“Ayy” dedi telefonda. “Sana kötü bir haberim var.” Henüz yirmili yaşların sonundaki genç kızımız.
Bir an yüreğim hopladı.
Aklımdan bin bir kötü senaryo geçti.
“Hayırdır inşaallah” diye kötü haberi duymaya hazırladım kendimi.
“Bu sabah saçımda bir tel beyaz gördüm. Ay yaşlanıyorum galiba.”
“Allah müstahakını versin" diyebildim anca.
Zaman zaman dost ortamlarında bir birinden farklı hikayeler, dert diye anlatılan yaşanmışlıklar dinliyorum.
Hani meşhur bir söz dolaşır sanal ortamda ya…
“Derdimi dinledim, derdimden iğrendim... onun derdini gördüm, derdime imrendim...."
Aynen öyle.
Bizim için dert sandığımız, imtihan kabul ettiğimiz öyle şeyler vardır ki, başkaları için düğün bayram olabilir.
Herkesin dert edindiği şey başka.
Ev alamaz dertlenir. Gün gelir alır kiraya verir kiracı evi hor kullanır, kira ödemez dertlenir.
Çocuğu olmaz dertlenir. Olur, haylazlık yapar, okumaz, serkeşlik eder yine dertlenir.
Bekardır dertlenir. Evlenir yine dertlenecek konular çıkar.
Yeter ki bir işe gireyim diye hayaller kurar, dualar eder, ile girer şartlar zor gelir, ücreti beğenmez yine dertlenir.
Geçmişi düşünür efkâr basar. Geleceği düşünür endişelenir.
Kimi sofrasına et koyamaz, kimi arabasının modelinden dertlenir.
Hani deriz ya: Derdi Dünya olanın, dünya kadar derdi olur diye.
Tam da budur işte.
Elbette hayatın içinde inişler çıkışlar olacak. Bedeni ve ruhi, maddi veya manevi sıkıntılarla karşılaşacağız.
Dünya’daki her varlık ve kâinattaki her zerre Allah’ın isim ve sıfatlarının gösterildiği bir zemindir. Okunması gereken bir kitaptır. Okunulacak okuldur.
Dünyanın her yüzü güzeldir, sevilmeye, ilgi gösterilmeye, temaşa edilmeye, ibret alınmaya ve övülmeye lâyıktır.
Dünya’nın başka bir yüzü daha vardır.
Bu yüzü âhirete bakar. Ahiretin tarlasıdır, cennetin mezraasıdır, rahmetin mezheresidir. Şu yüzü dahi, evvelki yüzü gibi güzeldir. Tahkire değil, muhabbete layıktır.
Hem hayat dediğimiz ömür nedir ki?
Ömür dediğimiz üç gündür, bir rüya gibi, bir gayal gibi gelir geçer.
Dün yaşandı ve bitti.
Yarın ise meçhuldür.
O halde ömür dediğimiz zaman sadece bir gündür, o da içinde bulunduğumuz an, yani bugündür...
Bu günü değerli kılan da, onu nasıl, ne şekilde, kimin hesabına kullandığımızla ilgilidir.
Dert bizde çoook.
Derman sahibi O’dur.