Hata Okulu: Hata türleri ve alınması gereken dersler

Hatalarla karışık olan bu hayatı, hatalarımız nedeniyle bizden almaz; önemli olan hataları minimize etmek, tevbe etmek ve pişmanlık göstermek gerekir. Tüm bunları Yaratıcımızla samimi sohbet ederek yapabiliriz.

Hayat bir hata okuldur. Çünkü hatasız kul olmaz! Hatanın kaynağı ise “unutkanlıktır.” “İnsan” kelimesi ile “Unutmak” anlamına gelen “Nisyan” kelimesi arasında bir bağ var. İnsan unutur. Verdiği sözü, yapması gereken işleri, geçmişini, dostlarını, güzel günleri vb. unutur. Seçkin insanlar hariç, her insan unutkanlık hastalığı çekmektedir.

Neyse ki, hatadan söz ediyoruz; belki de en masumu hata yapmaktır. Eğer yapılan hata az veya küçük iken ders alınıp düzeltilmezse, büyük hatalara, önü arkası belirsiz suç davranışlarına kadar ilerler.

Hatta her hata ders alınıncaya kadar tekrarlanır.

O halde hataları yönetme ve bunlardan öğrenme yeteneğimizi geliştirirsek davranışsal kusurlardan kurtulabiliriz. Bu vesile ile yeteneklerimizi geliştirebiliriz.

Burada size, sevdiğim ve kullandığım hatalarla ilgili üç alıntı yapmak istiyorum. Çünkü hatalar iyi nasihat veren birer öğretmendir.

Başkalarının hatalarından da öğrenin, tüm hataları işlemeye ömrünüz yetmez!”

“Hata yaparak geçirilen bir hayat, sadece onurlu değil, hiçbir şey yapmadan geçirilen bir hayattan daha faydalıdır.” – George Bernard Shaw

“Hataya karşı dostane bir duygu beslemek, onu hayatımızın ayrılmaz bir parçası olarak algılamak ve ondan öğrenmek iyidir.” – Maria Montessori

Bu yapıcı alıntılar, hataların (çok istenmese de) yine de gizli bir arzu ile istenildiğini belirtir. Bu olumlu bir mesajdır ve öğrencilerin öğrenmesini istediğimiz öğretinin bir parçasıdır.

Hataları takdir etmek, onları yapma korkumuzu yenmemize yardımcı olarak risk almamızı sağlar.

Ama aynı zamanda öğrencilerin hangi tür hataların en yararlı olduğunu ve bunlardan en çok nasıl öğreneceklerini anlamalarını istiyoruz.

Bu yazıyı, kendi çocuklarınızla ve öğrencilerinizle rahatlıkla paylaşabilirsiniz.

Hata Türleri

1- Öğreten Zorlayıcı Hatalar

Öğrenme sırasında yapılan hatalardır. Tıpkı insan yavrusunun düşe kalka öğrenmesi gibi. Düşme kalkma olmasa, yani hatalar olmasa nasıl öğrenecektik? Nasıl gelişecektik?

Benzer şekilde, hayatı deneyimledikçe; insanlarla iletişim kurdukça; kırarak, dökerek, yanlışlar yaparak, hatalardan öğreniriz.

Bu öğrenmenin az-çok hata miktarına göre bir maliyeti olacaktır.

Yoksa yeteneklerimiz nasıl gelişecekti?

Normalde, yanlış bir şey yapmaya çalışmadığımız için bu hataları yapmaya çalışmıyoruz; bunun yerine yardım almadan halihazırda yapabileceğimizin ötesinde bir şey yapmaya çalışıyoruz.

Esnetme hataları olumludur.

Zorlayıcı hatalar yapmamış olsaydık, yeni bilgi veya beceriler öğrenemez, hatta özgüvenimiz de gelişmezdi.

Bazen aynı zorlayıcı hatayı yapıp tekrar ettiğimizde, sorun, gerçekten yeteneklerimizi geliştirmeye odaklanmak yerine, anlamsız bir duruma sürüklenecek ve bizi psikolojik olarak yetersiz hissettirecektir.

Önemli olan, her hatayı en fazla bir kez işlemektir; bir hatayı iki kez tekrarlamamaktır. Çünkü işleyeceğimiz başka hatalar da var!

Diğer zamanlarda temel neden, öğrenmeye yönelik yaklaşımımızın etkisiz olması ve bu yeni beceriyi öğrenmek için farklı bir strateji denememiz olabilir.

Veya denediğimiz şey zaten bildiklerimizin çok ötesinde olabilir ve henüz bu zorluk seviyesinin üstesinden gelmeye hazır değiliz. Sınırlarımızı ve büyüme hızımızı test etmek, ne kadar ileri ve hızlı ilerleyebileceğimizi keşfetmek sorun değil.

Zorlayıcı hatalar yapmak istemek yanlış olur. Hataların esnek olmasının nedeni öğretici olmasıdır. İş işten geçtikten sonra ders alınmasının bir faydası olmaz.

Temel’i idama götürüyorlarmış, cellatlar, “Son sözünü söyle” demişler; o da “Bu bana bir ders olsun!” demiş.

Zorlu hatalar yaptığımızda, yetenek seviyemizi ustalaşana kadar derinlemesine düşünmek, neler öğrenebileceğimizi belirlemek ve ardından uygulamaya yönelik yaklaşımımızı ayarlamak önemlidir.

Sonra yeni bir meydan okuma alanı belirleyerek, kendimizi geliştirmeye devam etmeliyiz.

2- Anlık, Spontan Oluşan “Vay be!” Hataları

Hata Okulu – Bir başka olumlu hata türü, çaba göstermeden, anlık, spontan, planlanmamış hatalardır.

Bu, yapmak istediğimiz şeyi başardığımızda olur.

Nasıl? Başardığınız bir şey yaptınız ancak, eksik bulduğunuz bazı bilgilerden dolayı bir hata olduğunun farkına yeni varıyorsunuz.

Başınızı kaşıyıp “Eyvah!” diyorsunuz.

Özellikle iş dünyasında yapılan hataların çoğu anlıktır.

Anlık hatalar şu nedenlerle oluşabilir:

  • İçerik bilgisine sahip olmadığımızda: Örneğin su bulamadığımızda, yanıcı olduğunu fark etmediğimiz bir yangını alkolle söndürmeye çalışmak gibi.
  • Fark ettiğimizden daha fazla nüans bulduğumuzda: Örneğin, yaptığımız bir resimde ufku boyarken güneşi de sarıya boyarız; daha sonra güneşin her zaman sarı görünmediğini fark ederiz.
  • Yanlış varsayımlar yaptığımızda: Örneğin, yardımın her zaman memnuniyetle karşılanacağını düşünerek, başka birine yardım etmeye çalışırız, ancak o kişinin o anda yardım istemediğini verdiği tepkiden ancak anlarız. Ya da yanlış kişiye yardım etme isteğimizin ters tepmesi.
  • Sistematik hatalar yaptığımızda: Örneğin, bir eğitimcinin yazısı güzel olanlara, yazılı yoklamalarda 5-10 puan fazla vermesi gibi.
  • Yanlış hatırladığımızda: Örneğin bir arkadaşımızı doğum gününe doğru tarihte ama yanlış ayda ararız.

Düşünceli davranarak hatalardan daha fazla “vay be!” anı kazanabiliriz.

Kendimize beklenmedik olanı sorabiliriz.

Bu sonuç neden ortaya çıktı?

Ne iyi gitti ve ne gitmedi?

Bir dahaki sefere yapabileceğim farklı bir şey var mı?

Ayrıca çevremizdeki insanlardan farkında olmadığımız bilgiler veya iyileştirme fikirleri isteyebiliriz.

3- Dikkatsizlik Sonucu Oluşan Hatalar

Hata Okulu – İnsanların hata yapma riski en fazla hatalardan biri “bildiği işlerde”dir.

Nasıl yapacağımızı bildiğimiz halde, alışkanlıklar nedeniyle baştan savma hatalar olur; çünkü konsantrasyonumuzu kaybettiğimiz için yanlış yaparız.

İnsan olduğumuz için hepimiz ara sıra baştan savma hatalar yaparız.

Bununla birlikte, bu hatalardan çok fazla yaptığımızda, özellikle o sırada odaklanmayı planladığımız bir görevde, odağımızı, süreçlerimizi, çevremizi veya alışkanlıklarımızı geliştirme fırsatına işaret ediyor.

Bazen baştan savma hatalar “Vay be!” anlarına dönüşebilir.

Elimizdeki göreve odaklanmadığımız için bir hata yaparsak, çok yorgunsak veya dikkatimizi dağıtan bir şey olursa, derinlemesine düşündüğümüzde nasıl daha iyi olduğumuzun farkına varmak gibi nasıl iyileştirebileceğimize iyi bir gece uykusundan sonra belirli görevler, ya da cihazlarımızı susturursak veya kapılarımızı kapatırsak daha iyi odaklanabileceğimizdir.

4- Yüksek Riskli Hatalar

Hata Okulu – Bazen felakete sebep olacağı için bu tür hataları yapmak istemeyiz. Aşırı pahalıdır!

İnsan kendini savunur.

Potansiyel tehlike bulunan ortamlarda kendimizi güvende görmek isteriz. Bir nükleer santralde güvenlikten sorumlunun küçük bir hatası nükleer büyük bir felakete yol açabilir.

Bir okul otobüsü şoförünün aşırı hız yapması ve kazaya neden olması, içindeki çok sayıda çocuğun hayatının riske edilmiş olması yüksek riskli hatadır.

Bu gibi durumlarda, yüksek riskli hataları en aza indirmek için öngörülen tedbir süreçlerini devreye sokmak gerekir.

Ayrıca, bu durumlarda risk alma davranışını neden istemediğimizi ve bunların öğrenme odaklı hatalardan çok daha farklı olduğunu öğrencilere açıklanması önemlidir.

***

Mevcut yetenek seviyemiz ve maruz kaldığımız farklı hatalar ne olursa olsun, yaşam boyu gelişimin ve öğrenmenin tadını çıkarabildiğimiz için hepimiz şanslıyız.

Hatalarla karışık olan bu hayatı, hatalarımız nedeniyle bizden almaz; önemli olan hataları minimize etmek, tevbe etmek ve pişmanlık göstermek gerekir. Tüm bunları Yaratıcımızla samimi sohbet ederek yapabiliriz.

Hata Okulundan Öğrenecek Çok Şey Var!

Şunları da bilmekte yarar vardır:

Hataların hepsi eşit işlenmez ve her zaman arzu edilmez.

Ek olarak, hatalardan ders almak otomatik değildir. Onlardan maksimum düzeyde öğrenmek için, hatalarımız üzerine düşünmemiz ve onlardan dersler çıkarmamız gerekir.

Kendi hata anlayışımızda ve öğrencilerle iletişimimizde daha kararlı olursak, bu onların öğrenenler olarak anlayışlarını, katılımlarını ve etkililiklerini artıracaktır.

Yeni Eğitim Dergisi

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Eğitim Haberleri