Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), A'râf Sûresi 31-32. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:
31-Ey Âdemoğulları! Her namaz yerinde (ve vaktinde) ziynetinizi alın (namazlarınızda temiz elbiselerinizi giyinin), yiyin, için, fakat isrâf etmeyin! Çünki O, isrâf edenleri sevmez.(1)
32-De ki: “Allah’ın, kulları için çıkardığı ziyneti ve temiz rızıkları kim haram kıldı?” De ki: “Onlar, dünya hayâtında îmân edenler içindir (kâfirler de bu vesîle ile yararlanırlar); kıyâmet gününde (ise) hâlis olarak (yalnız mü’minlere mahsustur).” İşte (bunların kıymetini) bilecek bir kavim için âyetleri böyle iyice açıklıyoruz.
(1)“Hâlık-ı Rahîm (sonsuz merhamet sâhibi ve yaratıcı olan Allah), nev‘-i beşere (insanlığa) verdiği ni‘metlerin mukābilinde (karşılığında) şükür istiyor. İsraf ise şükre zıddır, ni‘mete karşı hasâretli bir istihfaftır (zararlı bir hafife almadır). İktisad ise, ni‘mete karşı ticâretli bir ihtiramdır (hürmettir). Evet iktisad hem bir şükr-i ma‘nevî, hem ni‘metlerde rahmet-i İlâhiyeye karşı bir hürmet, hem kat‘î bir sûrette sebeb-i bereket, hem bedene perhiz gibi bir medâr-ı sıhhat (sıhhat sebebi), hem ma‘nevî dilencilik zilletinden kurtaracak bir sebeb-i izzet, hem ni‘met içindeki lezzeti hissetmeye ve zâhiren lezzetsiz görünen ni‘metlerdeki lezzeti tatmaya kuvvetli bir sebebdir. İsrâf ise, mezkûr (bahsedilen) hikmetlere muhâlif olduğundan, vahîm (çok zararlı) netîceleri vardır.” (Lem‘alar, 19. Lem‘a, 146)
Ayrıca bu âyet-i kerîmenin geniş bir îzâhı için, bakınız; (İktisad Risâlesi, Lem‘alar, 19. Lem‘a, 146-155)