Bir önceki yazımızda Arafat, Müzdelife ve Mina'da neler yapacağımızı özetle siz değerli okuyucularımızla paylaşmıştık. Hacda asıl finalin Arafat olduğunu söylemek mübalağa olmaz kanaatindeyim. Bu yazımızda ise konu ile ilgili detaylı bilgi vermeye çalışacağız. Sizler bu yazıyı okuyacağınız zamanda, biz hacı adayları da inşaallah Arafat'ta olmuş olacağız.
Bu yıl İslâm âlemi olarak Kurban bayramını aynı günde hep birlikte idrak edeceğiz inşaallah.
Hac anlatmakla öğrenilmez, nasılki yüzme havuzda öğrenilir, aynen öyle de, Hac ibadeti de yerinde yapılarak öğrenilir ve anlaşılı. Biz yine de buraya bu yıl gelemeyip bir sonraki yıllarda gelecek kardeşlerimize bir şevk olması, ayrıca şu an mukaddes topraklarda bizim gibi Hac farizasını yerine getirecekler için ise, bir ön hazırlık olması bakımından tecrübelerimizi ve öğrendiklerimizi sizlerle paylaşıyoruz.
Bilindiği üzere, ihrama girme Haccın şartı olup, Arafe vakfesi ve Ziyaret tavafı ise Haccın rükünlerindendir. Müzdelife vakfesi, şeytan taşlama, saç tıraşı, sa'y ve veda tavafı Haccın vaciplerindendir.
Daha önceden Mekke-i Mükerreme'ye ilk vardığımızda Temettü haccına niyet ettiğimizden bu istikamatte, Terviye günü, Arafe gününden bir gün evvel, yani Zilhicce ayının 8. günü olan Cuma akşamı takriben 21:00 civarında kaldığımız otelde ihrama girereceğiz, otel mescidinde iki rekat ihram namazını kıldıktan sonra hep birlikte kafile olarak hacca niyet edeceğiz, böylece ihram yasakları da başlamış olacak. Buradan servislerle kafilece Arafat'a hareket edeceğiz, geceyi orada, çadırlarımızda, ibadet ve dua yaparak, istirahat ederek geçireceğiz.
Arafe vakfesi, arafe günü öğle namazı vaktinde başlayıp bayramın birinci günü şafak vaktine kadar sürer. En az bu zaman zarfında bir müddet orada durmak gerekmektedir. Arafe günü hacılar sabah namazını kaldıkları çadırda kılacaklar. Bu arada, arafe günü, sabah namazı ile başlayacak olacak 23 vakit teşrik tekbirlerini de unutmamak gerekiyor.
Sabah ile öğle arasında, Diyanet ortak sesli yayın ile Kur'an tilaveti, dua ve vaazlarla irşad vazifesine devam edecek. Aynı gün öğle ve ikindi namazlarını cem-i takdim ederek ard arda kılacağız. Daha sonra Türkiye hacıları, hep birlikte Diyanetin ortak yayınıyla toplu olarak haccın vakfesine duracağız. Böylece farz olan Arafe vakfesi bitmış olacak.
Arafe günü akşama kadar Arafat'ta kalınır, güneş battıktan sonra Müzdelife'ye hareket edilir. Müzdelife'de vacip olan Müzdelife vakfesi yapılmak üzere akşam namazı ile yatsı namazı cem-i tehir edilerek kılınacak, namazdan sonra vakfe duası topluca yapılacak, böylece müzdelife vakfesi bitmiş olacak.
Toplamda 49 adet, şeytana atılacak taşlar buradan toplanacak. Gece yarısı Müzdelife'den yaya olarak yaklaşık 3-4 saatte Mina'ya geçeceğiz. Şeytan taşlamak için temsili şeytan olan Cemarat mevkiine gelinecek. Elimizdeki taşlardan 7 tanesi büyük şeytana atılacak. Ardından sabah namazı eda edilecek. Eğer otele erken gelinirse, vakit müsait ve mescit de varsa Bayam namazı eda edilebilinir. Bayram sabahı otele varılır varılmaz İslâm bankasına vekalet verilen kurbanların kesilme haberi geldikten hemen sonra saç tıraşı olunarak ihramdan çıkacağız.
Bayramın birinci günü akşamı 23:00 gibi müsait bir vakitte kafilece farz olan ziyaret tavafı yapılır, hemen ardından Safa Merve arasında haccın say'ini yapacağız.
Bayramın ikinci günü öğleden sonra sırasıyla küçük, orta ve büyük şeytana 7'şer taş atılacak, yine aynen tekrar, bayramın üçüncü günü küçük, orta ve büyük şeytana 7'şer taş daha atılacak. Toplamda 49 taş bitmiş olacak.
Mekke'den ayrılmadan evvel ise veda tavafını yaparak dualarımızı tekrar eder ve bize verilen uçuş saatine göre Mekke'den ayrılıp Cidde'ye geçeceğiz. Cidde hava limanından Türkiye'ye, inşaallah Anavatanımıza sağ selim gelmiş olacağız.
Daha önceden kutsal topraklara varırken ilk önce Mekke'ye gelenler, Medine ziyaretlerini yapmak üzere veda tavafından sonra Medine'ye geçecekler. Bizim gibi önceden Medine'ye varanlar ise direkt olarak memleketlerine döneceklerdir.
Hac manevi ve derûni bir tecrübedir. Hac bir-iki ay içerinde başlayıp biten bir ibadet değildir, ömür boyu devam edecek bir ibadettir. Hac müslümanların manevi yönünü güçlendierecek, morallerini takviye edecek, izzet ve şereflerini artıracak, sorumluluk duygularını geliştirecek en önemli ibadetlerden biridir. Hac aynı zamanda toplumsal kaynaşmayı ve ortak bilincin oluşmasını sağlar.
Hac baştan başa sembollerle dolu bir ibadettir. Adeta bir semboller haritasıdır. Tavaf, sa'y, şeytan taşlama, Arafe vakfesi, Müzdelife vakfesi ve kurban kesme gibi ibadetlerdir. Hac ve Kâbe manevi atmosfere geçişin kapısıdır. Burada yapılacak bütün sembolik fiil ve davranışların esasında ve temelinde, hepsinin, insanı eğitici ve bilinçlendirici amacı vardır.
Hac, bir nevi sözleşmedir, akittir. Azrail Aleyhisselam bize selam verene kadar ahde vefadır. Hac, insanların bir daha işlememek üzere, tövbe ile azm ettiği, günahlarından arınmaya ve tövbelerinin kabul olacağı yeni bir doğuşun adresidir.
Sembolik olarak şeytanı taşlarken, her bir taş atışımızda aslında, kendi içimizdeki nefsimize, adavetimize, günahlarımıza kötü hasletlerimize atmış olacağız.
Daha memleketten ayrılmadan evvel, bize nasihat olarak; yanınızda İki valiziniz olsun, birine eşyalarınızı diğerine ise sabır doldurun. Evden ayrılırken sabırla doldurduğunuz valizinizi tekrar dönerken sevap ile doldurun demişlerdi.
Dünyada yaşayan tüm ehli kıble iman kardeşidir. Hac vakfesinde duaya dururken gözyaşlarımızı Arafat topraklarına akıtalım, İslâm dünyasında kan ve gözyaşı akıtan ümmete, Rabbimizle başbaşa kaldığımızda, kurtuluşa ermeleri için dua etmeyi unutmayalım.
Cenab-ı Zül Celal Hazretleri bizleri, tabiri yerinde ise, topladığını döken dilenciden etmesin, torbası delinmemiş, sevaplarını muhafaza eden ve bunları taşımasını bilen kullarından eylesin.
Cenab-ı Allah (c.c) bizlere, hakkıyla Hacı olmayı, memlekete döndükten sonra da hayatının diğer kalacak bölümlerini Hacı olarak yaşamayı ve kalmayı, her yönüyle söz verdiği doğrultuda Haccı taşıyabilmeyi nasib ve müyesser eylesin. Rabbim yapacağımız Hac farizasını Dergah-ı uluhiyetinde mebrur eylesin, haccımızı kolaylaştırsın ve kabul eylesin. Amin.
Bu mukaddes beldelere gelirken, burada bulunduğumuz süre zarfında, dost, kardeş, akraba, arkadaş ve yakınlarımızın, ayrıca siz değerli okuyucularımızın bizlere emanet etmiş oldukları dua, istek ve arzularını ev sahibi, yüceler yücesine ilettik ve duaların kabule daha yakın olacağı Arafat'ta da iletmeye devam edeceğiz. Cenab-ı Allah, inşaallah dilek ve dualarımızı dergah-ı izzetinde kabule kârin buyurur.
Siz değerli okuyucularımızın Kurban bayramını tebrik ve tes'id eder, Âlem-i İslâm için barış, kardeşlik, huzur ve bereket getirmesini Cenab-ı Allah'tan temenni ve niyaz ederim.
Bir sonraki altıncı yazımızda görüşmek ümidiyle Selâm ve dua ile kalınız.
Not: Arafe gününde Sünnet olan, bin ihlas-ı şerif okumaya gayret etmeyi unutmayalım. Allah şimdiden kabul eylesin. Amin.