Bismillahirrahmanirrahim
Reşhalar
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Tenbih
Hâlık-ı Âlemi bize târif ve ilân eden deliller ve burhanlar, lâyüad ve lâyuhsâdır. O delillerin en büyükleri üçtür.
Birincisi: Bazı âyetlerini gördüğün, işittiğin şu kitab-ı kebir-i kâinattır.
İkincisi: Bu kitabın âyetü’l-kübrâsı ve divan-ı nübüvvetin hâtemi ve künûzu mahfiyenin miftahı olan Hazret-i Muhammed Aleyhissalatü Vesselâmdır.
Üçüncüsü: Kitab-ı âlemin tefsiri ve mahlûkata karşı Allah’ın hücceti olan Kur’ân’dır.
Şimdi, birkaç reşha zımnında ikinci burhanı tariften sonra sözlerini dinleyeceğiz.
BİRİNCİ REŞHA: Arkadaş! Hâlıkımızı tarif eden, pek büyük bir şahsiyet-i mâneviyeye mâlik, burhan-ı nâtık dediğimiz, “Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm kimdir?” diye yapılan suale cevaben deriz ki:
Hazret-i Muhammed (a.s.m.) öyle bir zâttır ki, azamet-i mâneviyesinden dolayı sath-ı arz, o zâtın mescid-i aksâsıdır. Mekke-i Mükerreme onun mihrabı, Medine-i Münevvere onun minber-i fazl-ı kemâlidir. Cemaat-ı mü’minîne en son ve en âli imam ve nev-i beşerin hatîb-i şehîridir; saadet düsturlarını beyan ediyor. Ve bütün enbiyânın reisidir; onları tezkiye ve tasdik ediyor. Çünkü, dini bütün dinlerin esasatına câmidir. Ve bütün evliyânın başıdır; şems-i risaletiyle onları terbiye ve tenvir ediyor.
(Mesnevi-i Nuriye)
Bediüzzaman Said Nursî
SÖZLÜK:
Aleyhissalatü Vesselâm : Allah’ın salât ve selâmı onun üzerine olsun
âli : yüksek, yüce
âyet : delil; Kur’ân’daki âyetler gibi, iman esaslarına delâlet eden kâinattaki herbir fiil, hâl ve varlık
âyetü'l-kübrâ : büyük delil, alâmet
azamet-i mâneviye : mânevî büyüklük
burhan : güçlü ve sarsılmaz delil, kanıt
burhan-ı nâtık : konuşan delil
cemaat-ı mü'minîn : mü’minler cemaati, topluluğu
cevaben : cevap olarak
divan-ı nübüvvet : peygamberlik divanı
düstur : kâide, kural
Hâlık : herşeyi var eden yaratıcı Allah
Hâlık-ı Âlem : âlemin yaratıcısı Allah
hâtem : mühür, damga
hatîb-i şehîr : çok meşhur hatip
hüccet : kanıt, delil
kitab-ı âlem : âlem kitabı; bir kitap gibi her bir varlığıyla iman esaslarını gösteren kâinat
kitab-ı kebir-i kâinat : büyük kâinat kitabı
künûz-u mahfiye : gizli hazineler
lâyüad ve lâyuhsâ : sayısız ve hesap edilemeyecek kadar çok
mahlûkat : yaratılmışlar, varlıklar
mâlik : sahip
miftah : anahtar
mihrab : câmide imamın namaz kıldırdığı yer
minber-i fazl-ı kemâl : mükemmellik ve fazilet minberi
nev-i beşer : insan nevi, insanlık
reşha : “sızıntı” mânâsını taşıyan başlıklardan her birisi
Reşhalar : "sızıntılar " mânâsına gelen bir risale
saadet : mutluluk
sath-ı arz : yeryüzü
sual : soru
şahsiyet-i mâneviye : belli bir kişi olmayıp bir topluluktan meydana gelen mânevî kişilik
tefsir : yorum, açıklama
tenbih : ikaz, uyarı
zat : kişi
zımnında : dahilinde, içinde