Tarihin unutulmaz sahnelerinden biridir. Bilal-i Habeşî Hazretleri Kabe’nin damına çıkar ve ezan okur….
Herkesin yüzünde gülücükler açar.
Herkes Bilaldir o an
Herkesin zaferidir o an
Bütün mü’minlerin zaferi…
Yıllarca süren işkence, eziyet, sürgün, hicret ve zafer nihayet…
O an herkesin gözü Bilal’dedir.
Herkes onun okuduğu ezan ile ferahlanır ve zafer şükrünü hisseder.
Hakiki bir mü’mine sarhoşluk değil şükür naraları attırır zafer
Efendimizin Mekke’ye girerken nerede ise secde eder gibi bir hal alması gibi…
Herkes Bilal’di o an
Zaferin sahibinin adı yankılanmakta idi Mekke’de
Ve bütün kalbler, kalblerin sahibi olanın adı yankılanmak ile huzur buldular
Kalbleri Allah’ın zikri ile tatmin oldu
Herkes Bilal’di o an
Allahu Ekber nidasını bütün yaşanmışlıkların üzerine mühür gibi vurdular
O ânâ dek yaşananların her ânı ile şahitlik ettiler Allah’ın ilahlığına ve elçisinin Resullüğüne
Herkes Bilal’di o an
Bütün mü’min diller tekrar etti kelimeleri
Allahu Ekber Allahu Ekber….
Herkes Bilal’di o an
Kalbleri bir atıyordu…
Kim bilir üzerinde bir kaya koyulmuş iken “Allahu Ehad…..” diye haykıran Bilal-i Habeşî ne haldeydi o an
Sırtüstü kızgın kumlarda yatarken, işkence altında iken Allah demek ile Kabe’nin damından bütün ahalinin işiteceği şekilde Allah demek arasında ne gibi bir fark vardı?
Allah için olan her şey güzeldi ya
İster canı çıkasıya işkence olsun
İster muazzam muhteşem bir fetih ve zafer
Kalbdeki îman salabeti ile “Allah” diyordu. “Allahu Ehad” “Allahu Ekber”…
Elbette eğer o işkence anında Allah demeye devam edemese bu fetih anında Allah deme şerefine erer miydi bilinmez…
Herkes Bilal’di o an
Fethin, Allah’ın adının açıktan açığa duyurulmasının heyecanını yaşıyordu herkes
Bir öğlen vakti idi
Açıktan açığa ilk okunan ezan öğlen ezanı idi Mekke’de…
Herkes Bilal’di o an………
Aynı ruh, aynı ifade, aynı iman