TAKSİM: TACİZ
Yine Taksim, yine taciz diyor haberlerde.
Birincisi;
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaşı kutluyorum. İsrail saldırılarından can veren masumlar için Taksimde düzenlenecek olan Yılbaşı rezaletini iptal etti.
İkincisi;
Buna rağmen kendini bilmez hödükler Taksime akın etti? Anlamadığım olay, magandaların orada olacağını bile bile tacize davetiye çıkaranların ne işi vardı? Üstelik polisin gözü önünde
Bu kadar azgınlaşan topluluk olur mu?
Gelin Taksimin adını değiştirelim!
YILBAŞI FELAKETLERİ
Malum, Ankarada 7 üniversiteli genç toplanıyor yılbaşı partisi veriyor. Sabaha cesetleri çıkıyor. Dogalgazdan sızan gaz onların canına mal oluyor. Gençlerin aileleri perişan
Bu olay gazete manşetlerinde veya birinci haber.
İhmal veya değil
Bir facia haberi de Bangkoktan.
Taylandlının biri 2009un ilk saniyelerinde yaktığı bir havai fişekten sıçrayan kıvılcımlarla disco mekanını yakmış.
Alevlerin pençesinden kurtulmak isteyenler çıkışa akın ediyor
Sonuç: yaşanan izdihamdan dolayı 61 kişi yanarak ezilmiş
200 kişi de yaralanmış.
Ölüme eğlendiğini sanarak gitmek ilginç
Yılbaşı eğlencelerinden geriye kalan ölümlerin izahı yok.
ORANTISIZ GÜÇ
İsrailde katledilen aileleri gördükçe yüreğim daha da burkuluyor. Zira, onların geride gözyaşı dökeceği aileleri yok. Taş üstende taş, baş üstünde baş kalmıyor. Analar evlatsız, evlatlar anasız kalıyor.
Adına savaş diyorlar.
Bu büyük bir yalan. Savaş orantılı güçle mümkün. Orantısız güç kullanılan yerde savaş değil, düpedüz katliam olur.
Nitekim İsrailin yaptığı budur.
Minicik bir taşa karşı, tonlarca ağırlığında bomba!
Birleşmiş Milletleri saymıyoruz ama İslam veya Arap âleminin orantısız tepkisi hayli ilginç!