Bilindiği gibi canlılar üçe ayrılır. Bitkiler, hayvanlar ve insanlar. Dolayısıyla burada üç hayat mertebesi vardır. Birincisi bitki hayatı, ikincisi hayvan en yükseği de insanın hayat mertebesidir.
Bitkilerde ruhun yerini bir takım kanunlar alır. Büyüme, gelişme ve farklılaşma kanunları gibi. Bitkiler gibi yarı canlıların -gelişmelerine vesile olan- bu kanuna bir nevi biyolojik ruh denilebilir. Büyüme, gelişme ve farklılaşma kanunları gibi.
Aslında bu kanunlar hayvanlar ve insanlarda da hakimdir. Hayvanların ruh mertebeleri, yani ruhun sahip olduğu birtakım duygu ve algılamalar insanlara göre daha aşağı seviyededir.
Hayvanların şuursuz -fakat özel ve kendi alanlarıyla ilgili- bir nevi ilhama mahzar bir ruhları vardır.
İnsanların ruhu ise, başına şuur takılmış, kendisine haricî bir vücut elbisesi giydirilmiş bir emrî kanundur.
Cevap 2:
Biyolojinin konusunu teşkil eden canlılar âleminin ruh yapıları bakımından üçe ayrılması doğrudur. Bitkiler, hayvanlar ve insanlar.
Mantarlar, bitkiler âlemi içerisindedir.
Bakteriler ve daha aşağı yapılar canlılar, bitki ve hayvanlara dahil edilemiyorsa, ikisinin arasında kabul edilirler.
İnsan, her ne kadar hücre yapısı bakımından hayvanlar âleminde yer alsa da ruh, şuur ve his bakımından onlardan tamamen farklıdır. İnsan, sahip olduğu hayal, hafıza, merak, endişe, muhakeme, tasavvur, tahayyül ve tefekkür yönüyle eşref-i mahlukattır; varlıkların en üstünü ve en şereflisidir.
Biyolojinin konusuna girmeyen, ama varlığına inandığımız ruh ve şuur sahibi cinler, melekler ve ruhaniyat da elbette canlıların içerisinde ruh sahibi olarak yer alırlar.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet