Hayal Gücü – Hayal kurmak, nesiller boyu aşağılandı ve çeşitli sözel saldırılara maruz kaldı. İtelendi kakalandı. Ne zaman bir büyüğümüze hayallerimizi anlatmaya kalksak, “Hayalperest olma!” itirazı ile susturulduk. Hayalimizi yeni bir fikir gibi söylesek, “boyundan büyük işlere kalkışma!” ikazıyla uyarıldık. “Hayal” kurmak ciddi bir ayıp, hayalin peşinden gitmek ise maceracılık olarak isimlendirildi. Sürekli olarak bize “kafamızı bulutlardan yere doğru indirmemiz” söylendi. Çünkü hayal kurmak da yeni bir fikir söylemek de “Su küçüğün, söz büyüğün” ilkesine kurban edilmişti.
Bu problem yalnız bizimle ilgili değil; dünya genelinde açık fikir ve düşünme konusunda eğitimsiz toplumların hepsinde yaşandı.
İyi haber şu ki, “proje” mantığı kabullenildikçe, büyüklerimiz de ses çıkaramaz oldular. Hatta “Hayal et!”, “Hayallerinin peşinden koş!”, “İnsan hayal ettikçe yaşar!”, “hayalperest ol!” gibi proje isimleri olduğunu biliyorum.
Son zamanlarda, bir grup araştırmacı hayal kurmanın ne denli önemli olduğu konusunda araştırmalar yapıyor. Hepimizin bunu nasıl daha fazla yapacağımızı öğrenmemiz gerektiğinde ısrar ediyorlar.
Popüler zannın aksine, hayal kurmak aslında beyin sağlığı açısından önemli bir faaliyettir. Hayal kurmak veya ‘düşünmekten zevk almak’ aslında sağlık açısından önemli faydalara sahip.
Psikoloji profesörü ve çalışma yazarı Erin Westgate verdiği özette “Hayal gücümüz az gelişmiş bilişsel araç setimizin bir parçası ve kullanmadıkça arızalanabilir, bu durum biraz üzücü” diyor.
Emotion’da yayınlanan çalışmada yazarlar şunu söylüyorlar:
“Özgürlük verildiğinde, insanlar kendiliğinden zevk için düşünmeyi pek seçmezler. Ancak bunu yapmaya yönlendirildiklerinde, başarılı bir şekilde konsantre olmaya çalışırlar ve düşünmekten zevk almaya başlarlar.”
Nitekim beyin Fırtınası gibi fikir üretmeye yönelik çalışmalarda yetişkinlerin nasıl da üretken olduklarını biliyoruz.
Tamam da Neyi Hayal Edelim?
Dahası, insanlar bunu diğer tek başına faaliyetlere göre biraz sıkıcı ve çok daha az eğlenceli buluyor. Çalışmanın yazarları, insanların zevk için düşünmeye veya hayal kurmaya inansalar da, “ne” düşüneceklerini bilmediklerini düşünüyorlar.
İşte esas problem de bu!
Hayal kurmak veya düşünmek için konu lazım! Kendini geliştiremeyen, okumayan, sosyal ağı zayıf olan insanların düşünecekleri ve hayal kuracakları konuları olmaz.
Pozitif psikoloji araştırmacılarının bize “şimdi”ye odaklanmamızı ve zihnimizin dolaşmasına izin vermekten kaçınmamızı söyleyen son tavsiyelerine yol açan şey, yetişkinlerin düşünmekten nasıl keyif alacaklarını bilmemeleridir. Bu konudaki yetersizlikleridir.
Bunun nedeni, bazı araştırmaların, zihin gezintisinin genellikle ruminasyona (zihinsel geviş getirmeye) yol açtığı ve olumsuzluklara takılıp kalmanın kesinlikle bizim için iyi olmadığını gösteriyor.
Ancak zihinsel gezinti, zihinsel geviş getirmekle aynı şey değildir ve beynimiz aslında zamanın yaklaşık % 50’sini bunu araştırmak için harcıyor.
Son zamanlarda yapılan araştırmalar, beynimizin bunu yaptığını, çünkü sorunlara yenilikçi çözümler bulmamıza yardımcı olduğunu buldu.
Hayal Kurmanın İyi Yanı Nedir?
Hayal Gücü – Hayal kurmak, zihin gezintisinden ya da ruminasyondan tamamen farklı bir bilişsel etkinliktir. Westgate ve ortak yazarlarına göre, hayal kurmak ‘zevk için düşünmektir’ ve düşündüğümüzden daha zordur.
Bilim insanları işyerinde iş ile ilgili hayal kurmanın, bizi işimizde daha yenilikçi hale getirebileceğini keşfettiler; zor ama zevkli.
Westgate, verimli ve meyve verici bir hayal kurmak için “Zihinsel performansın hem oyuncusu, hem yönetmeni, hem senaristi ve hem izleyicisi olmalısınız.” diyor.
Araştırmacılar, ayrıca, hayal kurmada zorluğun katlanmaya değer olmasının sebebi, farkında olmasak da, sağlıklı olmaya ve çeşitli ağrı toleranslarının gelişimine yönelik sağlık yararları vardır.
Hayal Kurmak Bir Beceridir.
Hayal Gücü – Araştırmacılar, insanların çocukken sahip oldukları hayal kurma becerisini yeniden kazanabileceklerini belirlemek için, onlara ‘anlamlı düşünceler’ düşünmeleri için koçluk yaparak işe başladılar.
İlk sonuçlar berbattı. Çalışmaya katılanlar, araştırmacıların amaçladığı ödüllendirici deneyime sahip olmadıkları gibi, kendi yönlendirilmemiş düşüncelerinin daha hoş olduğunu da düşündüler.
Westgate, “Kafam çok karıştı” diyor. Ancak bu, katılımcılarla ne düşündüklerini kontrol etmeden önceydi. Ağır bir şeydi. Zamanı kendi düşüncelerinin tadını çıkarmak için kullanabilecekleri aklına gelmemişti.”
Sonra araştırmacılar hayal kurmanın püf noktasını keşfettiler. Hayal Gücü, Westgate, çalışma katılımcılarına hem hoş hem de anlamlı olan üzerinde düşünecekleri konuların örneklerini verdi.
Bu istekle katılımcılar, beğendikleri herhangi bir şeyi düşünmeleri söylendiğinde yaptıklarından% 50 daha fazla keyif aldıklarını bildirdiler.
Westgate çok sevindi. Hayal kurmanın, bizi diğer tüm canlı türlerinden ayıran bir fark olduğuna inanıyor. İnsanlığımızı tanımlıyor. Yeni gerçekleri hayal etmemizi sağlıyor.
Ama bu yine de hayal kurmayı kolaylaştırmaz. Bu herkes için zordur. Bazı insanlar sadece daha iyi düşünür, olduğuna dair iyi bir kanıt yok.
Westgate. “Ancak bunun neden zor olabileceğini ve onu neyin kolaylaştırdığını bilmek gerçekten bir fark veriyor. Cesaret verici olan kısım, hepimizin daha iyi olabilmesidir.”
Westgate, hayal kurmanın pratik gerektiren bir şey olduğuna inanıyor. Ama aynı zamanda çabaya değdiğini de savunuyor. Çünkü hayal kurmak duygularımızı yeniden şekillendirebilir ve bizi daha mutlu edebilir. Deneyimli hayalperestler, stres altındayken bu beceriden faydalanabilirler.
Sonuç: Tahayyül-Tasavvur… Hayallerine Sahip Olan Uzun Yaşıyor?
Hayal Gücü – “Tahayyül” (hayal etmek) zihinsel becerilerin en başında, ateşleyici, harekete geçirici özelliği olan ve hayal edeni önce tasavvura ve oradan tefekküre götüren sürecin başlatıcısıdır.
Einstein bir defasında, “Hayal gücü bilmekten daha önemlidir.” demişti.
Hayal eden sınırsızlığa ve sonsuzluğa uçabilir; ama hayalleri olmayanlar bir metrekarelik bir alandadır. Tıpkı minik bir kuşun bahçeleri sahiplenmesi gibidir.
Araştırmacı Westgate de zihnimizi hayal kurmak için eğitmenin zor olabileceğini söylüyor; “Oldukça bilgisiziz” diyor.
Hayal kurmak zor olsa da hepimizin yapabileceği bir şeydir; çünkü bu fıtridir, programımızda vardır. Hatta bu konuda çocukları rehber edinin. Özellikle küçük çocuklardaki hayal gücü zirvededir.
Biz yetişkinler, yaş ilerledikçe ve dünya gerçekleriyle yüzleştikçe, hayal kurma fikrinden vaz geçiyoruz. 4 ve 5 yaşındaki çocuklara hayal kurma talimatları vermeseniz de, onlar bakın nasıl hayal kuruyorlar.
Hayal Gücü ile ilgili özetlersek:
- Hayal kurmanın pratik yaparak geliştirebilir bir beceri olduğuna inanın.
- Kendinize, okuduğunuz kitaplardan veya dost sohbetlerinden aldığınız fikirlerle bir hayal edilecekler listesi hazırlayın.
- Hayal kurma seanslarınızı çamaşır katlarken veya duş alırken bile yapabilirsiniz. Beyin biraz meşgul olduğunda, hayal kurma ihtimalimiz artar.
- En önemlisi, zevk aldığınız konularla düşüncelerinizi harekete geçirirseniz, hayal kurmanın sizi, size harika hissettireceğini düşünün.
- En önemli tavsiyemiz ise, hayal edilecek konu bulmanıza yardımcı olmak üzere, çalıştığınız alanlarla ilgili filmler izleyin, kitap ve dergi okuyun; ya da www.yeniegitimdergisi.com ‘dan makale okuyun. Not alın, sonra siz de yazın.