Heyecan var mı, coşkunluk hissediyor muyuz? Hissiz, sessiz, sevimsiz bir hal mi var üzerimizde; ağırlık mı ne bir gariplik var halimizde!
Belki umut yorgunluğu takat eksikliği, kalp bulanıklığı, akıl karışıklığı! Zinde bir zihin, diri bir yürek, sağlam bir beden nasıl olur? Fitnelerin fışkırdığı, aymazlığın arttığı, ayartılmışlığın çoğaldığı, sefih suretlerin sel gibi aktığı, sahici olmayan siretlerin baskınlığında…
Bulanık akış gri görüşte, berraklık ne kadar olursa o kadar olur, heyecan da öyle! Sokaklar heyecan vermiyor, şevki azaltıyor. Ne yapalım? Çarşıya, pazara çıkmayalım mı? Ayak ucu bakışlarla ne kadar yürünür kalabalıklarda, göz nasıl korunur, gönül nasıl muhafaza edilir?
Yediğimiz, içtiğimizde lezzet, sohbette feyiz, zamanda bereket hissediyor muyuz? Hissediyorsak şevk de vardır, heyecan da; gayret bundan sonra gelir dünya küçülür önünde diz çöker, hizmet eder konumuna gelir!
Böylelerini görmek bile heyecan verici, coşkunluk arttırıcı. Uzaktaki ile hayalen rabıta kurmak bir yere kadar, kitap okumak da öyle; göz göze gönül gönüle karşılık sohbete, halleşmeye yetişemez.
Salihlerle beraber olun tavsiyesi, “fenafil ihvan” mesleği önemli. Fenafil ihvan umumiyete baktığı gibi hususiyete de bakıyor; üç-beş kişi ile de olur. Bu zamanda böyle manayı hakikisi ile üç beş kişiyi bulana ne mutlu, hareket getirici şevki yakalamıştır!
Buluşmalar, konuşmalar, halleşmeler mana, hikmet, hakikat üzere olunca feyiz de bereket de şevk de gelir, sekine de iner! Dalgalar üstünde sükûn üzere duran kayık, “fenafil ihvanın” yaşandığı yere dönüşmüştür.
Sözde değil de gerçekte böylesi birkaç ihvanın varlığı başka ihvan grupların oluşmasına sebebiyet verebilir, halka halka, zincir zincir çoğalınır, toplum yeniden inşa edilir.
Galiba işin başı içindeki jet motoru ateşlemek, sonrası uçuş ve hedefi vurmak. Başkasının dürtmesi, ortamın rüzgârı başlatan amil olabilir ama devam için yeterli değil; nihayetinde herkesin aklı var, iradesi var, mücadele etmesi gereken emmare nefsi var.
Tembellik döşeğinden çıkana iş çok, gayret atına binilip gidilecek o kadar yer, uğranılacak o kadar gönül var ki etrafına şöyle bir bakan bunu rahat görür; rahatı bozmak mesele, kasaveti dağıtmak, heyecanı diriltmek, şevki arttırmak…
Bunu mesele edinen dersini çalışmaya başlar, başlamalı vesselam.