Hayvanlar hastalanınca ne yapar?

Cevabınız tabii ki veterinere götürülürler mi? Peki vahşi hayvanlar ne yaparlar? Onların veterineri var m?

Yazının başlığına bakarak “Tabii ki veterinere götürülürler” dediğinizi duyar gibiyim. Bu dediğiniz bir dereceye kadar doğru. Gerçekten de evde veya çiftlikte yetiştirilen kedi, köpek, inek, koyun gibi evcil hayvanlar hastalanınca veterinere götürülürler. Peki, o zaman soruyu şöyle değiştireyim: “Hastalanan veya yaralanan vahşi hayvanlar ne yaparlar?” Öyle ya, herhalde aslan, ayı, kurt gibi yırtıcı ve vahşi hayvanlar hastalanınca veterinerin yolunu tutacak halleri yok. Ne olacak o zaman?..

Vahşi hayvanların tedavi yöntemleri

Yarattığı her varlığa ihtiyaçlarına göre cevaplar veren Sonsuz Merhamet Sahibi,  vahşi hayvanlara hastalandıklarında ne yapmaları gerektiğini de ilham etmiştir.

Mesela aslanlar yaralandıklarında en yakınlarındaki su kaynağına gidip ağızlarına bir miktar su ve toprak alarak çiğnerler. Daha sonra yere tükürerek bir miktar daha yoğurduktan sonra oluşan çamuru yaralarına sürerler. Çamur yarada oluşan mikropları emerek uzaklaştırmanın yanı sıra iyileşmesine faydalı olan maddeleri de yaraya doğru çeker.

Geyik ve karacalar yaralandıklarında yosunlu toprakların üzerine yatarlar. Çünkü yosunlarda yaraları iyileştiren bir tür antibiyotik vardır.

Yarayı yalamanın faydaları

Memeli hayvanlar yaralandıklarında bu kısmı yalarlar. Böylece hayvanın tükürüğünde ve salgısındaki enzimler yarayı iyileştirirken aynı zamanda sinek gibi hayvanların temas etmesini engeller. Eğer yara ağızlarının ulaşamayacağı kadar uzakta ise ya önce pençelerini yalayıp yaralarını temizlerler ya da başka bir hayvandan yardım alırlar. Avustralya’da yaşayan gökkuşağı papağanlarının yaralarına ulaşamadıkları zaman eşlerinin yardımıyla tükürüğünü yaralarına sürerek iyileşmesini sağladıkları bilinmektedir.

Kedi ve köpekler sindirim sistemi rahatsızlıklarında kusabilmek için çimen yerken kurtlar aynı sorunu halletmek için ısırgan otu yerler. Kurtlar, yılan sokması durumunda ise ‘calla palutris’ adlı otu yerler. Halk arasında yılan otu olarak bilinen bu bitkinin kökleri yılan sokmalarına karşı eskiden beri tedavi amaçlı kullanılmaktadır.

Bal meraklısı olarak bildiğimiz ayılar, ayaklarından yaralandıklarında bu uzuvlarını arı kovanına sokar ve balın tedavi edici özelliğinden istifade ederler. Ayılar vücutlarında oluşan yaraları ise ‘ligusticum portri’ isimli bir bitkiye sürtünerek tedavi ederler. Bilim insanları bu bitkinin baş ağrısı, romatizma, soğuk algınlığı gibi rahatsızlıklara karşı etkili olduğunu tespit etmiştir.

Hayvanlar tedaviyi nerede öğrendi?

Acaba ayıya balın sadece yenmek için değil aynı zamanda tedavi amaçlı kullanılacağını kim öğretmiş dersiniz? Geyik ve karacalar yosunlarda yaraları iyileştirici antibiyotik olduğunu nereden bilmektedirler? Aslanlar tükürük ve çamuru karıştırarak ilaç elde etmesini nasıl akıl edebilmişlerdir? Kurtlar yılan otunu tedavi amaçlı kullanmayı kimden öğrenmişlerdir?

Tüm bu soruların tek bir cevabı vardır: Şafi-i Hakîm, sadece insanlara değil yarattığı tüm varlıkların hâl diliyle yaptıkları dualara en güzel cevabı vererek onlara hastalandıklarında ne yapmaları gerektiğini ilham etmektedir. Yoksa akıl sahibi hiçbir insan; ayıların, aslanların, papağanların, kurtların eczacılık fakültesini bitirdiklerini veya tıp fakültesinden mezun olduklarını iddia edemez.

Moral Dünyası

Tefekkür Haberleri