Röportaj: Abdurrahman Iraz
RİSALEHABER-HOLLANDA
Batı Avrupa’ya yaptığımız yolculuğumuzun birinci durağı Hollanda’nın Rotterdam şehri oldu. Rotterdam şehri ikinci dünya savaşı sırasında yoğun bombardıman altında kaldığı için yeni ve modern bir şehir olarak inşa edilmiş.
İlk akşamımızı Rotterdam İslam Üniversitesi’nde geçirdik. Rotterdam İslam Üniversitesi Prof. Dr. Ahmed Akgündüz hocamızın 25 yıla yakın büyük zorluklarla bugünlere getirdiği butik bir üniversite. Akgündüz hoca ve ünversitede yaşananlara ilgili mülahazlarımı daha sonraya bırakarak üniversiteye dair söyleşimize geçelim.
Üniversitede yetkili arkadaşlar ile yaptığımız sohbetlerde hem enteresan hem de oldukça müjdeli gelişmeleri dinledik. Üniversitenin rektör yardımcısı Ahmet İlker Kuzlu sorularımızı cevapladı.
HOLLANDA’NIN EN BÜYÜK İSLAM YÜKSEK ÖĞRETİM KURUMU
Ahmet bey üniversite hakkında biraz bilgi verir misiniz?
Üniversitemiz 1997 Ekim ayında bir grup Müslüman girişimci tarafından kuruldu ve 1998 Eylül ayında eğitime başladı. Kuruluş amacı özellikle camilere imam ve Kur'an-ı Kerim hocaları, hastane ve hapishaneler için manevi rehberler, özel sektör için İslam uzmanları yetiştirmektir. Şu anda lisans ve yüksek lisans bölümleri Hollandaca dilinde eğitim vermektedir. 2009 yılında yüksek lisan bölümü 2013 yılında ise Lisans bölümü Uluslararası akreditasyonunu almış bulunmaktadır. Ayrıca her altı senede bir bu akreditasyonları yenilenmekte ve eğitimlerine devam etmektedir. Bunun yanında Arapça dil ve tecvidli Kur'an-ı Kerim okuma ve hafızlık kursları eğitimlerine devam etmektedir. 400 civarı öğrencisi ile Hollanda’nın en büyük İslam Yüksek Öğretim kurumu durumundadır.
HALKIN YÜZDE 57’Sİ HERHANGİ BİR DİNE MENSUP DEĞİL
Hollanda hakkında bilgi verir misiniz?
Hollanda 17 milyon nüfusu ile Avrupa’nın en batısında yer alan ve monarşi ile yönetilen bir devlettir. 80'e yakın farklı ırk yaşamaktadır. Genel olarak Hristiyanlık dini ağırlıklı gözükse de halkın yüzde 57 civarı herhangi bir dine mensup olmadıklarını belirtmektedirler. 1 milyonun üzerinde ise Müslüman yaşamaktadır.
Dindar Hristiyan olarak kabul edebileceğimiz sayının yüzde 10’un altında olduğunu söyleyebiliriz. Yapılan en son araştırmalara göre bu sayı her geçen gün azalmaktadır. Bu hakikati birçok papaz ya da rahipten duymaktayız. Özellikle Corona pandemisi ile birlikte gelen birçok sorulara cevap veremedikleri için oldukça sıkıntılı bir döneme girdiler. Son birkaç yıldır ise bizlerle olan temasları biraz daha artmaya başladı.
KORONA PANDEMİSİNİN EN BÜYÜK HAYRI İNSANLIĞA ÖLÜMÜ HATIRLATMAK OLDU
Korona Pandemisi ile Hollanda'da neler değişti?
Korona pandemisinin en büyük hayrı insanlığa ölümü hatırlatmak oldu. Bununla birlikte özellikle gençler ölüm ve ötesi, ahiret hayatı, kadere iman, Allah’ın varlığı ve birliğinin ispatlanması, kötülüğün yaratılmasının sebebi ve Allah’ın bu kötülüklere neden müdahale etmediği gibi karmaşık soruları daha çok sormaya başladılar. Bizler de hemen üç kişilik bir komisyon kurup herkesin evinden çıkmadığı o dönemde bir soru havuzu yapıp cevaplarını verdiğimiz küçük bir kitapçık hazırlamaya başladık.
Ahmed Akgündüz hocamızın liderliğinde hazırladığımız ve ismini “Hedendaagse samenleving en religie” verdiğimiz bu kitapçığın ilk nüshalarını yakınımızdaki gençlere ve Hristiyanlara e-posta ile göndermeye başladık. Birkaç hafta sonra bize telefonlar gelmeye başladı. Hollanda’nın büyük bir gazetesi ölüm ve ötesini anlatan bir gazete haberi yayınlamak istediğini ve bu konuda İslam’ın bakış açısının ne olduğunu anlatmamızı istediler.
HZ. İSA ALEYHİSSELAM'IN NÜZULÜ İLE İLGİLİ SORULAR
Üstad Bediüzzaman’ın “Kur'an-ı Kerim ahiretin manevi bir haritasıdır ve Kuran-ı Kerim’in üçte biri ahireti anlatır” ifadeleri ile ölüm ve ötesini anlatmak nasip oldu. Bu haber, gazetede yayınlandıktan sonra 4,5 milyon insan tarafından okunduğu bilgisini aldık. Tabii birçok papaz, rahip, Hristiyan ilahiyatçı bizimle irtibata geçmeye başladı. Bir süre sonra bu rahipler ile görüşmelere başladık ve bizlerden Hz. İsa Aleyhisselam'ın nüzulü ile ilgili sorular sormaya başladılar. Çünkü hazırladığımız kitapta bu konuyu bütün yönleri ile anlatmıştık.
Rahipler Hristiyanlığın iflasın eşiğinde olduğunu ve yakın bir gelecekte artık yok olup gitmesinden çok korktuklarını söylediler. Yüksek seviyede bir piskopos ile yaptığımız görüşme sırasında Hz. İsa'nın yeryüzüne döneceğini kendisinin de bildiğini ve kendisinin tevhid inancına sahip olduğunu ve özellikle Şahs-ı Manevinin ne anlama geldiğini çok merak ettiğini söyledi. Biz de “15. Mektup 4. Sualiniz” kısmının özetini kendisine anlattık. Oldukça şaşırdı ve Hz. İsa'nın gökten bir merdiven ile inmesinin mantıklı olmadığını ve Said Nursi’nin bu açıklamalarının çok mantıklı olduğunu söyledi. Bu konuyu daha önce birçok Müslüman profesörler ile tartıştıklarını ve onların Bediüzzaman'ın bakışına sahip olmadıklarını söylediler.
(Rotterdam Üniversitesi Rektörü Doç. Dr. Emrullah Akgündüz ile üniversite hakkında konuştuk.)
KADER RİSALESİ’Nİ KİLİSEDE ANLATMAYA BAŞLAYACAKLAR
Sordukları diğer önemli bir soru ise, Müslümanların çocuklarına Tevhid inancını nasıl aşıladıkları oldu. Onlara tevhid ile alakalı gerekli bütün bilgi ve ispatlarımızı verebileceğimizi söyledik. Bunun yanında Tabiat Risalesi, Hastalar Risalesi, Ayetül Kübra, Kader Risalesini kendilerine ulaştırdık. Özellikle Kader Risalesi’ni en kısa zamanda kilise programlarında anlatmaya başlayacaklarını söylediler. Böyle bir cevap karşısında oldukça şaşırdık.
İlerleyen günlerde yaptığımız görüşmelerde; “Hristiyanlar olarak biz bu bakış açısını daha mantıklı görüyoruz ve bu konuyu çalışmak, iyi anlamak ve gelecek nesillerimize öğretmek istiyoruz. Bu konuda bize yol haritası olabilecek bir kitap hazırlar mısınız?” dediler. Ahmet Akgündüz hocamız ile “Christianity will either fade away or be stripped of superstition and distortions” isimli kitabı hazırlayıp kendilerine teslim ettik. Hem Osman kardeşimizin hazırladığı kitap hem Ahmet Akgündüz hocamızın hazırladığı kitapları okumaya başladılar.
Bizim en son yaptığımız görüşmelerde bu kitapları okuyarak muhabbet fedaisi Hristiyan gençlerin yetişmeye başladığını gördük. Bu gençlerden bir tanesi; ateist bir arkadaşı ile iki saat tartışmaya girdiğini ve onu susturduğunu bizlere anlattı.
Sonuç olarak bizler, son üç sene içinde yaşadığımız bu ve benzeri bütün olayları değerlendirdiğimizde Hz. İsa Aleyhisselam'ın şahs-ı manevisinin gölgesi altına girdiğimizi düşünüyoruz. Şu anda Hollanda’da dindar Hristiyanların içinden çıkan küçük bir cemaat Hristiyanlığı Hz. Peygamberin (asm) haber verdiği şekilde hurafelerden kurtarıp hakiki Hristiyanlığı yeniden inşa etmeye başladılar. Bundan bir iki sene sonra imanın altı rüknünü kabul etmiş ve onun mücadelesini veren bir neslin yetişeceğini umut ediyoruz. Bu size kısaca anlattıklarımızın yanında daha birçok güzel olaylar zincirini bizzat yaşadık.
UZUN YILLAR SÜREN ÇALIŞMALARIMIZ MEYVE VERMEYE BAŞLADI
Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Özellikle Ahmed Akgündüz hocamıza dua etmenizi rica ederim. Onun 25 yıl boyunca verdiği mücadele sonunda bizler bu günleri yaşıyoruz. Üstadın Risale-i Nur’larda söylediği gibi; Bizler işimizi yaptık ama İlahi vazifeye karışmadık. Uzun yıllar süren çalışmalarımızın meyve vermeye başladığını görmek bizler için en büyük mutluluk. Bütün bu olaylar geçmiş senelerdeki yaşadığımız zorluklarımızı ve sıkıntılarımızı unutturdu. Şimdi Rabbimize yaptığımız en önemli duamız önümüzdeki yıllarda Hz. İsa Aleyhisselam'ın icraatlarına şahit olmak ve rabbimize daha çok şükretmek.