Hür Adam'ın medya gösterimi için davet alınca çok sevindiğimi söylemeliyim. Çünkü daha önce yapılan özel gösterimde çok şey anlayamamıştım; hatta hiçbir şey anlayamamıştım diyebilirim. Abdullah Yeğin ağabeyin yanında oturmuştum. Ve Abdullah ağabey filmin başlaması ile birlikte ağlamaya başlamıştı. Çok yoğun duygular içinde filmi izlemiştim. Bir taraftan ağlıyor, bir taraftan da beyaz perdeye akseden hareketlerde ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. İşte bundan dolayı ikinci bir seans haberi beni ziyadesi ile memnun etti.
Türkiye’nin en büyük alışveriş merkezi Cevahir AVM'ye Risale Haber Yayın Yönetmeni Kemal Benek ile birlikte gittik. Daha çarşıya girerken tanıdık simalar ile karşılaşmaya başladık, sinema salonunun bulunduğu kat bir hayli kalabalıktı. Anlaşılan medyanın ilgisi fazla idi. Ekranlardan ve gazete köşelerinden tanıdık simalar küçük guruplar oluşturmuş sohbet ediyorlardı. Yapımcı Mehmet Tanrısever'in yanında Mustafa Çalışan vardı. Kemal beyle onların yanına gittik; Tanrısever, “yataktan kalktım geldim çok hastayım. Hür Adam filminde hasta bir adam” deyince ben de, “hayır Hür Adam filminin yapımcısı dik bir adam” diye Kemal beye takdim ettim.
Hemen-hemen herkes oradaydı… Televizyoncular, haber ajansları, gazeteler ve internet medyası... Saat 11 olunca “film başladı” anonsu ile herkes salona geçti. Daha önceki özel gösterimde izlediğim film ile şimdi izlediğim film çok farklıydı. Ses ve görüntü efektleri, ses kalitesi, sesin altında verilen müzik, her şey farklı ve güzeldi. Filmin başında “Bu Filmi Nur Kahramanlarına İthaf Ediyorum” cümlesi tek başına tüylerimizi diken diken etmeye yetti.
Filmi anlatacak değilim o zevki size bırakacağım. Ama çıkışta karşılaştığımız dostlar ile aramızda geçen birkaç diyaloğu aktarmaya çalışacağım. Mesala ilk olarak Yeni Asya Gazetesi karikatüristi İbrahim Özdabak'ın yaşlı gözlerle “kaç kere ayağa kalkıp alkışlamak istedim, harika olmuş” sözü, Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Üyesi Said Yüce’nin “tamamdır, işte film budur” sözü, Yeni Asya Genel Yayın Müdürü Kazım Güleçyüz’ün “çok güzel, mükemmel” ifadesi ve daha nicesinin takdir ve memnuniyetini kelimelerle anlatmaya çalışmalarının yanında, hiç konuşamayıp göz yaşlarını silmekle meşgul olanların sayısı bir hayli fazlaydı.
Dostlarla ayakta yaptığımız sohbetten sonra müsaade isteyip Kemal beyle Cevahir AVM'den ayrıldık. Dilruba Restoranda öğle namazını kıldıktan sonra Said bey bizi yemeğe davet etti. Yemek masasında bizden başka Akit Gazetesi İletişim Koordinatörü ve yazarı Hüseyin Öztürk ile beraber Yeni Asya vakfından İsmail Kartal ve Celaleddin Çelebi vardı. Yemek yerken çok verimli bir sohbet başlamıştı. Önce 21. Lem’a da bir haşiyede geçen “Evet bahtiyar odur ki; kevser-i Kur'anîden süzülen tatlı, büyük bir havuzu kazanmak için, bir buz parçası nev'indeki şahsiyetini ve enaniyetini o havuz içine atıp eritendir” cümlesinin şerh ve izahı müzakere edildi. Daha sonra –onu sinemada gördüğüm için- İsmail Kartal'a filmi nasıl değerlendirdiğini sordum. Aynı zamanda kişisel gelişim uzmanı ve sinema eleştirmeni olan Hüseyin Öztürk'ün ifadesi ile “en baba film eleştirmenlerinin yapamayacağı mükemmel tesbitler”de bulundu. Bunlardan bize bakan birkaç tanesi şöyle… “1) Biz Üstadı nasıl anlıyorsak filmde de öyle anlatılmış. 2) Risale-i Nurun pasajlarına hiç dokunulmadan aynı olduğu gibi verilmiş. 3) Belgesel tadında güzel bir film olmuş. 4) Filmde teorinin pratiğe dönüşmüş şekli, yani Risale-i Nurun, nasıl hayat tarzı olabileceği çok güzel işlenmiş. 5) Bediüzzaman ile M.Kemal arasındaki çatışma herkesin anlayabileceği bir şekilde anlatılmış. 6) Ama en önemlisi bugün çözümü için herkesin arayış içinde olduğu konu. Kürt meselesini çözmek isteyenler –hem Kürtler hem de devlet- mutlaka bu filmi izlemeli.”
İsmail Kartal kardeşimin bu tesbitleri Risale-i Nur eserlerini iyi okuyup doğru anlayanın nasıl bir “entelektüel” kişilik sahibi olduğunu anlatması bakımından da dikkat çekici bir husus olduğunu idraklerinize sunuyorum.
Evet filmde Risale-i Nur, gerçekten güzel işlenmiş hem imani, hem ameli ve hem de sosyal alanda Bediüzzaman Hazretlerinin reçetesinin uygulanabilirliğinin ispatı ve ilanı açısından mükemmel bir eser olduğunu söyleyebiliriz. Sağlık ve mutlulukla kalın