Hayrettin Karaman: O zaman Said Nursi'nin risalesi vardı

Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Türkiye'de yasakların sürdüğü zamanlarda ortada sadece Sebil'ür-Reşat ve Bediüzzaman'ın risalelerinin bulunduğunu söyledi.

Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Türkiye'de yasakların sürdüğü zamanlarda ortada sadece Sebil'ür-Reşat ve Bediüzzaman'ın risalelerinin bulunduğunu söyledi.

İslam hukuku dalındaki çalışmalarıyla yarım asrı geride bırakan Prof. Dr. Hayrettin Karaman, dini ilimlerle ilgili 50 yıl önce birkaç kaynak kitap olduğunu belirterek, ''Böyle bir zamandan, 2009 yılında İslam Ansiklopedisi'ni telif edecek hale geldik. Bugün İslam dünyasında bu eserin ikincisi yok. Arapça'ya, İngilizce'ye tercüme etmek için ansiklopedinin yazılmasının bitmesini bekliyorlar'' dedi.

50. akademik yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ tarafından düzenlenecek programla akademik hayatı incelenecek olan Karaman, İslam hukuku alınında çalışmaya başladığı ilk yıllarda tek parti ve çift parti dönemi olduğunu ifade ederek, ''o dönemde din alanında konuşan, ehliyetli olarak fetva veren, bir vaaz tertip edecek kadar bilgili insanların az olduğunu'' söyledi.

''O dönemlerde Arapça ve fıkıh gibi dersleri okutmanın yasak olduğunu'' anlatan Karaman, şöyle konuştu:

''Kaçak okutanlar vardı, eski medreselerden mezun olanlardan... Bir kısmı hayatını kazanmak için başka işler kurmuş kişilerdi. Onlar kendilerine 'metruk' derlerdi. 'İlim bizi terk etti' manasında... Bunlar da iki sebeple gençlerle fazla ilişki kuramıyorlardı. Biri dil farkıydı, biri de yasak... Yasak olduğu için cezai müeyyidesi vardı. Evinizde insanları toplayıp konuşamazdınız. Camide vaaz edecekseniz konu sınırlıydı. Ancak ibadet ve ahlak konularında konuşabilirdiniz. 1961-1963 yılları arasında Kadıköy merkez vaizliği yaptım. 'Vaaz vesikası' diye bir şey vardı. Onun arka sayfasında talimat yazıyordu. 'Vaazlarınızda iman, ibadet, ahlak konularının dışına çıkmayacaksınız' diyordu. Ders okutmak yasak, Arapça, fıkıh gibi... Hem dil farkı vardı hem de yasaklar yüzünden halkla irtibat kurmak zor oluyordu. O zaman ortada Sebil'ür-Reşat ve Bediüzzaman'ın risaleleri vardı. Başladığımızda bu alanın fakir olduğu bir dönemdi. 1948-1949'da Türkiye'nin çoğu yerinde 2 yıllık imam hatip yetiştirmek için okullar açıldı. 1951'de 7 sınıflı imam hatipler açıldı.''

Milli Gazete

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.

Sosyal - Medya Haberleri