Uzaktan sevmek mi yoksa kulağına eğilip seni seviyorum demek mi daha sevimli? Yakının yakıcılığında yanmak mı, uzağın serinliğinde buluşmak mı efdal?
Sahici sevgi; yakan mı, serinleten mi? Düz bir çizgi üstünde akan veya zikzaklarla alabora olan sonra mecrasını bulan… Hangisi daha sürdürebilir ve derinlikli?
Ay uzaktan sadece ışığı ile görünür, onu sevdiren ışığı değil midir? Yakınlaşınca karanlığı, çukurları, dağları, taşları, susuzluğu, hayatsızlığı, insansızlığı insanı ürkütür ve korkutur; bu mudur mehtap dedirtir?
Keza gökkuşağı uzak iken güzeldir, iyice yakınlaşmak onu iyi görmek değil bilhassa görememektir.
Çiçekler öyle mi? Yakınlaştıkça güzelliğini gösterir, renklerini belli eder, kokusu ile içinize girer. Yıldızlar uzaktan sevilir çiçekler öyle değil.
Denizi kıyıda seyretmek ayrı bir güzeldir, içinde yüzmek başka bir güzelliktir, derinlerine dalmak ap ayrı bir güzelliktir.
Soğukta ateş ne sevimli bir dosttur.
Aile yakınlığı toprak bütünlüğü gibi bir sevgi. Topraksız sevgi çiçekleri açar mı? Çiçeği sevmeyen yıldızı nasıl sever? Kalbe düşen ateş yakını uzak, uzağı yakın etmez mi?
Gökkuşağı bakış; gök gürültüsü değişimlerden sonra değil midir? Yıldızları avuç içinde seyretmek; nasıl bir ateşin kalp kamerasıdır?
Yıllar önce yaşamış bir şairin satırlarında buluşmak nasıl bir zamansızlık yakınlığıdır öyle? Kalbin mekânı var mı, ruh mekân bilir mi?
Sevgi sadece sözle mi söylenir, sevgi bir söz işi midir? Sahiciliği nasıl belli olur? Gökkuşağı görünüyorsa gökkuşağıdır, ay da öyle, yıldız da, çiçekte… Onlarla nasıl konuşulur, laftan anlarlar mı?
Kalbin derinliklerine inmiş ve işlemiş sevgiyi ifadede yetersizdir söz; sadırda saklananı söz kadar söyler. Gözün gördüğü ve süzdüğünü göz anlar, gönül idrak eder. İster yakın olsun yaksın, ister uzak olsun özletsin de yaksın aynıdır gönül için.
İçinde gönlün olmadığı, gönlün içine girmeyen şey; ay, deniz, yıldız, çiçek, insan yakıcı ve uzaktır, sahih değil sahtedir.
Kulağa eğilip “seni seviyorum” dese ne ifade eder?
Düşünce gökkuşağında yakın uzak bütün fikir çiçeklerini sevmek; yerin yüzü, göğün yıldızları, ayın aydınlığını bir ve yakın görmek; evet, “yaratılanı yaratandan ötürü sevmek” sözle, halle her halde söylenmeli bir sevgi.