Serkan Sağlam'ın haberi:
Suriye'de muhalif gösterileri kanla bastırmak isteyen Beşşar Esed yönetiminin sivil ve savunmasız halka yönelik operasyonları sürüyor.
Ülkede yaşanan katliamları duyurmak isteyen Suriyeliler ise bütün illerde basın örgütlenmeleri kurarak mücadelelerini dünyaya anlatıyor. Genellikle Facebook, Twitter ve Youtube gibi sosyal paylaşım sitelerini kullanan muhalifler, şehirlerine yakın ülkelerde örgütleniyorlar. Suriye'de bulunan basın komiteleri, komşu ülkelerdeki kendi ilinin basın sorumlusuna gelişmeleri bildiriyor. Görüntü ve fotoğrafların alınmasının ardından sosyal paylaşım siteleri, muhalif televizyon ve büyük ajanslara servis ediyorlar. Türkiye'ye 30 km uzaklıktaki İdlib ilinin basın sorumlusu olan Ebu Bekir İdlibi, seslerini zor şartlarda duyurmaya çalıştıklarını anlatıyor.
Suriye'de yaşananların mezhep savaşı olduğu yönünde kara propaganda yapıldığını söyleyen İdlibi, "Suriye'deki olay tamamen bir özgürlük mücadelesi. Çatışacaklar, denilen mezheplerle 8 bin yıldır birlikte barış içinde yaşıyoruz. Yaşamaya da devam edeceğiz. Cuma namazı sonrası eylemlere katılmak için toplandığımızda Hıristiyan arkadaşlarımız cami önünde bizi bekliyorlar. Hep birlikte meydanlarda 'canımız kanımız sana feda olsun özgürlük' sloganları atıyoruz. Gösterilere katılmak o kadar tehlikeli ki katılanlar fişleniyor. Sonra evleri makineli tüfek ve tankların hedefi oluyor. Ancak bu insanlar Sünni'siyle, Nusayri'siyle, Hıristiyan'ıyla özgürlük için her şeyi göze alıyor." diyor.
Hatay'da kiraladıkları 2 odalı bir evde sınırlı imkânlarla yaşamaya çalışan İdlibi, özgürlüklerini kazanana kadar direnişlerine devam edeceklerini anlatıyor. Sorumlusu olduğu ilden gelen son bilgileri dünya medyasına ve sosyal paylaşım sitelerine gönderdiklerini aktaran Suriyeli muhalif, "Ordunun muhaliflere uyguladığı işkence ve katliamları gösteren bazı görüntü ve videoları insanlığımızdan utandığımız için servis edemiyoruz. Böylesine vahşi ve gaddar işkence ve ölümler dünyanın hiçbir bölgesinde yaşanmadı, yaşanmıyor." diye konuşuyor.Rejime bağlı medya organlarının iftira ve kara propaganda haberleriyle de mücadele ettiklerini anlatan İdlibi çarpıcı bir örnek veriyor: "Çok yakın arkadaşım olan İdlib'in ilk şehidi olan Muhammed Seyyid İsa cuma gösterileri için toplandığımız caminin içinde 15 Temmuz'da Şebbiha milisleri tarafından vuruldu. Güçlü bir Sünni aileye mensup olan İsa'yı yine Sünni güçlü bir aile olan Süleyman ailesinin vurdurduğu dedikoduları yayıldı. Amaç iki büyük Sünni aileyi birbirine düşürmekti. Suriye'de bunlar hâlâ yapılıyor."
Zaman