Gazze için ne yapalım sıralanırken “dua yetmez” gibisinden lakırdılar da söyleniyor, “Mü'minin Mü'mine en iyi yardımı dua iledir” gerçekliği örtülme pahasına. Basit şey mi dua, çok mu kolay, pasif bir eylem mi?
Ayet ne de açık “Duanız olmazsa ne ehemmiyetiniz var” diyor. “Dua ibadetin özüdür” Şerif Hadisi de öyle.
Dua, namaz gibi, oruç gibi bir ibadet sadece sıkışılınca yapılmayan dara düşünce, kedere kapatılınca daha çok yapılan bir ibadet. Madden ve manen temizlendikten sonra vakti ve mekanı kollanır, kusurlar itiraf edilir, acz şefaatçi edilir, fakr ifşa edilir dua esnasında.
Lokma helal değilse dua kabul değildir.
Dua etmek için gece kalkmak, teheccüd vakti uyanık olmak, hüşyar bir kalple yakarmak, öncesinde istiğfarda bulunmak sonra salavat getirmek...
Dua geceyi ve gündüzü kaplayan, zihni ve kalbi tevhit bütünlüğüyle sarıp sarmalayan kuşatıcı bir eylem, derin bir ubudiyet hali, ihlas hali gösteren bir turnusol...
Resullerin duaları, Nebilerin duaları, Ariflerin, Velilerin duaları... Bize neyi söylüyor, neyi hatırlatıyor, neden haber veriyor?
Dua ve ubudiyet diriliği, ibadet canlılığı taşıyor olsaydık ekseriyet itibariyle; “kapitalizm”e bu denli kapılır, zamanın oyuncaklarından bu kadar etkilenir, basit zevklere böyle tevessül eder miydik?
Zaman zaman boykot marka listeleri mi yayınlardık yoksa sürekli “iktisat” haliyle onlardan uzak durur, bu kadar yaygınlaşmalarına mani mi olurduk?
Hem dua fiili duayı da kapsar; dil, gönül ve de gayret bütünlüğünü içerir, aklı çalıştırır, hisleri, bedeni harekete geçirir.
Arıza gönülde ve zihinde olunca dua ve ibadeti de etkiliyor, hayatı çoraklaştırıyor, dünyayı zalimlerin talan alanına çeviriyor.
Coca Cola içen canı gönülden dua edebilir mi, halis tevhit haliyle dua eden Coca Cola içer mi? Bu bir örnek böyle nice örnekler var.
Bu bakımdan iman hizmeti büyük önem arz ediyor, her günde imanı tazelemek, o tazelikle eşyaya hadiselere bakmak, canlı bir dua ve ubudiyet haliyle harekete geçmek...
Gazze için Doğu Türkistan için ve bu durumda olan dünyanın diğer yerlerindeki Müslüman kardeşlerimiz için yapacağımız çok şeylerden biri ve önemlisi dua ve fiili dua.
Bir kötülüğü el ile def etmek devletin işi, dil ile ulemanın, kalbe buğz avamın. Yine her fert yapabildiği kadarıyla eliyle, diliyle ve de en son olarak kalben buğz etmekle yükümlü; bu da imanın derecesiyle ilgili.
Sosyal medyada “dua yetmez” gibisinden lakırdı yayınlara sormalı; yazmak ve yaymaktan başka ne yapıyorsunuz diye.
Evet vakit dua vakti, her daim ubudiyet hali, her an imanı canlı tutma demi; bunun göstergesi boykottan öte istiğna ve iktisat hali, ölüme hazır olma, emaneti temiz teslim etme gayreti vesselam.