Erkam Okur'un haberi:
SETÜD derneğinde 29 Ocak 2011’de (HAYASAD) Hasta Ve Hasta Yakını Haklarını Savunma Derneği Genel Başkanı Ahmet Tandoğan , Dernek Genel Sekreteri Hamdullah Uğur’u ve dernek üyelerini misafir olarak ağırladı. Bşk.Yrd. Hamdullah Uğur’un slayt sunumu öncesinde konuşan başkan Tandoğan şunlara değindi. Derneğin amacı; Tıbbi, etik,ulusal,uluslar arası belgeler ve standartlar ile belirlenmiş bulunan Hasta ve Hasta Yakını Haklarının toplumda tanınmasına,bu hakların kullanılmasının sağlanmasına çalışmak, Hak ihlalleri karşısında Hasta ve Hasta Yakınlarının haklarını savunmak ve bu hakları koruyabilecek girişimlerde bulunmalarına maddi-manevi destek vermek, mali ve aynı yardım yapmak, Bu amacın gerçekleşmesi için; tüzel kişi olarak genel hükümlere göre sahip olduğu hak ve yetkileri kullanmak , hasta hak ihlallerini önlemek için kurulduğunu, hekimlere karşı kurulmuş değiliz beraber yürümeliyiz..Düşünce ve görüşü ne olursa olsun ayrım yapmadan hizmet veriyoruz.Kişiler işi düştüğünde değil bir gün başıma gelebilir diye hasta hakları hakkında bilgilenmesi ve dernekle iletişime geçmesi gerekmektedir.Derneğin merkezi Ankara ‘da olup ve Erzurum da merkezi açılmış olup, 250 kişilik bir kadroyla hizmet vermekteyiz.Üyelerimizi aylık periyodik olarak eğitime alıyoruz.
Hizmetlerimizin ;
- Temsilci gönderme
- Sosyal boyutu
- Organizasyon boyutu
- Eğitim boyutu
- Hukuki boyutu bulunmaktadır.
Özellikle hukuk boyutu tamamen ücretsiz yapılmaktadır. Derneğimiz ince çizgide hassas bir sorumluluk üzerinde ve ulvi bir görev bilincinde faaliyet yürütülmektedir. Herkese açığız, bir gün bende karşı tarafta olabilirim diyenlerle, beraber çalışabiliriz ve çalışabilirsiniz. Anakara da 45 devlet hastahanenin her birinde temsilci üyemiz var. Derneğe intikal eden belgeler geldiğinde yerel yönetimlerle de iş birliği içinde çalışıyoruz. Bu bir gönül işidir herhangi bir maddi beklentimiz yoktur.
Sağlık bakanlığının rolü ve bakış açısı çok önemli.Bu konuda
Bakanlığın hasta hakları bakışı ;
2003 yılında uygulamaya başladığımız Sağlıkta Dönüşüm Programı; insan odaklı, kolay ulaşılabilir, nitelikli sağlık hizmeti sunmanın yanı sıra hasta hakları konusunda da somut adımların atılmasını sağlayan bir proje olmuştur.
Temel insan haklarının sağlık hizmetleri sahasındaki yansıması olan ve başta Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda, diğer mevzuatta ve milletlerarası hukuki metinlerde kabul edilen "hasta hakları"nı somut olarak göstermek ve sağlık hizmeti verilen bütün kurum ve kuruluşlarda insan haysiyetine yakışır şekilde herkesin "hasta hakları"ndan faydalanabilmesinin önü açılmıştır.
Bedeni, ruhi ve sosyal yönden tam bir iyilik hali içinde yaşama hakkının, en temel insan hakkı olduğu, hizmetin her safhasında daima göz önünde bulundurulmuştur.
Herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkını haiz olduğu ve hiçbir merci veya kimsenin bu hakkı ortadan kaldırmak yetkisinin olmadığı bilinerek, hastaya insanca muamelede bulunulması gerekmektedir. Sağlık hizmetinin verilmesinde, hastaların, ırk, dil, din ve mezhep, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç ve ekonomik ve sosyal durumları ile sair farklılıkları dikkate alınamaz.
Sağlık Bakanlığı olarak bu anlayışla hasta ve hasta yakınlarının hakları kavramlarına, hasta güvenliğine, çalışanların hakları ve güvenliğine büyük itina göstermekteyiz.
Sağlık hizmetleri, herkesin kolayca ulaşabileceği şekilde planlanıp düzenlenerek, tıbbi zorunluluklar ve kanunlarda yazılı haller dışında, rızası olmaksızın kişinin vücut bütünlüğüne ve diğer kişilik haklarına dokunulmaması esasına göre şekillendirilmiştir.
Dünyanın gelişmiş demokrasilerinde olduğu gibi ülkemizde de hasta mahremiyetine çok özen gösterilmekte, hiçbir hasta odasına izinsiz ziyaret amaçlı girilememektedir. Medyamızın da bu konuda hassasiyetinin gün geçtikçe arttığını gözlemekteyiz. Örneğin kara yolunun yanında kaza geçirmiş kanlar içerisinde yatan bir hasta, bir yaralının görüntülerini çekip bunu televizyonlara vermeye veya fotoğraflarını gazetelere koymaya bireyin hakkı, hasta hakkı açısından bakılması gerekliliği bilincine ulaşılmıştır.
Sağlık kuruluşlarının tümünde hasta hakları birimleri kurularak, vatandaşlarımızın sağlık kuruluşlarında herhangi bir sorunla karşılaştığında “Kime başvuracağım!” tereddüdüne düşmesi engellenmiştir. Sağlık Bakanlığı, hasta hakları birimlerinde, yetiştirilmiş sosyal hizmet uzmanı, psikolog ya da bu konuda eğitimli sağlık personeli görevlendirerek sağlık kurumu, sağlık çalışanı ve vatandaş arasındaki ilişkileri düzelterek muhtemel problemler ve aksaklıkları takip ederek ivedilikle çözümlenmesini sağlamaktadır.
Ayrıca, SABİM ile hastalarımız için Türkiye'nin neresinde olurlarsa olsunlar 7 gün 24 saat sorunlarını çözecek görevliye ulaşabilecekleri, 184 numaralı telefon hattımız kurularak hak kayıplarının önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
Hasta hakları önemini içine sindirmiş ve kurumuna yansıtmış bir teşkilat ve yöneticilerini burada tebrik ederiz dendi.
Türkiye’de hasta haklarını savunan 25 tane STK bulunmakta ve bunlar birbirlerinin eksikliklerini tamamlamaktadırlar.