بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ
"Emevi Devleti'nin hüküm süresi 661 – 750 yılları arasında 89 senedir. Emevi Devleti, Muaviye Ebu Süfyan tarafından kurulmuştur."
Ra'd Suresi 7.ayette ise şöyle buyrulur:
"Sen ancak bir uyarıcısın ve her toplumun bir rehberi vardır." "اِنَّـمَٓا اَنْتَ مُنْذِرٌ وَلِكُلِّ قَوْمٍ هَادٍ "
Şüphesiz ki, Allah her yüzyılın başında bu ümmete dinî işlerini yenileyecek bir müceddid gönderecektir"
(Ebu Davud, Melahim, 1).
**
- Ey İnsanlar! Dinde aşırılıktan sakının. Sizden öncekileri kesinlikle dinde aşırılıkları helak etmiştir...
Bu öğütlerimi burada bulunanlar bulunmayanlara ulaştırsın.
Öğütlerimin ulaştırıldığı bazı kimseler burada dinleyenlerden daha iyi anlayarak, daha iyi muhafaza edebilirler, nice kimseler uygulayarak daha mutlu olabilir.
(Resûl-i Ekrem SAV. Vedâ Haccı (10/632) sırasında; Arafat, Mina ve Akabe'de ashabına hitap etmiş, veciz ve ezeli rehberlik sözlerle hitap etmiştir).
**
Çağımızın müceddit ve müçtehidi Üstad Nursi:
"Hilâfet ve saltanata geçen ya nebi gibi masum olmalı veyahut Hulefâ-i Râşidîn ve Ömer ibni Abdülâziz-i Emevî ve Mehdî-i Abbâsî gibi harikulâde bir zühd-ü kalbi olmalı ki, aldanmasın." (19.Mektup)
**
5. Halife ve 8. Emevi Sultanı Ömer b. Abdulaziz (2.Ömer)
D: 680 - Ö: 720
Halifeliği: 717-720=30 ay
Hz. Osman'ın ra başveziri Mervan ile Hz. Ömer'in ra torunu.
Halilfe Ömer ra, Medine'de doğdu çocukluğu Medine'de geçti.
Babası Abdulaziz b. Mervan vali olarak Mısır'a atanınca oraya gitti.
Annesi Hz. Ömer'in ra torunu Ümmü Asım'dır.
Mısır valisi Abdulaziz oğlunu Medine’ye tahsile gönderdi.
Enes bin Mâlik, Abdulah bin Ömer, Abdullah bin Ca’fer Tayyar, Saîd bin Müseyyib gibi; Veda Haccı'nda Allah Resulü'nü dinleyen gözde sahabilerden ders aldı ve başka âlimlerden ders alan bir tabiindendir.
Medine’de Enes bin Mâlik ve Abdullah bin Ömer gibi pek çok sahâbîyi dinleme imkânı bulduğundan tabiindendir.
Çok iyi bir dini, imani ve dünyevi eğitim almıştır.
Babası ölünce amcası sultan Abdülmelik Ömer'i Şam’a (Dımişk) çağırdı kızı Fâtıma’yla evlendirdi. (705)
Şam Emeviye Camii'nin en yüksek minaresi olan Beyazminare - Hz. İsa as minaresi.
Üstad Bediüzzaman Said Nursi'nin Şam Hutbesi'ni okuduğu Emeviye Camii (1911) tarihi minberi.
Kayınbabası Abdulmelik ölünce yerine oğlu 1. Velid sultan oldu.
I. Velid 706'da eniştesi Ömer'i Medine/ Hicaz'a vali olarak atadı.
Halife Ömer bu görevde çok yetenekli ve çok âdil bir idareci olduğunu hemen gösterdi.
1- Medine'de ilkin önde gelen alim ve müttaki kimselerden bir şura oluşturdu.
İşlerini meşveret ve şurayla yapmaya büyük özen gösterdi.
Mekke/Medine'de işler kısa sürede yoluna girdi ve dölek/düzgün bir yönetimle halkın şikayetleri kesildi.
Yedi yıl süren valiliği sırasında 5 defa “hac emirliği” yaptı. Halife I. Velîd’in tâlimatıyla Mescid-i Nebevî’yi genişletti ve Resûlullah’ın namaz kıldığı diğer mescidleri yeniletti.
Irak Valisi Haccâcı zalimi çok sert bir şekilde eleştirince görevden alındı.
2- O sırada Irak valisi meşhur zalim Haccac'dı.
Haccac'ın zulmünden müslümanlar akın akın Medine'ye sığınmaya başlayınca;
zalim Haccac b. Yusuf hasetlendi ve sultan 1. Velid'e baskı yaparak Ömer'e Hicaz - Medine valiliğinden (712) el çektirdi.
Fakat vali Ömer, adil ve becerikli yönetimiyle tüm Emevi ülkesinde şöhret olmuştu.
Kayını 1. Velid yerine geçen kardeşi Süleyman'ın sultanlığı sırasında Medine'de yaşadı.
Süleyman Şam'da ölürken yerine oğulları yerine eniştesi Ömer'i veliahd tayin etti.
Ömer bu karara itiraz ettiyse de başarılı olamadı ve hükümdar Süleyman yerine 717'de Emevi halifesi oldu.
Halifelik Dönemi: 717-720= 30 ay
3- Halifeliği İslâmî kurallar çerçevesinde yürütmeye azimli ve kararlı Ömer b. Abdülazîz, icraatına örnek almak için;
Hz. Peygamber asv ve annededesi Hz. Ömer'in ra yönetimle ilgili karar ve icraatları hakkındaki tüm belgeleri topladı.
Meşhur âlimleri kendisine danışman seçti. Ayrıca çeşitli vilâyetlerdeki âlimlere mektuplar yazarak onların tavsiyelerini istedi.
4- Evindeki ilk icraatı ihtişam ve zenginliğiyle ünlü hükümdar Abdulmelik'in kızı, sultan Velid ve Süleyman'ın kızkardeşi ve benzer meşrebte meşhur Mervan'ın torunu;
halife 2. Ömer'in eşi olan Fatma'nın ve kendinin tüm altın, mücevher ve kıymetli lüks eşyalarını hazineye aktarmak olmuştur!
Tüm köle ve câriyeleri âzat etti ve geleneksel saltanat uygulamalarını kaldırdı veya İslami muhteva kazandırdı.
5- Muâviye’nin vefâtından sonra, Emevi ülkesindeki Cuma hutbelerinde; Hz. Ali ve alibeyte yapılan lanet geleneğini yasaklayıp bugünkü hutbe tarzının temelini atmıştır.
O zamanki Ehl-i Beyt imamı; İmam Muhammed Bakır ve ehlibeyt çocuklarına Fedek arazisini geri vermiştir.
Bu inkılapları Emevi saray mensupları tarafından aşırı hiddet ve öfkeyle karşılandı ama sonuç değişmedi.
6- Valilik, kadılık, vergi memurluğu görevlerini halifelikle birlikte dört temel esas kabul ederek; özellikle kadılık görevine hukuk bilgisi yanında takvâsıyla temayüz etmiş âlimleri getirdi.
Kötülüklerinden emin olunamayacağı gerekçesiyle; çeşitli devlet dairelerinde çalışan gayri müslimleri görevlerinden uzaklaştırdı.
7- Valilerin ticaretle uğraşmasını ve hediye almasını yasakladı.
Halka mazlumun yanında olduğunu, memurlardan şikâyetçi olanların doğrudan kendisine başvurabileceğini bildirdi.
Cuma gününü mazlumların şikayet duruşmalarına ayırdı.
İdam ve el kesme cezalarının kendisinden izin alınmadan uygulanmasını, suçlulara dayak atılmasını yasakladı.
Hapishaneleri ıslah ederek suçluları işledikleri suçlara göre ayrı koğuşlara yerleştirdi.
**
"İ’lem eyyühe’l-aziz!
-İmana ait bilgilerden sonra en lâzım ve en mühim a’mâl-i salihadır.
SALİH AMEL İSE; MADDİ-MANEVİ KUL HAKKINA TECAVÜZ ETMEMEKLE, HUKUKULLAHI HAKKIYLA İFA ETMEKTEN İBARETTİR.
HUKUKULLAH; HUKUKU İBADI [KUL VE KAMU HUKUKUNU TAZAMMUN EDER." (İÇERİR).
(Mesnevi Nuriye)
-Hukukta ‘hukukullah’ı düstur-u amel yapınız.
Nasıl ki ; 'Hukuk-u ŞAHSİYE ' VE BİR NEVİ HUKUKULLAH SAYILAN,
HUKUKU UMUMİYE NAMIYLA İKİ NEVİ( çeşit) HUKUK VAR.
Öyle de: şer’i meselelerde bir kısım meseleler eşhasa (kamuya) taalluk eder.
BİR KISMI ise UMUMA, UMUMİYET İTİBARİYLE TAALLUK EDER (alakalı) ki;
ONLARA "ŞEAİRİ İSLAMİYE" tabir edilir.
BU ŞEARİN UMUMA TAALLUKU CİHETİYLE, UMUM ONDA HİDSEDARDIR.
UMUMUN RIZASI OLMAZSA ONLARA İKİLİŞMEK,
UMUMUN HUKUKUNA TECAVÜZDÜR"
(29. Mektup )
* Demek ki; sadece ezan, kurban, mezarlık, cami, sakal, cübbe vb değil; genel hukuka giren her şey; cadde, sokak, kamu alanları; hastane, postane, vergi dairesi tüm devlet daireleri, komşu, mahalle, yeşil, mera su toprak çevre, orman, trafik, sıraya girme, özellikle bugün; maske takma, kaldırım serbestliği ve temizliği vb. sayısız alanlar da;
"ŞEAİR-İ İSLAMİYE" dairesine girer!..)
**
8- Muâviye’den itibaren Emevî hânedanı mensuplarının ve devlet adamlarının gasbettikleri malların tesbitini ve hak sahiplerine iade edilmesini büyük ölçüde sağladı.
1.Müceddit Halife Ömer'in Allah korkusundan sonra en büyük kaygı ve korkusu; hukukullah sayılan; kulhakkı ve kamu hakkını koruma titizliğidir.
Reşit halife Ömer; Muâviye tarafından dedesi Mervân’a verilen ve zamanla kendisine miras kalan; Fedek arazisini sahipleri Ehl-i beyt mensuplarına iade etti.
Önceki sultanlar tarafından kendisine verilen gayri menkulleri ve kıymetli eşyaları beytülmâle devretti.
Hanımının mücevherlerini ve evindeki fazla eşyayı da beytülmâle koydurdu.
9- Halifelik görevi karşılığında maaş almayı reddetti.
Dedesi Hz. Ömer gibi devlet işlerinde kendi mumunu kullandı.
Emevî hânedan mensupları ve devlet adamlarının haksız kazançlarının tesbiti için geniş kapsamlı bir çalışma başlatması,
ellerindeki malların alınmasına tahammül edemeyen akraba ve yakınları tarafından tepkiyle karşılandı ve ölümle tehdit edildi.
Ancak o bu tehditlere aldırmadan adaletten milim sapmadı.
5. halife Ömer ra bu uygulamaya karşı çıkan akrabalarını;
Medine’ye gidip hükümdarlığı tekrar şûra (cumhuriyet) sistemine çevirmekle tehdit etti.
(İbn Sa‘d, V, 344).
10- Ülkedeki gayri müslimlerin ihtidâsı için büyük gayret sarfetti, davet mektupları ve tebliğ heyetleri göndererek onları İslâm’a çağırdı.
- Kuzey Afrika Berberî kabilelerinin tamamı onun gayretleriyle müslüman oldu.
- Horasan Türk, Seyhun, Ceyhun ve Mısır halklarıı kitleler halinde İslâm’a girdi.
Mâverâünnehir’de bazı mahallî hükümdarlar halklarıyla birlikte İslâmiyet’i kabul ettiler.
- Hindistan hükümdarlarından birkaçı onun davetine uyup halklarıyla birlikte müslüman oldular.
11- Para alanında yaptığı düzenlemelerle de dikkat çeken Ömer b. Abdülazîz adil basit ve başarılı bir vergi reformu gerçekleştirdi.
"Şam'da basılan Ömer bin Abdülaziz dönemi altın dinarı; 719/20 yılları"
Fethedilen toprakların müslümanların ortak mülkü olduğu düşüncesinden hareketle (718-19) yılından itibaren haracî arazilerin satışını yasakladı.
Önceden müslümanlara satılmış olan bu nevi araziler için toprak vergisi olarak haraç, mahsulünden de öşür vergisi olmak üzere iki cüzi vergiyi birden aldı.
12- Şam'da kadın ve erkeklerin birlikte gittikleri içkili yerleri ve hamamları kapattırdı.
Sefih kimseleri ve sefahat merkezlerini takibe alıp ağır ceza vererek sürgüne yolladı.
13-Emevi hükümdar ve valileri; Arap olmayan müslümanlardan da gayrımüslim vergisi cizye alıyorlardı.
Mevali/ Arap kökenli olmayan müslümanlara adalet ve eşitlik sağladı.
1. Müceddit 5. halife Ömer ra çıkarttğı kanunla müslümanlıktan soğutan bu haksızlığa dur dedi.
Bu şekilde devletin vergi kaybına uğrayacağını söyleyenlere Halife Ömer:
"Hazreti Muhammed (sav) bir vergi memuru olarak gönderilmedi" diyerek sert bir şekilde azarladı.
(Doğuştan Günümüze Büyük İslam Tarihi, 2. C., s. 406)
Ülkedeki vergileri gönüllü ödenebilecek şekilde hafifleştirip yaygınlaştırdı.
14- Ömer b.Abdulaziz halife olunca ilk iş olarak kayını hükümdar Süleyman'ın İstanbul'un fethi için gönderdiği orduyu, uzayan kuşatma yüzünden geri çağırdı.
Komutan Mesleme Şam'a dönünce; halife Ömer'in huzuruna önce tüm ordusuyla sonra da sayılı askerle çıkmak istediyse de bu gösterişi kabul görmeyince tekbaşına halife Ömer'in huzurana çıktı.
Aynı yıl Irak valisi zalim Haccac'ın ölümü halkı sevindirdiği gibi, Ömer'in ilerdeki işlerini de kolaylaştırmış oldu.
13-Ömer ra halife olduğunda Horasan valisi Yezit b.Muhalleb'ti.
Hakkında birçok şikayet Emevi başkenti Şam'a ulaşıyordu. İslam'a uymayan şekilde ganimet ve vergi topladığı kesinleşmişti.
5. Reşit halife vali Yezid'i Şam'a çağırdı.
Yezit'te yerine oğlunu bırakıp Şam'a ulaşınca tutuklanıp hapse atıldı; 720'de halife Ömer ölünce zindandan kaçıp kurtuldu.
Başkaca yolsuzluk yapan haksız vergi toplayan valileri görevden aldı; içlerinde Yezit'in yerine tayin ettiği vali Cerrah elHakem de vardı.
14 - 5.halife Ömer daha sonra Azerbeycan'ı alan gayrımüslim Türk Hazarlar'ı geri püskürtmek için bir ordu gönderdi ve Azerbeycan'ı yeniden müslüman toprağı yaptı.
5.Halife 2. Ömer'in Yaşayışı
- Beyaz, ince ve nâzik yüzlü, zâyıf, güzel yüzlü, sakallı, tatlı, sevimli ve biniciliğe çok meraklıydı.
15- Sultan Abdulmelik ve oğlu 1.Velid inşa ve imarcı, gücü çok önemseyen hükümdarlardı ve
Kudüsü Şerif'teki Kubbetüssahra/ Hz.Ömer Camii'ni kayınpederi inşa ettirmişti.
Kubbetü's-Sahre İslâm mimârîsinde bilinen ilk kubbeli eserlerdendir. Bu yapı Abdülmelik'in hükümdarlık döneminde 689-691 yılları arasında inşa edilmiştir. Mimarları Kudüs'lü Yezid Bin Salam ve Baysan'lı Raja Bin Hayve'dir.
Halife Ömer ise çok müttaki "harika zühd sahibi" ve lüks yaşamadan nefret eden azimet derecede müstağni zahid ve dedesi Hz.Ömer'in tam izinden gidiyor, 2.Ömer ünvanıyla anılıyordu.
Halife olunca; (717) saraylar yerine Halep/ Hünasıra köyünde mütevazi bir evde yaşamaya başladı.
Eşi Fatma ve kendi giysileri keten ve pamuktandı; ikisi de ipek/ atlas kumaştan kalben ve fiilen uzaktılar.
Karısı Fatma'yı (rh) haremde/ evinde ziyarete gelen bir kadın bahçe duvarını yırtık elbiseyle tamir eden bir erkeği görünce Fatma'yı ayıpladığı eşi Ömer olduğunu öğrenince de çok mahcup olup utandığı kitaplarda yazılıdır.
16 - Emevi idarecilerinin el koyduğu (müsadere) arazileri fakir çiftçiye dağıtmış; bu toprakları tapusuz işleten müstekbirlerin öfke ve kinine maruz kalmıştır.
17- Rüşvetçi olarak algılanmanın önüne hediye almayarak geçmiştir.
Tüm vali, komutan, kadı vb kamu görevlilerine hediyeyi kesinlikle yasakladı, uymayanları görevden alıp- hapsederek aldıkları hediyeleri beytülmala/hazineye aktardı.
18- 8. yüzyılın başlarında kayınpederi sultan Abdulmelik tarafından yaptırılan; Şam Emevî Camii'ndeki cennet tasviri cam mozaikleri kaldırmayı düşünmüş;
yasaklanan insan ve hayvan tasvirleri olmadığı ve Bizans imparatorlarının gıpta ettiği söylenince vazgeçmiştir.
19- Hâricîler’le mücadelede ikna ve ilzam yolunu benimseyip; mecbur kalmadıkça silâh kullanılmasına izin vermemiştir.
Haricilerle sorunlu konuları tartışarak; dini meselelerde görüşlerini kabul ettirdi.
Kaderiyye (mutezile) görüşünü benimseyenlerle ilmî münazaralara girişip; liderleri Gaylân ed-Dımışki'yi ikna etmeyi başardı.
Mutaassıp/asi Kaderiyye taraftarlarını ülke dışına çıkarmakla yetindi.
20- Deniz ticaretini ve tarımı teşvik etti, sulama işlerine önem verdi.
Ziraatı geliştirmeleri için zimmîlere cizye muafiyeti tanıdı.
21- Vergi ve zekatların öncelikle mahallî ihtiyaçlarda harcanmasını sağladı.
Yeterli geliri olmayan bölgelere yardımda bulundu.
Malî sistemde yaptığı düzenlemelerle güçlenen devlet hazinesini; savaş yapmak veya isyanları bastırmak için değil halkın refah düzeyini yükseltmek için kullandı.
İlk İslâm tarihçileriyle bazı şarkiyatçılar, sadece 30 aylık reşid halifelik döneminde, büyük bir maddî manevi kalkınma ve huzur olduğu konusunda birleşirler.
Kendisine ve yönetimine; sevgi ve güven duyan mükellefler zekât ve vergilerini ödemede duyarlı davrandıkları için halkın refah ve mutluluk seviyesi yükseldi.
Ticaretle uğraşanlar dışında herkese; yeterli miktarda maaş bağlandı ve böylece ülkede muhtaç kimse kalmadı.
Zekâta muhtaç müslümanların sayısının azalması sebebiyle; artan zekât ve vergi gelirlerinin bir kısmı esirleri kurtarmak, borçlulara yardım etmek, fakir bekârları evlendirmek için kurulan yardım fonlarına aktarıldı.
Fakirler ve yolcular için aşevleri, işlek yollar üzerinde yolcuların bir gün ücretsiz olarak kalabilecekleri konaklar inşa ettirdi.
Emevîler döneminin başında; Muaviye zamanında terkedilen;
İslâmî Cumhuriyet/ meşveret ve şura idaresini;
yeniden uygulamaya koyan Ömer b. Abdülazîz (Şubat 720) de Humus’a bağlı Deyrsem‘ân’da vefat etti.
Bazı kaynaklarda hükümdar Abdülmelik' in torunları tarafından zehirletilme sonucu öldüğü kaydedilir (Taberî, VI, 556).
Abdülmelik’in kızı Fâtıma dışında üç hanımla daha evlendiği ve yirmi civarında çocuk sahibi olduğu rivayet edilir.
Adaletiyle Hz. Ömer’e, zühd ve takvâsıyla Hasan-ı Basrî’ye, ilim bakımından Zührî’ye benzetilen Ömer b. Abdülazîz;
halifeliği sırasında çok sade bir hayat sürmüş,
saraylarda oturmayıp Halep civarındaki Hunâsıra’ya yerleşip, resmî ve sivil heyetleri genellikle orada kabul etmiştir.
Kamu mallarını yetim malına benzetir ve beytülmâli kendisine bırakılan bir emanet kabul ederdi.
Hazineden maaş almadığı gibi şahsî işlerini yürüttüğü sırada devlete ait mumu dahi kullanmadığı kaydedilir.
Ömer b. Abdülazîz aynı zamanda bir çok hadis rivayet eden, güvenilir bir hadis râvisi, seçkin bir fakih, dirayetli ve kelâmda eser yazan bir âlimdir.
İbnü’l-Bâgandî; onun rivayet ettiği hadisleri Müsned’inde derlemiştir.
Abdülkāhir el-Bağdâdî, reşit halife Ömer’in tâbiîn neslinden Ehl-i sünnet kelâmcılarının ilki olduğunu ve Kaderiyye’ye reddiye mahiyetinde bir risâle yazdığını söyler.
(Mezhepler Arasındaki Farklar, s. 289).
Ömer b. Abdülazîz sahih hadislerin tedvîni yolundaki faaliyetleri resmen başlatarak;
sünnetin derlenmesinde de önemli bir görev ifa etmiş, Zührî onun emriyle derlediği hadis mecmualarını çoğaltıp çeşitli bölgelere göndermiştir.
Süryânîce bazı tıp kitaplarını Arapça’ya tercüme ettirdiği de bilinmektedir.
Ömer b. Abdülazîz’in hayatı ve faziletlerine dair birçok eser yazılmıştır.
**
Üstad Bediüzzaman, Ömer bin Abdülaziz’e Ömeri Sani diyerek;
Sultan Abdülhamid’e ömrünün geri kalan kısmında Ömer-i Sani'nin yolunda gitmesini tavsiye etmektedir.
Kansız bir şekilde Meşrutiyetin ilanını kabul etmekle gösterdiği iyilik gibi
Yıldız Sarayı'nı darülfünuna/ bir üniversiteye dönüştürmesini tavsiye etmişti!
Yıldız’da oluşturulacak bir ulema meclisi ile İslam ilimleri ihya edilmeli, şeyhülislamlık ve halifelik hakiki mahiyetine kavuşturulmalıdır demişti amma...
"…milletin kalb hastalığı olan za’f-ı diyanet ve baş hastalığı olan cehaleti; servet ve iktidarınla tedavi etmekle Yıldız’ı Süreyya- Ülker kadar a’lâ et.
Tâ hanedan-ı Osmanî;
ol burc-u Hilâfet’te,
pertevnisar-ı adalet (adalet nuru saçabilsin) olabilsin…"
5. reşit halife 1.asrın müceddidi Ömeri Sani'ye Allah rahmet etsin ve yolumuza kılavuz olsun inşaallah.
Emeviye Camisi şadırvanlı içavludan; kubbeli ana mekana giriş kapısı.