Müslüman izzetli olur, kibirli değil.
Gayretlidir hırslı değil.
Şükredendir şikayetçi değil.
Takdir edendir, yalaka değil.
Olduğu gibidir riyakâr değil.
Tesettürlüdür kapalı değil.
Doğru sözlüdür boş boğaz değil.
Dakiktir aceleci değil.
Saygılıdır ezik değil.
Cömerttir savruk değil.
Hayatı sever dünyaperest değil.
Tebliğ edendir tahkir değil.
Şefkâtlidir şımartan değil.
Kuvvetlidir zalim değil.
Toktur aç gözlü değil.
Çalışkandır çalışanı ezen değil.
Ticaret ehlidir faizci değil.
İlme açıktır cehalete değil.
Marifet ehlidir zaruret değil.
İttifaka vesiledir ihtilafa değil.
Muhabbet fedaisidir husumet değil.
Hüsn-ü misaldir, su-i misal değil.
Dindardır dini-dar değil.
Ümitvardır ümitsiz değil.
İman ortak paydadır, rekabet değil.
Dirayetlidir müstebid değil.
Umumi menfaati gözetir, şahsi himmeti değil.
İmanıyla sultandır, kusuruyla zerredir.
Hakk’ın rızasını gözetir, halkın değil.
Yangını söndürmeye koşandır, yangın çıkaran değil.
İmrenilendir, gıpta damarını tahrik eden değil.
İman hizmetini taktir ve tebrik edendir, tenkit eden değil.
Tefekkür edendir, bakıp geçen değil.
Nefis, mal ve canını emanet bilip, emanete sahip çıkandır, ihanet eden değil.
Cennet gibi bir ikrama mazhar olandır, hak eden değil.
Göz, kulak, dil gibi aza ve organlarını yaradılış hikmetine uygun kullanandır, günah kazandıran cihaz gibi gören değil.
Kısaca müslüman: Sözü, özü, hali, tavrı, fiili, ahvali ile Cennete layık olandır.
Elini, dilini, nefsini Kur’an’a göre terbiye edendir.