Star Gazetesinden Serdar Akbıyık, Hür Adam filmi hakkında "Filmi çok eleştiren olacaktır ama bu film için söyleyebileceğim en önemli şey Türk sinemasının en cesur ve gerçeğe yakın filmidir" diye yazdı.
İşte Serdar Akbıyık'ın yazısı
Mehmet Tanrısever’in yönettiği ve Mürşit Ağa Bağ’ın başrolünü oynadığı Hür Adam: Bediüzzaman Said Nursi filminin fragmanı bile olay yarattı...
Mehmet Tanrısever Türk sinemasının önemli bir ismi. Sinemamızda bazı ayrımlar vardır. Kırmızı Sinema, Beyaz Sinema veya Yeşil Sinema diye. Dini içerikli filmleri yapan insanlar ve bu tür filmler Yeşil Sinema diye adlandırılır çoğu zaman. Aslında boş bir kategorize etme çabasıdır bu ve şahsen hiç doğru bulmam. Çünkü özünde önemli olan bir filmin sinema gibi olmasıdır. Onun siyasi alt metni sinemasına değer katmaz veya azaltmaz. Mehmet Tanrısever, Minyeli Abdullah 1-2’nin yapımcısı ve Sürgün filminin yönetmenidir. Bu sefer kamerasını Said Nursi’nin hayatına çevirmiş. Bediüzzaman Said Nursi'nin hayatı bu ülke için çok önemlidir. Bu ülkenin geçmişinin ve geleceğinin darboğazlarını yaşamış ve yönlendirmiş bir hayattır. Düşünceleri ve inancı yüzünden yıllarca hapislerde kalmış, sürgün edilmiş, suçlanmış, aklanmış yine suçlanmış ve davası adına her türlü faturayı ödemiştir. Tanrısever ilk kez böyle bir ismin hayatını gerçeklere uygun olarak sinemaya çekmiştir.
Filmi çok eleştiren olacaktır ama bu film için söyleyebileceğim en önemli şey Türk sinemasının en cesur ve gerçeğe yakın filmidir. Said Nursi’nin özellikle Atatürk ile sahneleri çok tartışılıyor ve tartışılacak film içinde. Ama Bediüzzaman'ın gerçek hayatta Atatürk ile ilişkisi nasıl olabilirdi ki? Tabii ki tartışmalı ve gergin bir ilişkidir. Atatürk'ün ona saygı duyduğu Bediüzzaman'ın da zamanında onu desteklediği bilinir. Sonra bu ülkenin şekillenmesinde yapılan devrimler ilişkiyi çatallaştırmıştır. Film bunları olduğu gibi anlatıyor. Hiçbir yerde geri adım atmıyor. Filmin başrolünde Mürşit Ağa Bağ oynuyor. Gerçekten mükemmel bir performans. Filmin bütün tartışmalı ana metnini ve Bediüzzaman'ın karakterini inanılmaz bir özümsemeyle perdeye taşıyor. Beni bir isim daha şaşırtıyor. Mehmet Tanrısever'in oğlu Tarık Tanrısever, Bediüzzaman'ın en yakın takipçisi Şamlı Mehmet rolünde çok başarılı. 1992 yılı yapımı yine babasının yönettiği Sürgün filminde çocuk oyuncu olarak yer alan Tarık Tanrısever bu sefer gerçek bir performans ortaya koyuyor. Filmin biyografik bir tadı var. Hollywood'un epik hayat hikayelerini anlatan yanı baskın. Gandhi filmini seyredenler hem anlatılan hayat açısından hem de filmin rengi anlamında büyük benzerlikler bulabilirler. Bu film bazı tabulara saldırıyor. Burada problem günümüze kadar süren bir yapının bu tür gerçekliği kaldırıp kaldıramayacağı. Bu filmi yöneten ve yazan Mehmet Tanrısever’in sinemacı kimliğini tartışmak farklı bir şey ama cesaretine kimsenin laf söyleyemeyeceği çok açık. Filmin gerçekliğini sorgulamaktan çok bu tür yapımların çoğalması taraftarıyım. Her inanca sahip sinemacı kendi inancını sorgulayan hatta propagandasını yapan filmler üretmeli. Demokratik ortam sadece haber yapmak çeşitli özgürlükler için eylem yapmakla olmaz. Sinemamızda da çok seslilik yaşanmalı. Şimdiye kadar bu anlamda hep bir kısırlık yaşandı. Bizim gibi insanlar bunu eleştirdi. İşte onun için Hür Adam: Bediüzzaman Said Nursi filmi Türk sineması için çok önemlidir.