Her Cuma bir biattır, bir tecdid-i İmândır,
Bu akdi ihmal ettin, gafletle kaç zamandır.
Gel bugün milât olsun, muhatap ol Rabbine;
Emre inkıyat edip, bir sınır koy haddine.
Her fâniye nasip olmaz, Rabbiyle mükâleme,
En güzel kelimeyle, yalvar-yakar Rabine.
Sağlık ve sıhhat iste, Saadet-i Dâreyn iste,
Hazinesi boldur Onun, çok, amma; çok-çok iste.
İstekler O'ndan olsun, şekvalar Ondan değil,
Kudreti karşısında; tevazû ile eğil.
Eğ başını secdeye, kır nefsin hortumunu,
Bu nimete mukabil; minnetin bir tek bu mu?
Haddini aşmayasın, dalmayasın gaflete,
Hem kendine hidayet, hem de iste Ümmete.
Cennette tek kalırsın, sıkılır canın senin,
Cemaâtle Cem olsan, yerin hazırdır senin.
Oturur iskemlede, yâd edersin ahvâlini,
Arz edersin bir birine; dünyadaki hâlini.
Yâd edecek amel işle, kara olmasın yüzün,
Rabbi zikir şükürle, geçsin; gecen gündüzün.
Gönderiliş gâyen belli, Rabbine kul olmaya,
Diğer yaptığın işler, rızkına yol bulmaya.
Kulluğun lezzetine, varıp inkıyâd etsek,
Bu dünyada bir eser, bırakıp burdan gitsek.
Sadaka-i câriyeden, açık kalır defterin,
Allah'a emanettir, bu dünyada her şeyin.
Sahibine ver gitsin, İnan rahat edersin,
Rabbinin huzuruna; mutlu mes'ud gidersin.
Eyüp Otman
***
Cuma Namazı
Cuma; cem olmak, toplanmak mânalarına gelir.
Cuma günü, Müslümanlar için çok önemli bir gündür. Bu günde Müslümanlar camide toplanıp birlikte Cuma namazını kılarlar. Topluca yapılan bu ibâdet, o günü bayram günü değerine yükseltir.
Bu sebeble Cuma gününe Seyyidü'l-eyyam, yani, günlerin itibarlısı,efendisi de denir.
Bütün hayırlı işlerin Cuma günü meydana geldiği; tarih boyunca pek çok kudsî hâdiselerin hep Cuma günü zuhûr ettiği rivâyet edilir.
Hadîs-i şerîf'te şöyle buyrulur:
"Üzerine güneşin doğduğu en hayırlı gün, Cuma günüdür. Âdem (as) o günde yaratılmış, o gün Cennete konmuş, o gün Cennetten çıkarılmıştır. Kıyâmet de ancak Cuma günü kopar..."
Çoklarının zannettiği gibi Cuma günü, iş yapmak, hayırlı ve faydalı mevzularla meşgul olmak haram değildir. İş yapma yasağı, sadece namaz kılma vaktine mahsustur. Namaz dışında çalışmak, alış-verişte bulunmak mübahtır. Zaten âyette de, namazdan sonra yeryüzüne rızık aramak üzere dağılınız, emredilmektedir.