Niyet ve muhabbet zamanı çoğaltır, mekânı genişletir, firakı visale çevirir, visali daha da yüceltir, âlemleri birbirine geçmeli dairelere döndürür. Bu ulviyeti yakalayan iki muhabbet ehli zahiri çok görüşmese de hep beraberdirler, rabıta halindedirler, uhuvvet erleri el ele yürüyorlardır zira yoldaştırlar, yarendirler…
Var mı böyle bir dostunuz, yareniniz, yoldaşınız?
Paha biçilmez kazanım, değer ölçülmez kıymet, dünya ölçümlerine sığmaz servet böyle bir şey olmalı.
“Mabeynimizdeki münasebet ve uhuvvet inşaallah halis ve lillah için olduğundan, zaman ve mekânla mukayyet olmaz. Bir şehir, bir vilayet, bir memleket; belki küre-i arz, belki dünya, belki âlem-i vücud iki hakiki dost için bir meclis hükmündedir. Böyle dostluk ve kardeşliğin firakı yok hep visaldir. Fani, mecazi, dünyevi dostluklar sahipleri firakı düşünsün, bize ne.”
Evet, bize ne!
Üstad yukarıdaki satırları Barla Lahikasında Hulusi Ağabeye hitaben yazıyor. Aralarındaki yakınlığı, deruniliği, ulviliği ifade ediyor, yolun güzelliği ve genişliğini gösteriyor, yeni yarenlere nasıl bir yol izlemesi gerektiğini ve yolun sonu nereye varacağını haber veriyor.
Böyle bir ahiret kardeşini dünyadayken bulan bir nevi cenneti yaşıyor, firaksız lezzeti tadıyor, iman ab-ı hayatını içiyor, içtikçe arınıyordur.
Ne büyük saadet!
Saadet ki sonu ebedi saadet, saadet dediğin böyle olur; geçici olanla kıyaslanmaz bile. Yol, niyet, teveccüh, himmet bu yönde ise saadetin kokusu geliyor, iştiyak artıyor, şevk akış hızlanıyordur.
Başka vilayet başka memleket… Dünya mani olmaz beraberliği yakalamak, o mertebeye gelmek, o frekansa erişmek hemen kolaylıkla olacak şey değil, hiç olmaz şey de değil. Yukarıdaki satırlarda Said Nursi’nin ifade ettiği gibi yaşanmış örnekleri var, hayat sürdüğü müddetçe de örnekler devam edecek.
Bu biraz fıtri bir hal, ısmarlama olacak bir şey değil, niyet olur muhabbet cereyanı işler, çokça dua ve gayret edilir, Tevfik-i İlahi olursa olur. O bir kişiyi bulmak kendini bilmek ve olmaktan geçer, kırmızı kitapları iştiyakla ve müdakkikane okumak o yolu bulmaya büyük destek sağlar, rehberlik eder, yarenlik eder.
Evvelkilerin izleri takip edilerek yeni izler bırakarak bu yolda yürünülür vesselam.