Hoca-i kâinat olan Fahr-i Âlem aleyhissalâtü vesselâmın kudsî medresesi

Günün Risale-i Nur dersi

Bismillahirrahmanirrahim

MU'CİZÂT-I AHMEDİYE (asm)
...

ON BEŞİNCİ MİSAL

Başta Tirmizî ve İmam-ı Beyhakî gibi muhakkikler, Hazret-i Ebu Hüreyre'den nakl-i sahihle beraber haber veriyorlar ki:

Ebu Hüreyre demiş ki: Bir gazvede (başka bir rivayette, Gazve-i Tebük'te), ordu aç kaldı. Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm ferman etti: هَلْ مِنْ شَىْءٍ "Birşey var mı?" diye emretti. Ben dedim: "Heybede bir parça hurma var." (Bir rivayette, on beş tane imiş.) Dedi: "Getir." Getirdim. Mübarek elini soktu, bir kabza çıkardı, bir kaba bıraktı, bereketle dua buyurdular. Sonra onar onar askeri çağırdı, umumen yediler. Sonra ferman etti:

خُذْمَا جِئْتَ بِهِ وَاقْبِضْ عَلَيْهِ وَلاَ تَكُبَّهُ 1

Ben aldım, elimi o heybeye soktum. Evvel getirdiğim kadar elime geçti. Sonra Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm hayatında, Ebu Bekir ve Ömer ve Osman hayatında o hurmalardan yedim. (Başka bir tarikte rivayet edilmiş ki: O hurmalardan kaç yük, fî sebilillâh sarf ettim. Sonra Hazret-i Osman'ın katlinde o hurma, kabıyla nehb ve garat edildi, gitti.)

İşte, hoca-i kâinat olan Fahr-i Âlem aleyhissalâtü vesselâmın kudsî medresesi ve tekkesi olan suffenin demirbaş bir mühim talebesi ve müridi ve kuvve-i hafızanın ziyadesi için dua-yı Nebeviyeye mazhar olan Hazret-i Ebu Hüreyre, gazve-i Tebük gibi bir mecma-ı nâsta vukuunu haber verdiği şu mu'cize-i bereket, mânen bir ordu sözü kadar kat'î ve kuvvetli olmak gerektir.

Dipnot-1: "Getirdiğin şeyi al götür. Onu tut muhafaza et ve boşaltma." Tirmizî, Menâkıb: 47, no. 3839; Beyhakî, Delâilü'n-Nübüvve: 6:110 (muhtelif tariklerle); Müsned, 2:352; Kadı Iyâz, eş-Şifâ, 1:295; es-Sâ'âtî, el-Fethü'r-Rabbânî, 22:56; Tebrîzî, Mişkâtü'l-Mesâbîh, 3:191 no. 5933.

Bediüzzaman Said Nursi
Mektubat

Risale-i Nur Haberleri