Hadisler ışığında İslam'da aile ve evlilik

İslâm, insanın Allah ile ilişkisi kadar insanın insanla ilişkileriyle de ilgilenir.

Doç. Dr. Mustafa Karataş'ın yazısı

İslâm, insanın Allah ile ilişkisi kadar insanın insanla ilişkileriyle de ilgilenir. Bunun amacı, insana diğer insanlara karşı görevlerini ve sorumluluklarını öğretmek ve diğer insanlarla ilişkilerinde bu dünyada mutlu bir hayatı nasıl elde edeceğini göstermektir. Evlilik sözleşmesinin Arapça karşılığı, akd veya nikâh'tır. İslâm'da evlilik, evlenmeye mani özel sebepler olmadıkça, her müslümanın yerine getirmesi gereken bir sünnetullahtır. Kur'ân'da şöyle denilir: "Aranızdaki bekârları, köle ve câriyelerinizden sâlihleri evlendirin. Eğer onlar fakir iseler, Allah, lütfu ile onları bulundukları durumdan kurtaracaktır. Allah, bol bol verendir, bilendir. Bir izdivaç yapamayanlar, Allah, lütfu ile onları bulundukları durumdan kurtarıncaya kadar iffetlerini korusunlar." (Nûr, 32-33)

Resûlullah (s.a.v) da, gündüz oruç tutmak, geceleyin uyanık kalmak, Allah için namaz kılmak ve evlilikten uzak durmak konusunda konuşan bazı insanlara şöyle demiştir: "Ben oruç tutuyorum ve iftar ediyorum; namaz kılıyorum ve kadınlarla evleniyorum. Artık kim benim sünnetimden yüz çevirirse, o benden değildir." (Buhârî, Nikâh 1) Hz. Peygamber (s.a.v) başka bir hadiste gençlere hitaben şöyle demiştir: "Ey gençler topluluğu! Kim bir kadını geçindirmeye imkân bulursa evlensin. Çünkü evlilik, gözü sakınmak ve iffeti korumak için en iyi vasıtadır. Kimin evlenmeye gücü yetmezse, oruç tutsun. Zira bu onun için bir korunmadır." (Buhârî, Nikâh 2)

Âyet ve hadislerde, evlilik teşvik edilmiştir. Çünkü evlilik, insan fıtratının getirdiği bir ihtiyaçtır. Allah Teâlâ, insaların üreyip çoğalmalarını nikâh (evlilik) şartına bağlamış ve onların birbirlerine meyletmeleri için aynı özden yarattığını ifâde etmiştir: "Ey insanlar! Sizi bir özden (nefsten) yaratan ve eşini de ondan yaratıp ikisinden birçok erkek ve kadınlar üreten Rabbinize karşı görevinize dikkat edin." (Nisâ:1); "Sizi bir özden (nefsten) yaratan O'dur. Ona meyletsin diye eşini de ondan yaptı." (Arâf, 189)

Bu âyetlere göre evlilik, özleri bir olan iki insan nevinin birleşmesidir. Kur'ân'da, evliliğin gayelerinden biri olarak insan soyunun üremesi zikredilir. Fakat bunun, hayvanlarda olduğu gibi evlilik (nikâh) olmaksızın haram kılınmıştır. Zira insan soyunun devamını mümkün kılan aile kurumu, varlığını yalnızca evliliğe (nikâha) borçludur. Eğer evlilik olmazsa aile olmaz, akrabalık bağları olmaz ve İslâm'ın hedeflediği gerçek medeniyet olmaz.

Evlilik kurumunun faydalarından biri, insanlar arasında sevgi duygusunu geliştirmesidir. Karı ve kocanın karşılıklı sevgisi, geçici bir tutku değil, hayat boyu süren bir bağdır. Bu bağı evlat sevgisi takip eder: "O'nun alametlerinden biri de, size, kendi nefislerinizden kendileriyle sükûn bulacağınız eşler yaratması ve aranıza sevgi ve merhamet koymasıdır." (Rûm, 21) Çocuk sevgisi, sonra hısım ve akraba sevgisine ve son olarak da bütün insanlığı sevmeye doğru genişler.

İslâm, evliliğe son derecede önem vermesine rağmen, nikâh bağının sona erdirilmesi (talak) yolunu açık tutar. Ancak boşanmayı hoş karşılamadığı için buna istisnâî şartlarda izin verir. Allah Teâlâ, bu hususta şöyle buyurur: "Eğer onlardan (eşlerinizden) hoşlanmıyorsanız, bilin ki sizin hoşlanmadığınız bir şeye Allah çok hayır koymuş olabilir." (Nisâ, 19) Başka bir âyette ise boşanmadan kaçınmak için çözüm yolu sunar: "Eğer ikisinin [karı-kocanın] aralarının açılmasından korkarsanız, erkeğin ailesinden bir hakem ve kadının ailesinden bir hakem tayin edin. Bunlar uzlaştırmak isterlerse, Allah onların arasını bulacaktır." (Nisâ, 35) Hz. Peygamber (s.a.v) ise şöyle demiştir: "Allah'ın, boşanmadan daha fazla buğz ettiği bir helâl yoktur" (Ebû Dâvûd, Talâk 3)

Kur'ân ve Sünnet'in bu emirlerinin dikkate alındığı zamanlarda Müslüman eşler arasında boşanma ender olarak vuku bulurdu. Fakat günümüzde bunun arttığını görüyoruz. Boşanan ailelerin çocuklarının çektikleri sıkıntılar da malumdur. Mutlu bir aile ve toplum için Kur'ân ve Sünnet'in evlilik ve aile ilgili ilkelerini, emir ve tavsiyelerini dikkate almalıyız. Çünkü aile kurumu sağlam olmayan toplumlar çökmeye mahkumdur.

Yeni Şafak

Aile Haberleri