Huntington'ın ruhunu sızlatacak sergi

Aynı gök kubbenin altında vaktini bekleyen insanlarız. Bu dünya denilen gölgelikte bir kavga tutturmuş gidiyoruz

Musa İğrek'in haberi

Ürkütücü ama hep farklılıklara odaklanmış bir göz kuşatmış dört yanımızı. Oysa Yunus Emre, yüzyıllar öncesinden, "Hakkı gerçek sevenlere/ Cümle âlem kardeş gelir" diye sesleniyordu.

Shakespeare ise "İnsanın kaderini sevgi belirler." diyordu. Sanki bu sözler hiç söylenmemiş gibi Amerikalı siyaset bilimci Samuel Huntington 1993'te 'Medeniyetler Çatışması' diye ürkütücü bir tez ortaya attı. Uluslararası alanda yeni savaş ve çatışmaların ideolojik farklılıklar yerine medeniyetler arasındaki dinî farklılıklardan ortaya çıkacağını savunuyordu Huntington. Makalesi, yazıldığı dönemde çok konuşuldu. Kimileri buna tutunup yolları tıkadı, insanlık barışı bütün bütün tehlikenin kıyılarında gezinir oldu. Huntington'un tezi büyük ölçüde çürütülse de dünyada hâlâ çatışmadan medet umanların sesi kısılmış değil. Bu iç karartıcı tezden sıyrılıp yaşasaydı Huntington'u kızdıracak bir serginin haberine geçelim şimdi.

Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nde 'Ortak Kültürel Miras: Birlik İçinde Çokluk' başlıklı bir sergi açıldı. Huntington, Yunus'u duydu mu, okudu mu bilmiyoruz; ama serginin içeriği Yunus'un ötelerden gelen bir sesle söylediği "Dört kitabın manası/Bellidir bir elifte/Sen elifi bilmez isen/Bu nice okumaktır?" sözünün ete kemiğe bürünmüş hali diyebiliriz. Zira Türkiye'den ve dünyanın çeşitli müzelerinden alınmış Tevrat, İncil ve Kur'anlar, İslam Eserleri Müzesi'nin çatısı altında bir araya geldi. Tüm dinlerin kutsal metinlerini, edebiyat, bilim ve sanat eserlerini bir araya getiren sergide felsefe, tarih, astronomi, minyatür, tıp, filoloji gibi alanlarının baş tacı olan yazmalar ve belgeler, divanlar, sözlükler, atlaslar, haritalar kısacası 200'e yakın eserin aslı ya da dijital kopyası yer alıyor. Arapçadan Farsçaya, Grekçeden Latinceye, İbraniceden Ermeniceye, Osmanlıcadan Süryaniceye pek çok yazma eser, medeniyetlerin tek bir çatı altında, barış içinde yaşayabildiğinin göstergesi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero öncülüğünde başlatılan 'Medeniyetler İttifakı' projesi kapsamında açılan sergi, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayınlar Genel Müdürlüğü tarafından düzenleniyor.

Tüm yargIlardan, tüm farklIlIklardan uzak

Anadolu coğrafyasını yurt edinmiş farklı diller, farklı etnik ve dinî kimlikler muazzam bir ahenk oluşturmuş sergi salonunda. Medeniyetlerin sanattaki etkileşimi, paylaşımı tüm dünyada insanlığın en büyük özlemi olan barışı haber veriyor. Birbirini besleyen medeniyetlerin eserleri hep bir ağızdan birliğe işaret ediyor. Tüm yargılardan, tüm farklılıklardan uzak sanatın, edebiyatın sıcak dili olan bu birliktelik, dünya barışına ve uygarlıkların ittifakına adanmış bir sergi. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, serginin kataloğunda yer alan yazısında şöyle diyor: "Anadolu, tarihte kavimler göçünün durak yeri, çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapan verimli bir vahadır. Bu topraklarda medeniyetlerin buluşması ve kaynaşması ile insanlık büyük bir ırmağın kıyısında yol almıştır."

Bir arada görülmesi pek kolay olmayan eserler arasında Türkiye Hahambaşılığı'ndan Tevrat, Türkiye Ermenileri Patrikhanesi'nden İncil, Topkapı Sarayı'ndan Kur'an aynı camekanda duruyor. Hilye-i Saadet, kıyafet albümleri, Şemailname, beratlar, risaleler, Kitab-ı Bahriye, Kelile ve Dimne, Siyer-i Nebi, Mahzenü'l Esrar ve Himayiller kültürel bir mirasın izlerini günümüze taşıyor. Türkiye'nin asırlardır barındırdığı kültürel zenginliği açığa çıkaran "Birlik İçinde Çokluk" sergisi, kesret içinde vahdeti görmek isteyenlere çok şey söylüyor. Sergi, 11 Ekim'e kadar gezilebilir.
Zaman

Edebiyat Haberleri