Bazı insanlar kulakları sağır eden çığlıkları bile duymazlar. Onlar sadece kendi dünyaları ve menfaatleri tarafından abluka altına alınmışlardır. Sessiz çığlıkları ise, ancak erdemli ve yüksek ruhlu insanlar duyabilir.
***
Yerinde, zamanında ve gerektiği kadar bilgi sahibi olanlar, bunun çok büyük faydasını görürler. Fuzuli ve gereksiz bilgiler ise, insanlara sadece yük olur. Bilgi hamallığı çoğu zaman insanın başına bela getirir.
***
Biz elimizden geleni, gücümüz nispetinde ve sırf Allah rızası için yapmakla mükellefiz. Bütün dünyaya ve bütün insanlara hükmetmek ve herkesi değiştirmek gibi bir vazifemiz yoktur.
***
Hakikatin peşinde olan insanlar için vazgeçme ve yorulma gibi bir mefhum söz konusu olamaz. Onlar hakka ulaşma ve hakka hizmet etme davalarından asla dönmez ve asla pişmanlık göstermezler. Gerekirse bu yolda ölmeyi de büyük bir şeref olarak kabul ederler.
***
Hayırla meşgul olarak bir ömrü geçirmek ne kadar büyük mutluluktur. Bir insanın sahip olabileceği en büyük zenginlik, bu olsa gerektir. Allah bizlere hayır ve istikametle geçen bir ömür nasip eylesin.
***
Nefis, insanların imtihanı için en belirleyici unsurdur. Nefsin peşinde koşan ve onun süfli arzularının esiri olan insanlar, bu dünyada da rahat etmedikleri gibi, ahirette de çok çetin bir imtihana tabi tutulurlar.
***
Nefsin hevesatının meftunu olmuş insanların, fani dünyanın fani lezzetleri ile yetinmesi ve ‘’tamam, artık istemiyorum’’ demesi mümkün değildir. Onlar bu fani emellere kavuştukça daha fazlasını elde etmek için çırpınmaya devam ederler. Çünkü fena ve fani lezzetlerin, insanların ruhunu teskin etmesi mümkün değildir.
***
İnsanın süfli duygularının pes etmesinin en büyük yolu, nefsin isteklerine karşı çıkmak ve nefisle her daim mücadele etmektir. Nefis, bir an bile boş bırakılmaya gelmez. Son nefese kadar, Allah’a iltica ederek nefis ile mücadele etmek ve daima teyakkuz halinde olmak gerekir.
***
Manen terakki etmek ve arınmak isteyen her insan, nefsin bütün isteklerine karşı çıkmalı ve bu manevi cihadı ölünceye kadar yapmalıdır. Ahir zamanın dehşetli fitnesi içinde insanlar, her zaman ayaklarının kaymasına müsait bir zeminde yol almaktadırlar. Hedefe selametle ulaşmanın tek yolu, daima Rabbimizin himaye ve inayetine iltica etmektir.
***
İnsanın nefsi ile mücahedesi, ölünceye kadar aralıksız devam eder. Nefsin yediği her yumruk, insanı manen terakki ettirdiği gibi, nefisten yediğimiz her yumruk da, bizlere manevi olarak zaman ve mevzi kaybettir. Manevi terbiye ve tasfiyeye önem verdiğimiz müddetçe, nefis karşısındaki mücahedemizde güç ve mevzi kazanmaya devam ederiz.
***
Nefis; sersemler, geriler ama asla ölmez. Fırsatını bulduğunda, insanları yoldan çıkarmak için devreye girer ve daima uygun zamanı kollar. Yumruğunu vurmak için savunmasız ve zayıf anlarımızı kollar. Bizleri yere sermek için fırsat kollayan nefsimize bu şansı vermemek için uyanık olmaya devam etmeliyiz.