Risale Haber-Haber Merkezi
Mustafa İslamoğlu Hür Adam'ı anlattı. Filmi izlediğini belirten İslamoğlu, "Bu filmin sırf çekilmiş olması, her türlü tebrike şayandır. Bu film bu memlekette; birilerinin inkar ettiği zulmü gözler önüne serdi" dedi.
Filmi kendisi için en değerli yapan konunun Kur'an olduğuna dikkat çeken İslamoğlu, "filmin aslında başrol oyuncusu Üstad değil, Kur'an. Ben ona çok sevindim. O Kur'an'ı gösteren bu parmaktır. Film de bunu çok güzel işlemiş" şeklinde konuştu.
Mustafa İslamoğlu'na gelen Hür Adam sorusu ve cevaplarından bir bölüm şöyle:
Hür Adam Bediüzzaman Said Nursi filmi hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
Sevgili kardeşlerim, filmi seyrettim. Galaya davetliydim, programım vardı gidemedim. Ama hususi gittim seyrettim. Sadece gitmedim, vakfımız salon kapattı.
Bu filmin sırf çekilmiş olması, her türlü tebrike şayandır. Her türlü eleştiri ondan sonra tali bir şeydir. Bu film bu memlekette; birilerinin inkar ettiği zulmü gözler önüne serdi.
Gözümüzün içine baka baka yalan söylüyorlar. Bu memlekete yaşattıkları acıyı inkar etmeye kalkıyorlar. Bu çete bu memlekete tebelleş olmuş azgın azınlık... Bu azınlık memlekete imanından dolayı kan kusturdu. Bunu biliyoruz. Bu kan kusturanlar şimdi ulusalcı oldular. Bunların ne halt olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu memleketin imanına düşmanlar.
Bu memlekette insanların imanına soykırım uyguladı bunlar. Düşünebiliyor musunuz, hiçbir gavur yapmadı bunların yaptığını. Biz gayr-i müslimlerimizden memnunuz. Hıristiyanımızdan memnunuz, Yahudimizle anlaşabiliriz. Ortak noktalarımız var, onun da kitabı var benim de... Bunların nesi var? Dolayısıyla kan kusturdular Müslümanlara bu memlekette. Fakat şimdi utanmadan gelip, inkar ediyorlar.
Bu filmin yapılmasında, Allah razı olsun, tebrik ediyorum emeği geçenleri. Mehmet Bey'i tebrik ediyorum. Bir tencere tüccarı, kalkıp da sermayesini koyup film yapıyorsa yüreğinden öpülmeli, alnından öpülmeli.
Üstad bizim için çok değerli. Çünkü Üstad, bizim için varlığını adadı. Kur'an için adadı. O bir Kur'an talebesi. Onun Kur'an'ına kurban olurum ben. Bize Üstad'ın hayatı lazım, Üstad gibi hayatlar lazım. Allah'a adanmış hayatlar... Varlığını Kur'an'a adamış hayatlar. Bu manada Üstad'a borcumuz var.
FİLMİN BAŞROL OYUNCUSU ÜSTAD DEĞİL KUR'AN!
Bu filmi benim için en değerli yapan, filmin başrol oyuncusu aslında Üstad değil, Kur'an. Ben ona çok sevindim. Filmin esas kahramanı Kur'an, farkında mısınız? "Kur'an'ın bir hakikatine bin başım olsa feda ederim" diyen bir adam var orada... Burada kahraman kim? Kahraman Kur'an'dır. Kur'an'ın bir hakikatine bin başım olsa feda ederim diyen adam, tali bir kahramandır. Kahraman Kur'an'dır. O Kur'an'ı gösteren bu parmaktır. Film de bunu çok güzel işlemiş.
Eleştirilecek yönleri yok mu? Mesela filmin sonundaki o "Bana ilişenlerin hiçbiri Türk değildir" cümlesi hiç olmasaydı çok iyi olurdu. Bunlar rüşvet-i kelam kabilinden görülmeli ve hoş görülmeli. Koca bir emeğe 1-2 cümleyle haksızlık edilmemeli. Emeğe saygı esastır. Onun için (filme) gidin, götürün, bir vazife şuuru içerisinde yapın bunu. Alın, tutun, verin. Gidin filme. Allah'tan korkun ya... Ağzımı kirleteyim mi şimdi? Yahu Recep İvedik'e 4 milyon kişi gitmiş ya... Ben öleyim mi, ağlayayım mı, olmayan saçlarımı mı yolayım? Aman Allah'ım! Dolayısıyla, böyle bir memlekette böyle bir filmi öksüz ve yetim bırakırsanız Allah sizi cezalandırır. Ben başka bir şey bilmem.