Risale-i Nur Enstitüsünün Arama Konferanslarının birincisine başlanmıştı. Bunun için 12 kişilik bir çalışma grubu oluşturulmuş, çalışmalara hızla devam ediliyordu. İlk toplantıda verilen kararlar arasında her hafta Salı akşamı toplanılıp durum değerlendirmesi yapılması ile bu toplantılara çağrıda bulunma görevi acizane bu kardeşinize verilmişti.
Toplantının selameti açısından düzenli olarak her Salı öğleden sonra 12 kişilik çalışma grubuna cep telefonumdan mesaj geçiyordum. Bir kısmı aynı GSM operatörüne kayıtlı olduğu için internet üzerinden mesaj geçtiğimden aylık toplam kontör giderim 15- 20 kontörü bulmuyordu.
Nefis bu, söylemeden duramaz, arada bir telkinde bulunuyordu Sekreterlik işini başka birine devret birazda onların kontörü gitsin, hepsini sen mi karşılayacaksın? diyordu.
Üç ay süresince bu toplantılar mutat olarak devam etti. Nefsin itirazlarına kulak asmadım verilen görevi sonuna kadar devam ettirmeye kararlıydım ve öyle de oldu. İşler fevkalade güzel gitti. Çok güzel kararlar alındı uygulandı, hazırlanan tebliğler, Üstadın Vefat Yıldönümü münasebetiyle o yıl düzenlenen güzel bir törenle sevenlerine ve meraklılarına takdim edildi. Maksada ulaşılmıştı. Güzel bir hizmet ifa edilmiş geniş bir kitleye bilim adamlarının aylarca yapmış olduğu çalışmaların sonucu dört tebliğ suretinde takdim edilmişti.
Yapılan hizmetin hazzını yaşıyorduk ki, bir gün telefonumun çaldığını fark ettim açtım. Karşımda bir bayan sesi.
Alooo iyi günler.
İyi günler
Ben Nilgün, sizi Turkcellden arıyorum.
Evet, buyurun, nasıl yardımcı olabilirim
Siz bizim çok eski bir abonemizsiniz.
Evet,
Size kurumumuzun verdiği hizmetlerle ilgili birkaç soru sormak istiyoruz. Hizmetlerimizden memnun musunuz? Öğrenmek istiyoruz.
Peki sorun
Bunun üzerine bayan birkaç soru sordu; telefonun çekmediği alanlar var mı? Memnun musunuz? Kurumumuzdan herhangi bir şikâyetiniz var mı? gibi sorulardı. Genelde müspet cevaplarımla görüşme bu minval üzere devam etti.
Peki dedi son olarak bizden bir isteğiniz var mı?
Var dedim
Tarifeleriniz yüksek, diğer GSM operatörlerine göre biraz fazla, çevremdeki birçok insan sizi bırakıp diğer operatörlere geçti.
Tamam. Bu talebinizi dikkate alacağız dedi.
Son olarak size bir sürprizimiz var bir hediyemiz olacak kabul eder misiniz?
Ederim.
Size altı ay boyunca her ay 15 dakika bedava konuşma hakkı veriyoruz. Kabul ediyor musunuz?
Evet, ediyorum ve de teşekkür ediyorum.
Güle güle kullanın, iyi günler hoşçakalın.
Hayırlı günler teşekkürler.
Ve telefon kapanıyor. Ben nefsimle baş başayım. Dönüp nefsime diyorum Ey nefsim hiç utanıyor musun? Daha önce birçok defa laf ettin şimdi söyle bakalım ne diyeceksin? Cenab-ı Allahın senin behil ve cimri parana ihtiyacı yok işte böyle iade eder. Baktım nefsim sessiz duruyor, bir şey diyecek hali kalmamış.
Bu sana ders olsun bir daha hizmetle ilgili harcamalarıma karışmayacaksın tamam mı? dedim. Gene ses yok, nefis bu pes eder mi?
Sonra Üstadın bir mektubu aklıma geldi onu da sizinle paylaşmak istiyorum.
Risale-i Nura hizmetin faydaları ile ilgili.
Beş türlü ibadet:
1. En mühim bir mücahede olan ehl-i dalalete karşı manen mücahede etmektir.
2. Üstadına neşr-i hakikat cihetinde yardım suretiyle hizmet etmektir.
3. Müslümanlara iman cihetinde hizmet etmektir.
4. Kalemle ilmi tahsil etmektir.
5. Bazan bir saati bir sene ibadet hükmüne geçen, tefekküri olan bir ibadeti yapmaktır.
Beş türlü de dünyevi faydası var:
1. Rızıkta bereket.
2. Kalbde rahat ve sürur.
3. Maişette suhulet.
4. İşlerinde muvaffakiyet.
5. Talebelik faziletini almakla bütün Risale-i Nur talebelerinin has dualarına hissedar olmaktır.