Risale Haber-Haber Merkezi
Yaşlanma emareleri üzerine bir yazı kaleme alan Ali Çolak, "Şükür ki, Hastalar Risalesi’nden haberdarız. Hastalığı düşman değil, dost biliyoruz" dedi.
Yaşının kemâle erdiğini bundan böyle vücudun nazlanmalarına hazırlıklı olacağını belirten Çolak, "Ayaklar, gitmek istemeyecek mesela. Bel, doğrulmakta tereddüt edecek. Gözler uzağı seçemez olacak. Bir gün boyun tutulacak, öbür gün dizlerden bir gıcırtı gelecek eğilirken" şeklinde yazdı.
Bediüzzaman Hazretlerinin Hastalar Risalesi'ne vurgu yapan Çolak, yazısını şöyle sürdürdü:
"Artık genç bir adam değiliz. Hastalıklar da gelip birer ikişer bulacak bizi. Şükür ki, Hastalar Risalesi’nden haberdarız. Hastalığı düşman değil, dost biliyoruz. Ne diyordu Bediüzzaman, “Birinci Deva”da: Ey biçare hasta! Merak etme, sabret. Senin hastalığın sana dert değil, belki bir nevi dermandır. Çünkü ömür bir sermayedir, gidiyor. Meyvesi bulunmazsa zayi olur. Hem rahat ve gafletle olsa, pek çabuk gidiyor. Hastalık, senin o sermayeni büyük kârlarla meyvedar ediyor. Hem ömrün çabuk geçmesine meydan vermiyor, tutuyor, uzun ediyor, tâ meyveleri verdikten sonra bırakıp gitsin. İşte, ömrün hastalıkla uzun olmasına işareten bu darbımesel dillerde destandır ki, “Musibet zamanı çok uzundur; safâ zamanı pek kısa oluyor.”
Yine de hastalık istenmez. Allah, cümlemizi esirgesin!