Hayat dersleri (24)

Abdulkadir MENEK

Rabbimizin insanlığa bahşettiği nimetlerin şükrünü gerektiği gibi ve hakkıyla eda etmek gerekir. Yoksa bu nimetlerden mahrum bırakılır veyahut bu nimetlerden istifade etmenin önüne çeşitli engeller konulur. İnsanların zaman zaman maruz kaldığı umumi musibetler, bu vaziyetin umumi hataların neticesi olduğunun bariz bir tezahüründen ibarettir. Bu umumi musibetlerden insanlık olarak ders almalı, nimetlere liyakat kazanmalı, şükür vazifemizi eksiksiz bir şekilde yerine getirmeliyiz.

***

Rabbimizin insanları musibetlerle tabi kıldığı imtihan; şükür, sabır ve kanaat duygularını ziyade etmeli, iltica ve imanımıza kuvvet kazandırmalıdır. İmtihanın her türlüsü, netice itibarıyla, ruhları arındırmak ve cennete tam anlamıyla liyakat kazanmak için büyük bir fırsat ve vesile olarak kabul edilmeli ve en iyi şekilde değerlendirilmelidir.

***

Rabbimiz, kışın ortasında baharı yaratabildiği gibi, baharın ortasında da kışı yaratabilir. O'nun sonsuz kudret ve merhametine iltica ederek, her şeyin en güzelini ondan istemeliyiz. Sebepler dairesinde üzerimize düşenleri yaptıktan sonra, O'nun takdir ettiklerine sabır ve şükür ile kanaat etmeliyiz.

***

Bu fani dünyaya çetin bir imtihan için gönderildiğimiz hakikati, her geçen gün ve çok sayıda olay ile önümüze serilmeye ve kafamıza vurulmaya devam edilmektedir. Fakat bütün bunlara rağmen dünyaya olan iştiyakımız artıyor ve hevesimiz azalmıyor. Ebediyete doğru uzanan bu meşakkatli yolda perişan olmamak için hazırlık ve gayretimizi en üst düzeye çıkarmak zorundayız.

***

Rabbimizin takdir ettiği hayatı yaşarken, emir ve rıza dairesinde hareket etmeye azami gayret göstermeliyiz. Bu dünyayı yaratan ve bizim için döşeyip her türlü ihtiyacımızı karşılayan Rabbimizin talimatları doğrultusunda hareket ettikten sonra, netice olarak daha büyük bir mükâfat diyarına sevk edileceğimize, kayıtsız şartsız iman etmeliyiz.

***

Bu fani dünyada ne kadar çok insan yasamış ve öldükten sonra unutulup gitmiştir. Ancak insan, bu dünya hayatından geriye kendisini hayırla hatırlatacak ve arkasından rahmet okutacak bir şeyler bırakırsa gerçek anlamda insandır.

***

Nefret, bütün sosyal münasebetleri içinden çıkılmaz hale getirir ve sahibinin de hayatını adeta bir azaba çevirir. Muhabbet ise, huzur ve barışın bütün kapılarını açar, mutluluk ve kardeşlik iklimlerinde gezdirir.

***

Saymakla bitiremediğimiz ve gücümüzün pek çok fevkinde sahip olduğumuz bunca nimete karşı yapmamız gereken en önemli vazife,  şükretmeye devam etmektir. Maalesef bu çok kolay vazifeyi bile yerine getirmekte çok büyük ihmallerde bulunduğumuz gibi, zaman zaman gaflet ve inkârda dahi bulunabiliyoruz.

***

Zaman, bize bahşedilen en büyük sermayedir. Bizler; bütün geleceğimizi, mutluluğumuzu, huzurumuzu ve ebedi hayatımızın inşasını, zaman sermayesini en güzel şekilde ve israf etmeden kullanarak kazanmak ve gerçekleştirmek için elimizden gelen bütün gayreti göstermek zorundayız. Aksi halde şikâyet etmeye hakkımız yoktur.

***

Büyük nimetlere mazhar edilmekle birlikte, büyük bir imtihana tabi kılınarak gönderildiğimiz bu dünya hayatı, giderek artan bir hızla haşir meydanına yuvarlanmaya devam ediyor. Bu imtihandan alnı ak ve yüzü pak bir şekilde çıkmak için daima uyanık ve dikkatli olmak zorundayız.

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.