüce Rabbimiz “Şüphesiz âlemlere bereket ve hidayet kaynağı olarak insanlar için kurulan ilk ev -mâbed- Mekke’deki -Kâbe-’dir.” buyuruyor.(Âl-i İmrân 3/96).
Yine “Bir zamanlar İbrâhim’e beytin yerini göstermiş -ve şöyle demiştik-: Bana hiçbir şeyi ortak koşma; tavaf eden, kıyamda bulunan, rükû ve secde edenlere evimi temiz tut” (El-Hac 22/26);
Bu âyetlerden Kâbe’nin Hz. İbrâhim’den önce de var olduğunu, ancak yıkılıp uzun zaman içinde yerinin kaybolduğu ve Hz. İbrâhim tarafından bulunarak yeniden yapıldığı anlaşılmaktadır.
Hz. İbrahim’e “İnsanlara hac ibadetini duyur; gerek yaya olarak gerekse yorgun argın develer üzerinde uzak yollardan gelerek sana ulaşsınlar.”(Hac Süresi 27)
Yani “Ey İbrahim! Emrimizle inşa edip hazırladığın şu beyti yani Kâbe`yi ziyaret edip tavaf etmek için insanları hacca çağır, onlara haccı ilan et. Bunu yaptığın takdirde, bir de bakarsın ki, onların gerek yayan olarak ve gerek zayıf develer üzerinde binekli olarak uzak memleketlerden, derin vadilerden ve dağ geçitlerinden yol kat ederek akın akın Mekke`ye geleceklerini, gece gündüz bu beytin etrafından boşalmayacaklarını göreceksin.”
Evet bu İbrahim’i çağrıya “Lebbeyk”, diyerek icabet etmek. Yani; “Buyur ey Rabbim huzuruna geldim, emrin üzere geldim, bedenimle, ruhumla, malımla, mülkümle, her şeyimle senin emrine amadeyim ve sana teslim oldum.” denilerek o anları yaşamanın hazzını alabilmek ne güzel.
6) ULUL EMRE İTAAT ve TAVAF
Hac yolculuğuna çıkmadan önce görüştüğümüz dost ve ahbaplarımız Kâbe’nin hemen yanı olan Mataf alanına yalnızca ihramlıların alındığını, ihramlı değilseniz Kâbe’nin 1.2. katlarında tavaf yapabileceğinizi ifade ediyorlardı.
Zira mataf alanında 25-30 dakikada 1 tavaf tamamlanırken 1.2. katlarda 1,5 saati buluyordu.
Zaruret var deyip ihram girmek için hil bölgesine gitmeden ve umreye niyetlenmeden Kâbe’ye gidilebileceğini söylüyorlardı.
Lakin Mekke’ye gidip Kâbe de o yoğunluğu görünce başka bir mümin kardeşimin hakkına almamak için asla böyle bir hususa tevessül etmemiştik.
Yaptığımız bütün tavaf ibadetlerini umreye niyetlenip ihrama hil bölgesinde yani Hz Aişe Mescidi yada Mescid-i Cirane de girip Kâbe’nin mataf alanında tavafı müteakip say ile tamamladık.
Yok yalnızca ihram olmadan sivil bir şekilde tavaf ibadeti yapacak isek Kâbe’nin 1. ya da 2. Katında hep tavaflarımızı yaptık.
Böylelikle Suudi yönetiminin aldığı karara tam harfiyen uyduk. Her gün sabah ve akşam 2 tavaf yaptığımız da Kâbe’de sabahladığımız gecelerde bu günlük 7 tavafa çıkıyordu.
Tavaf nafile bir ibadet olduğundan bunun gizliliği esastı. Lakin insan kendi kendisi ile yarışması da güzel bir husustu. Cep telefonumun not defterine her yaptığım tavafın gününü saatini ve kaçıncı tavaf olduğunu hatıra olmak üzere notumu alıyordum.
İklim itibarı ile sıcak olan Mekke’ye ilk gittiğimizde sıcaktan başımızı korumak için takke takıyorduk. Bazıları da şapka takıyordu. İkisi de tam çözüm olmuyordu.
Daha sonra baktık ki boynumuz güneşten etkileniyordu. Hz. Resulullah’ın sıcak memleketlerde sarığın sünnet olması ne de güzel bir husus olduğunu gördük. Sarık olarak kullanılan örtünün en üst kısmına takkeyi yerleştirip boyundan aşağı doğru sarkıntınca güzel bir çözüm olmuştu.
Sarık’ın Sünnet Oluşun Bir Hikmeti
Diğer bir husus maske. Hem ses kısıklığı hem de kalabalık ortamlarda gribal enfeksiyonlara karşı tedbir yönüyle en güzel bir yöntem.
Bir de iklim değişikliğinden olsa gerek oraya giden bütün hacıların ekseri öksürük, ses kısıklığı, gribal enfeksiyonlara maruz kalıyordu.
Maske boğazı sıcak tuttuğundan olsa gerek ses tellerini rahatlatıyor birkaç günde ses kısıklığını atlatabiliyorsunuz.
Özellikle sıcak ortamdan klimalı bir ortama geçtiğinizde hafif serin su bile içseniz hemen ses telleri olumsuz etkileniyor.
Bunun için maskeyi yanınızdan eksik etmemelisiniz. Yine öksürük, hapşırmaya karşı gribal enfeksiyonu başka bir mümin kardeşinize bulaştırmamak için tedbir almış oluyorsunuz.
Zira, giden hacılar iklim değişikliği, klimalara maruz kalındığından çoğunluğu öksürüyor ve ses kısıklığı yaşanıyordu.
Sıcaktan, birden klimalı ortama geldiğinizde, vücut adaptasyon olmakta zorlanıyor. Birde üzerine, soğuk zem zem içtiğinizde sesiniz tamamen gidiyordu.
Daha sonra öğrendik ki, Kabe’de soğuk zem zemlerin yanında ılık olan zemzemlerde varmış. Siz, siz olun, sesinizi muhafaza etmek istiyorsanız ılık zem zem için.
7) ALT GRUP OLUŞTURMA
Hac yolculuğu için her bir kafile 50’şer kişiden 3 grup olmak üzere yaklaşık 150 kişiden bir kafile oluşuyordu.
Bizim Ankara kafilemiz 33. Kafilenin 1.grubu idi.
Dolayısıyla yapacağınız ibadetler, gideceğiniz ziyaret yerleri, toplu olarak yapıldığı gibi çoğu zamanda kendi oluşturduğunuz 4-7-17 kişi olacak şekilde alt grup oluşturarak yapıyorduk. Bunun çok yararını görmüştük.
18 Haziran 2023 Pazar günü saat 22.00 gibi Cidde havaalanına inmiştik. Pasaport işlemleri otobüs ile transfer edilerek otele geçmemiz eşyaları yerleştirmemiz 02.00 yi bulmuştu. Saat 03.00 de ilk umre ziyareti yapılacaktı.
Yorgunluktan kafile ile ilk umre gidişini kaçırmıştık. Bir sonraki servis geldiğinde bizim ailece bindiğimizi gören diğer aile de binmişti.
Kâbe’ye gittiğimizde sabah namazı vakti girmişti. Erkekler ve bayanlar ayrı ayrı yerlerde namaz kıldığınızdan ve tek yönlü yaya trafiği uygulaması olduğu için girdiğiniz bir kapıdan namaz sonrası tekrar aynı kapıya gelemiyorsunuz, zira çıkış ise diğer başka bir kapıdan yapılıyordu.
Bunun için erkekler ve bayanlar ayrı ayrı alt grup oluşturması ibadet bitişi servis ya da otelde buluşma en güzeli idi. Biz de öyle yaptık.
Bayanların ihramı, kendi elbiseleri olduğu için onlar kendi kıyafetleri ile mataf alanına girebiliyorlardı. Erkekler kendi kıyafetleri ile yalnızca 1. ve 2. katta tavaf yaptıklarından, tavaf süresi farklı olduğu için, ibadet sonrası ailenizle buluşmanız güç olabiliyor. Bunun en güzel çözümü; kimse kimseyi Kâbe’nin avlusunda beklemeden konakladığınız otel buluşma yeri oluyordu.
Alt Grup’dan Bazı Arkadaşlarla
20 Haziran 2023 Salı günü Kafile başkanının rehberliğinde; Arafat-Cebeli Rahme, Müzdelife, Mina ve Cemerat’a önceden giderek mekanlar hakkında bilgi veriliyordu.
Hz. Adem babamız ve Hz. Havva Annemizin buluştuğu babaocağı-ana kucağı olan Cebeli Rahmeye, otelimize yürüme mesafesinde olan Cenneti Mualla, Cin Mescidine de kafile ile birlikte ziyaretlerde bulunmuştuk.
8) DATA/İNTERNET HAT ÖNEMİ
Türkiye’den kutsal topraklara gittiğinizde en önemli hususlardan biri de haberleşme ve iletişimdi.
Ülkemizde; 3 GSM operatörlerinin yetkili bayilerini ziyaret ettim.
Lakin hepsi de yurt dışı paketlerinde konuşma dakika olarak veriyor, internet hattı vermiyorlardı. Verenler ise, günlük mb(megabayt) çok düşük kapasitede veriyordu. Bu da maliyetli oluyordu.
Otelde, WİFİ olduğunu söyleseler de otelin internet ağı, bant darlığı, aynı anda girenlerin yoğunluğu nedeniyle iletişim sağlanamayabiliyordu.
Sonra, otelden ayrıldığınızda dünya ile bağınız kopuyordu. Zira, Diyanet İşleri Başkanlığı bütün hac görevlilerine, Suudi hattı dağıtmıştı.
Yetkili görevli arkadaşlara Suudi telefon hattından ulaşmanız, daha kolay ve hızlı oluyordu. Bu nedenle en güzeli, kutsal topraklara inince internet hattı almaktı.
Bizde öyle yaptık. 35 SAR ile 15 gün, bitince bir 15 gün daha yeni paket aldık.
Çok daha uygun bir bedel ile hem görüntülü konuşma hem adres navigasyon bilgisi, Google maps, kutsal tarihi mekân bilgileri, ilmihal bilgileri, belki de en çok kullandığım google çeviri uygulaması ile bütün dillere anlık tercüme yapabiliyorduk.
İslam ülkelerinden gelen bütün hacıların kutsal mekanlarda, gsm operatörlerinin önünde internet/data hattı almak için sıraya girmesi bunu açıkça gösteriyordu.
Artık konuşma paketleri yerine internet hattı çok daha fazla kullanılıyordu. Zira; bilgi bir güç, bir avantajdı.
Orada taksi şoförleri her biri ayrı bir ülkeden gelmiş oraya yerleşmiş kişilerdi. Hatta; Kurban bayramına 4-5 gün kala ve bayramın bir hafta sonrasına kadar, insan yoğunluğundan dolayı bütün otobüs servisleri iptal edilerek, çalışma yasağı geliyor.
Böyle durumda, Mekke’de ne kadar özel araç var ise, o günlerde ticari taksi olarak hizmet vermesine izin veriyorlardı.
Mescid-i Haram’a en yakın mesafeye kadar yaşlılara, engellilere taksiyle gitmesine izin veriliyor.
Taksiye binmeden önce şoför ile pazarlık yapmanız gerekiyor. Zira yılda bir defa yapılan Hac farizası günlerinde talep fazla olunca fiyatlar yükselebiliyor.
Mekke’de o kadar çok otel var ki, otelin ismini bölgeyi söyleseniz bile şoför anlamakta güçlük çekebiliyor.
Gideceğiniz yerin mesafesini internetten şoföre gösterdiğinizde, fiyat almamız ve anlaşmamız daha kolay oluyordu.
9) HATİM DAĞITMA VE GÜNLÜK CÜZ OKUMA
Kutsal topraklara vardığınızda adete bu dünyadan farklı bir dünyaya, ahiret hayatına benzer bir yere gittiğinizi hissediyorsunuz.
Zira; Hac ibadeti ahiretin bir provası idi.
Burada ki günlerinizi, saatlerinizi hatta dakikalarınızı bile çok iyi değerlendirmeniz gerekiyor. Oradaki vazifeniz yalnızca ibadet etmek. Bunun için bolca Kur’an-ı Kerimi okumalı idik. Bizde öyle yaptık.
Mekke’ye ilk gidip otele yerleştiğimizde; 2-3 gün içerisinde her gün bir cüz okuyarak 30 cüzü dağıtayım istedim. Lakin 4-5 kişi ancak bulabildim.
Zira; gelen hacıların yaş ortalaması ve günlük bir cüzü okuyamayacak derecede olmaları nedeniyle cüzleri dağıtamadım.
Kafile başkanı ve grup sorumlusuna durumu ilettiğimde, onlarda toplu olarak aynı anda cüzleri dağıtır ve hatmi de tamamlarız dediler. Ve öyle yaparak toplu halde hatmi tamamladık.
Bunun dışında da bireysel Kuran-ı Kerimin hatmi için niyetlenmiştim. Kabe’de , mataf alanı ve 1. katta tavaf ederken, her şavtta okunması gereken duaları okuduktan sonra geri kalan zamanda her bir tavaf da bir cüzü rahatlıkla okuyabildik elhamdülillah. Rabbim kabul eylesin.
Dolayısı ile kendim şahşi bir hatmi tamamlamış olduk bin şükür.
10) ÜZERİNİZDEKİ BÜTÜN SELAMLARI SAHİBİNE İLETME
Hacca gitmek için kesin kayıt yaptırdığınızdan itibaren bütün yakınlarınız, akrabalarınız, dostlarınız, iş arkadaşlarınızın sizlere söyledikleri “bizden de selam söyleyin” cümlesidir.
Öyle ya, kutsal bir yolculuğa Yüce Rabbimizin davetlisi olarak gidiyorduk. Ve bizden de selam götürmemizi istiyorlardı.
Bazı tanıdıklar, özel dua metnini verip kendileri için bu duayı Kabe’de yapmamızı istiyorlardı.
Bir de baktık ki, selam gönderenlerin sayısı o kadar çoğaldı ki, unutmamak için, küçük bir ajanda not defteri tedarik ettim. Kim, benden de selam söyle diyor ise, hemen anında not almıştım.
Bizde hakkı ve hukuku olan bütün herkesle helalleşmemiz gerekiyordu.
Zira, Yüce Rabbimiz; benim karşıma kulumun hakkı ile gelmeyin diyordu.
Kâbe’ye gittiğimizde, küçük ajandamızda kayıtlı yaklaşık yüz kadar sayfa da, ismini yazdıran ve bizden de selam söyle diyen herkesin selamını, yerine ulaştırdık. Rabbimize binlerce şükür olsun.
11) ÖNCEDEN YÜRÜYÜŞ YAPMANIN ÖNEMİ
Hac ibadeti, bilindiği üzere hem mal hem bedenle yapılan bir ibadettir.
Bu nedenle vücut sağlığınızın, kondisyonunuzun iyi durumda olması gerekiyor.
Bedeniniz, buna dayanıklı ve alışkın olması son derece önemli idi.
Bununla ilgili, hacca gitmeden önce, çeşitli doğal vitaminleri de yanımıza almıştık.
12 yıl, Ankara, Keçiören Kalaba spor merkezinde; düzenli spor ve yürüyüş yapıyordum. Bu yaptığım sporun, hac ibadetinde bu kadar işe yaracağını hiç düşünmemiştim.
Zira; Otelimiz Mekke’de Kâbe’ye 1200 metre mesafede olup yürüme 12-15 dakika da çok rahat gidebiliyorduk.
Mescid-i Haramda, yapacağınız tavaflar sizin bu vücut kondisyonunuza bağlı idi.
Türkiye’den antrenmanlı olarak hacca gitmek, orada yaptığınız ibadete ayrı bir değer, lezzet katıyordu.
Zira yorgunluğu daha az hissediyor, yalnızca Kabe’de yapılabilecek olan tavaf ibadetini, bolca yapabiliyorsunuz.
Devam edecek